Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu olarak Aralık ayı toplantımızı gerçekleştirdik. Toplantımızda siyasal ve ekonomik gelişmeler, asgari ücret ve MESS’le devam eden TİS süreci üzerine yapılan değerlendirmeler kapsamında aşağıdaki kararlar alınmıştır.
Krizi biz yaratmadık, bedelini ödemeyeceğiz!
Pandemi süreci boyunca canımız pahasına çalışmak zorunda bırakıldık. Saray rejiminin başı Tayyip Erdoğan, “çarklar dönecek” diye “fetva” verip işçilerin hayatı pahasına sömürü çarklarının dönmesini sağladı. Bu dönemde sermayenin çarkları döndü, kârları arttı, biz ise yoksullaştık. AKP-MHP rejiminin sömürücü kapitalistlerin çıkarlarını esas alan politikaları sonucu artan enflasyon, hayat pahalılığı, düşen alım gücümüz ile yaşam bizlere daha da çekilmez hale gelirken, çalışma koşullarımız da ağırlaştırıldı.
Saray rejimi Türkiye’yi kapitalistler için ucuz işgücü cennetine çevirirken, bizlere ise sömürü cehennemini reva görüyor. İşsizlik sopası ile baskılarla, yasaklarla bizleri bu tabloya mahkûm etmeye çalışıyorlar. Ancak işçi-emekçiler bu tablodan rahatsızlıklarını dile getirmeye devam ediyor. “Geçinemiyoruz!”, “Hükümet istifa!” eylemleri yıkım tablosuna karşı biriken öfkenin dışavurumuydu ve ülkenin birçok yerinde karşılık buldu. Düzen güçleri ise biriken öfkeyi seçimlere kanalize etmeye çalışıyor. Bu oyunu bozacak ve sınıfa yönelik saldırıları püskürtecek olan elbette ki, işçi sınıfıdır. Krizi biz yaratmadık, bedelini ödemeyeceğiz. Hesap sormak için bir an önce harekete geçmek, bizim için tek çıkış yoludur. Yapılan eylemler anlamlıdır ancak işçi sınıfının öncülüğüne ihtiyaç vardır. Sınıfın “Genel Grev, Genel Direniş” bakışıyla eylemli bir hatta geçmesi gerekmektedir. MİB MYK bu sorumluluğun fabrikalardaki öncü işçilerde olduğunu ve buna uygun davranılması gerektiğini hatırlatmaktadır.
İnsanca yaşamaya yeten vergiden muaf asgari ücret için mücadeleye!
Devam eden asgari ücret görüşmeleri yıkım tablosunun 2022’de de devam ettirilmek istendiğini gösteriyor. İşsizlik korkusu yayılarak işçi-emekçiler sefalete razı edilmek isteniyor. Sarayın emirlerine göre hareket eden Asgari Ücret Tespit Komisyonu göstermelik toplantılarla göz boyamaya devam ediyor.
Herkes biliyor ki, AKP-MHP iktidarı arabulucu değil, sermayenin vurucu gücüdür. Tek adam rejiminde ise, zam oranını saray belirliyor. Hükümet ve kapitalistlerin yanına Türk-İş ağalarını ise “konu mankeni” diye oturtuyorlar. Onların varlık nedeni zaten sermayeye hizmet etmek ve saraya dalkavukluk yapmaktır. Bu “şer üçlüsü” bizim temsil edilmediğimiz masada bizleri sefalete sürükleyen kararlar alıyor.
Tartışılan zam oranı insanca yaşamaya yetecek düzeyden fersah fersah uzaktır. Yoksulluk sınırı 10 bin lirayı aşmışken, belirlenecek olan asgari ücret ile bir yıl boyunca sefalet katmerlenecektir. Bizlerin talebi açıktır: insanca yaşamaya yeten vergiden muaf asgari ücret. Elbette bu talebi onlar bahşetmeyecek, ancak biz mücadele ederek sermayedarları ve AKP-MHP rejimini basınç altına alırsak taleplerimizi kabul ettirebiliriz. Gerçek enflasyon en az %50’lerdeyken, temel tüketim ürünlerine hemen her gün zam üstüne zam yapılırken harekete geçme zamanı geldi de geçiyor.
MESS dayatmalarına hayır!
MESS’le devam eden TİS sürecinde uyuşmazlık zaptı tutuldu. MESS’in %12’lik zam önermesi kaba bir küstahlıktır. Metal işçileriyle pervasızca alay etmektir. Eylül’de açıklanan taslaklardaki %30’luk artış bile metal işçilerini sefalete mahkum ederken, MESS’in teklifi kabul edilemezdir. MESS görüşmeler boyunca 3 yıllık sözleşme, 4 aylık deneme süresi, ikramiyelerin çalışılan gün sayısına göre verilmesi, sendikal izinlerin tırpanlanması ve kıdem tazminatının gaspını öngören yasa çıkartıldığında uygulayabileceği sözleşme maddesinin aynen devam etmesini talep ediyor. MESS’in kodaman takımı tam bir utanmazlıkla metal işçilerine kölelik ve sefaleti reva gördüğünü ilan ediyor.
Metal işçileri inisiyatifi ele almazsa eğer dayatmalara boyun eğmek zorunda kalacak. Sendikal bürokrasinin mücadele diye bir derdi yok. Metal işçilerinin basıncı altına alınmazsa, bu ağa takımı işçilerin taleplerini yok sayacaktır. Bugün sarf ettikleri sözler ise işçileri oyalamak içindir. Aldıkları eylem kararları hava boşaltmaya yöneliktir. Buna izin vermemek için üretimden gelen güç kullanılmalı, iş yavaşlatmadan iş bırakmaya kadar üretim alanında eylemler yapılmalıdır.
Metal işçileri komitelerini kurmalı, mücadeleye hazırlık yapmalıdır. MESS’e diz çöktürmek istiyorsak, sendikal bürokrasiyi aşacak bir örgütlenme yaratmak ve buna uygun bir mücadele hattı oluşturmak durumundayız. Baskılara, işten atma tehditlerine, AKP-MHP rejiminin olası grev yasaklarına karşı “kazanana kadar grev!” kararlılığıyla yol yürümeliyiz. Şimdi Metal Fırtına’yı anımsama zamanı. Metal işçilerinin inisiyatifi eline aldığını, fiili-meşru mücadele hattında nasıl yürüdüğünü, sermayeye nasıl diz çöktürdüğünü hatırlayalım.
Sözleşme sürecinden kazanımla çıkmak istiyorsak eğer şimdi harekete geçme zamanıdır. Metal İşçileri Birliği olarak bu mücadelede elimizden geleni yapacağız. Tüm öncü metal işçilerini Metal İşçileri Birliği’ne katılmaya, bizlerle yol yürümeye, ortak mücadeleyi örgütlemeye çağırıyoruz.
Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu
Aralık 2021