Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 2022 bütçesine ilişkin “Geçinemiyoruz! İnsanca Yaşam, Emekten ve Halktan Yana Bütçe İçin Omuz Omuza” şiarıyla 18 Aralık’ta Diyarbakır ve İzmir’de, 19 Aralık’ta ise İstanbul ve Ankara’da miting düzenleyecek. KESK, Ankara, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır’da düzenlediği basın toplantılarıyla yapacağı mitinglerin çalışmasını başlattı.
Ankara, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır’da KESK il şube platformlarının “Mücadele Programı”nı açıklamak üzere düzenledikleri basın toplantılarında emekçilerin ücretlerinin gün gün eridiği vurgulandı. Açıklamada “İktidar çevresi ve bir avuç vurguncu, fırsatçı, rantçı kapitalist dışında hepimiz kaybediyoruz” ifadesiyle yoksullaşmayı AKP-MHP iktidarının öznel etkisi de dile getirildi.
OHAL yasaları devam ediyor
“Ucuz işgücü kaynağı görülen kadınlara yönelik şiddet kadın kırımı boyutuna ulaştı” denilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Patronlar istediği zaman keyfi olarak işten çıkarıyor, iktidar sorgusuz sualsiz ihraç ediyor! Sadece geçen hafta çoğu Diyarbakır EĞİTİM SEN üyesi onlarca KESK’li OHAL’in fiili devamı olan 375 sayılı KHK’nın geçici 35. Maddesine dayanılarak haksız ve hukuksuz şekilde ihraç edildiler. Bu arkadaşlarımıza suç olarak isnat edilenlerin tümü Konfederasyonumuz ve sendikalarımızın kararlarıyla hayata geçirilen eylem ve etkinliklere katılmalarına dairdir. İktidar açıkça sendikal faaliyetleri kriminalize ederek uygulanamaz hale getirmek istiyor.”
Hukuk ve adalet krizi de var
Sadece ekonomik kriz değil aynı zamanda hukuk ve adalet kriziyle de karşı karşıya olunduğu belirtilen açıklamaya şöyle devam edildi:
“Üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanan iktidar baskısı altındaki yargıda ağırlıklı olarak iktidarın ihtiyaçlarına göre kararlar çıkıyor, istisna düzeyinde çıkan kararlar ise hayata geçirilmiyor. Barış Akademisyenlerine ilişkin AYM’nin ve sonrasında ağır ceza mahkemelerinin beraat kararlarının OHAL komisyonu tarafından ciddiye alınmaması ve başvuruların reddedilmesi bunun somut örneklerindendir. Keyfiyet ve hukuksuzluk tüm kurumlara sirayet ederek bir yönetim biçimi haline gelmiştir.”
Sermayeye yandaşa kaynak hep var
İktidarın istihdam için kaynak ayırmadığı belirtilen açıklamada işsizliğin artışına dikkat çekilerek “İşsiz kaldığımızda ise İşsizlik Sigortası Fonundan işsizlik parası alamıyoruz. Çünkü fondaki paralar sürekli patronlara aktarılıyor. 2017-2021 yılları arasında Fon’dan işverenlere doğrudan aktarılan destek ve teşvikler, yine işverenlere eğitim programları için ayrılan 10 milyar TL eklendiğinde 62 milyar TL’yi geçiyor” denildi.
Kaynağın olmadığı söyleminin gerçek olmadığı belirtilen açıklamada “Bize olmayan kaynaklar TÜGVA, TÜRGEV, ENSAR, İLİM YAYMA CEMİYETİ gibi vakıflara ve cemaatlere gidiyor” denilerek kaynakların nasıl harcandığı anlatıldı.
Son süreçte gerçekleşen “hükümet istifa” eylemleri ve polis saldırıları vurgulanan açıklamada son olarak “Buradan bu vesile ile bir kez daha söyleyelim, baskılara boyun eğmedik eğmeyeceğiz. Krizi biz yaratmadık, faturasını ödemeyeceğiz. İktidar derhal istifa etmeli, erken seçim kararı almalıdır” denildi.