İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma gününe sayılı günler kaldı. Sermayenin ve devletin koronavirüs salgınını bahane ederek, işçi sınıfının bu mücadele gününü sessiz sedasız geçirme çabaları ortada. Yıllardır 1 Mayıs'ı yasaklarla, baskılarla engellemeye çalışanlar, başaramadıklarında ise içini boşaltarak bir mücadele günü olduğu gerçeğini unutturmaya çalışıyorlar.
Sermayedarlar ve AKP iktidarı şu sıralarda ise talep ve istemimizi görmezden geldiği yetmiyormuş gibi, salgın riskine rağmen ''her şartta üretim devam edecek'' diyerek bizlerin canındansa sermayenin kârını düşündüğünü her fırsatta gösteriyor. 1 Mayıs'ı da fırsat bu fırsat diyerek geçiştirmeye çalışıyor.
Sendikalarımızın başına çöreklenmiş bürokrat takımı ise, göstermelik, sembolik kimi faaliyetlerle 1 Mayıs'a hazırlanıyor.
Bunları kabul etmeyelim. 1 Mayıs sadece bir günlük bir kutlama değil, bir mücadele sürecidir. Belki miting vb. organizasyonlar gerçekleştirilemeyebilir ancak bu yakıcı taleplerimizi güçlü bir şekilde haykırmayacağımız anlamına gelmez. Fabrikada üretim devam ediyorsa, pekâlâ 1 Mayıs'ta kutlanabilir. Ücretli izin hakkımız için, esnek-kuralsız-kölece çalışma uygulamalarına karşı, üretimden gelen gücümüzü kullanarak haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkalım. Birliğimizi kuralım, omuz omuza verelim. 1 Mayıs işte o zaman gerçek manada bir mücadele günü olarak kutlanmış olacaktır.
1 Mayıs haftasındayız. Başta metal işçileri olmak üzere tüm işçi sınıfımızı 1 Mayıs'a hazırlanmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz.
Aynı zamanda bu süreçte fabrikalardan, işletmelerden görüşlerinizi, taleplerinizi, duygu ve düşüncelerinizi yazı, haber, fotoğraf veya video olarak iletin, isminiz bizde saklı kalmak kaydıyla yayınlayalım. Sesimizi her yerden boğmak isteyenlere karşı, yaşamın her alanını 1 Mayıs gündemiyle kuşatalım...
Metal İşçileri Birliği