Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 2022 yılı asgari ücrete ilişkin yaptığı açıklamada “Zam yağmurunun sağanağa dönüştüğü koşullarda asgari ücrette yapılan artış bir iki ay içinde kağıt üstünde kalacak bir artıştan ibarettir” dedi.
Yazılı olarak yapılan açıklamada asgari ücretin “tarihi artış” olarak sunulmasına “Önemli olan gün geçtikçe ağırlaşan koşullarda asgari ücretin işçinin ve ailesinin geçimini karşılamaya yetip yetmediğidir” diyerek tepki gösterildi.
Asıl tarihi artışın hayat pahalılığında olduğu vurgulanan açıklamada gerçekler şu şekilde sıralandı:
“-Mutfakta, çarşıda pazarda yaşanan gerçek hayat pahalılığı-enflasyon bugün %60’ı aşmıştır.
-İğneden ipliğe zam yağmuru son haftalarda sağanağa dönüşmüştür.
-Yüzde %150’den fazla artan un fiyatlarının yarın, öbür gün ekmek fiyatlarını iki katına çıkarması başta olmak üzere tüm temel tüketim mallarının fiyatlarının fahiş oranda artması dolayısıyla hiper enflasyon tehlikesi kapıya dayanmıştır.
-Açlık sınırı koşar adım 3 bin 500 TL’ye yoksulluk sınırı 11 bin TL’ye gitmektedir.
-TL’nin döviz kuru karşısında adeta pula dönmesi sadece sanayi ürünlerinde, ara mallarda, enerjide, akaryakıtta değil ham madde, tarım ürünlerinde ve gıdada bile dışarıya bağımlı hale getirilen bir ülkenin vatandaşları olarak hepimizin maaşlarını, ücretlerini, eritmeyi çoktan aşmış, buharlaştırmıştır.
-Yılın başında 384 dolara denk gelen asgari ücret bugünkü artışa rağmen ancak 271 dolara denk gelmektedir. ‘Tarihi artış’ olarak abartılan artışa rağmen asgari ücretlinin maaşı yılın başına göre dolar bazında 113 dolar azalmıştır.
-Bugün yapılan artışa rağmen Avrupa ülkeleri içinde ‘asgari ücretin en düşük olduğu ülke’ ünvanı hala Türkiye’ye aittir. Türkiye’deki asgari ücret zamlı haliyle dahi Çin’in 130 dolar altındadır.”
“Asgari ücret grev hakkını da içermeli”
Açıklamada şu talepler sıralandı:
“-Asgari ücret tespitine ilişkin 131 Sayılı ILO Sözleşmesi onaylanmalıdır.
-Yıllardır TÜİK'in çarpık rakamlarına mahkum edilen, milli gelirden pay verilmeyen asgari ücretliler başta olmak üzere tüm emekçilerin, işçilerin yaşadığı kayıplar karşılanmalıdır.
-Asgari ücrette yapılan artış gittikçe ağırlaşan koşullarda yetersizdir. Öte yandan Türkiye'nin tüm çalışanlar için bir asgari ücretliler ülkesine dönüşmemesi için kamu emekçilerinin, emeklilerin, işçilerin maaş ve ücretleri de en az asgari ücrete yapılan artış oranında, en az yüzde 50 artırılmalıdır. Çoktan kadük hale gelen Toplu İş Sözleşmeleri buna göre yenilenmelidir.
-Asgari ücret ulusal ölçekli bir toplu pazarlıkla belirlenmeli ve uyuşmazlık durumunda grev hakkını da içermelidir.”
Açıklamanın devamında, KESK’in 18 Aralık 2021 Cumartesi günü İzmir ve Diyarbakır’da, 19 Aralık 2021 Pazar günü Ankara ve İstanbul’da “Geçinemiyoruz” şiarıyla gerçekleştirilecek mitinge katılım çağrısı yapıldı.