KÇB’den ihraç ve görevden almaya karşı açıklama

Kamu Çalışanları Birliği, direnişçi emekçilerin üyeliklerinin askıya alınmasına ve Eğitim Sen Hatay yönetiminin görevden alınmasına karşı açıklama yaptı.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 15 Eylül 2019
  • 18:21

Kamu Çalışanları Birliği olarak KESK ve bağlı birimlerinin KHK ile ihraç edilmiş direnişçi kamu emekçilerine dönük disiplin kurullarını harekete geçirmesini doğru bulmadığımızı ifade etmiştik. Politik çatışmaların disiplin kurullarıyla değil politik araçlarla çözüleceğini hatırlatmış ve gerekli diyalog kanallarını yaratmanın KESK'in görevi olduğunu belirtmiştik.

Eğtim Sen ihraç edilen Yüksel Direnişçileri Mehmet Dersulu, Acun Karadağ, Nuriye Gülmen ve Nazife Onay'ın üyeliğini askıya almıştır. Bununla da yetinmeyen MYK, Hatay Eğitim Sen yönetimini görevden almıştır. Eğitim Sen yönetimi böylece anti demokratik tutumunu bir ileri aşamaya taşımış ve kurumlarımızın tarihinde görülmedik uygulamalara imza atmıştır.

Eğitim Sen MYK, bu kararla mücadele tarihimize ve değerlerimize kapkara bir leke sürmüştür. Eğitimdeki gericileşme doruk yapmışken; tarikatlar okullarda cirit atarken; yüz binin üzerinde kamu emekçisi KHK ile ihraç edilmişken; kamu emekçileri tüm haklarını kaybetmişken; işbirlikçi, yandaş, yalaka konfederasyonla iktidar el ele kamu emekçilerine zam diye sadakayı reva görürken ve kamu emekçileri tarihinde görülmedik sorunlarla karşı karşıya kalmışken hiçbir soruna karşı esaslı bir politika üretemeyen ve mücadele yürütemeyen KESK ve bileşenlerine egemen olan anlayışlar, iktidardan feyz almış olacak ki iç muhalefeti disiplin kurulları marifetiyle tasfiye etme yolunu tutmuştur. Seçilmiş yönetimi, sırf merkez yönetimi eleştiriyor diye, merkez yönetimle aynı politikaları savunmuyor diye görevden almak gerçekte tam bir kayyum politikasıdır. KHK ile ihraç edilmiş üyelerin üyeliklerini askıya almak ve böylece dayanışma ödeneğini kesmek, bu şekilde tehdit etmek ise sözün bittiği yerdir. İhraç üyelere yapılan dayanışma ödeneği her şeyden önce KESK MYK yöneticilerinin cebinden değil üyelerin aidatlarından sağlanmaktadır. KESK yönetimi bu haliyle de toplanan vergilerle yapılan zorunlu hizmetleri bir lütufmuş gibi sunan iktidar ile benzerlik göstermektedir. Dolayısıyla bu olay KESK yönetimi açısından utanç verici olduğu kadar sendikal mücadele açısından da sözün bittiği yerde olduğumuzun resmidir.

Kamu Çalışanları Birliği olarak Eğitim Sen yönetimini bu utanç verici uygulama ve kararlardan derhal vazgeçmeye çağırıyoruz.

Seçilmiş bir yönetim, başta ahlaki nedenler olmak üzere çok özel gerekçeler dışında hiçbir biçimde görevden alınamaz. Hatay Eğitim Sen yönetiminin görevden alınması bizim hukukumuzda yeri olmayan utanç verici bir karardır.

Ankara'da her gün polis şiddetine maruz kalan, defalarca kez tutuklanan ihraç direnişçi üyelerin sendika yönetimine karşı yaptığı eleştirilerden - bu eleştiriler ne kadar şiddetli olursa olsun- dolayı üyeliklerinin durdurulması da kabul edilemez bir karardır. Bu karardan derhal vazgeçilmelidir.

Kamu Çalışanları Birliği