Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu olarak şubat ayı toplantımızı gerçekleştirdik. İşçi ve emekçilerin yoksulluğa mahkum edildiği, sınıfa yönelik saldırıların arttığı, bir dizi işkolunda, alanda direnişlerin sürdüğü bir dönemde gerçekleştirdiğimiz toplantıda aşağıdaki değerlendirmeler ışığında çeşitli kararlar aldık, planlamalar yaptık. İşçi sınıfın ülkenin dört bir yanında gerçekleştirdiği eylemler ile ayağa kalkışının yarattığı imkanları değerlendirmek için seferberlik zamanıdır.
- Pandemi hayatlarımızı tehdit etmeye devam ediyor. Ülkemizde egemenler her gün 100 bine yakın yeni vaka ve 200’ü aşkın insanın pandemiden kaynaklı ölüyor oluşuna alıştırmaya, yeni normal olarak sunmaya çalışıyorlar. Pandemi boyunca yaptıkları gibi, insan sağlığını değil, sermayenin ihtiyaçlarını temel almaya devam ediyorlar. Kapitalizmin, insan hayatını hiçe sayan işleyişi, pandeminin etkisini bir kat daha arttırıyor.
- Sermaye pandemiyi fırsata çevirirken, bütün faturayı da işçi-emekçilere kesmeye çalışıyorlar. Pandemi boyunca yoksullaştık. Alım gücümüz düştü. Yılın ikinci ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı asgari ücreti geçti. Milyonlarca insan asgari ücret düzeyinde ücretlerle açlığa mahkum edildi. Resmi enflasyon rakamlarının inandırıcılığı kalmadı. Gerçek enflasyon %100’ü aşmış durumda. Elektrik ve doğalgaza yapılan fahiş zamlar sonucu ev kiraları ile yarışan faturalar da cabası…
- MESS ile imzalanan sözleşmenin yetersizliği gün geçtikçe daha da gün yüzüne çıkıyor. Bütün metal işçileri Mart 2022’de alınacak enflasyon farkını dört gözle beklemeye başladılar. Metal işçilerini sefalet zammına ikna edebilmek için ilk günden itibaren bir dizi fabrikada ek protokoller gündeme getirildi. Yılda bir defaya mahsus 1.000 ile 2.500 lira arasında alınan sus payları da işçileri sefaletten kurtarmadı. Ancak ve maalesef ki metal işçileri harekete geçecek örgütlülük düzeyinden henüz yoksun durumdalar. Bu sorunu aşamadığımız sürece kölece çalışma koşullarına mahkum kalınacaktır. Bir sonraki sözleşme süreci beklenmeden, bugünden adımlar atılmalıdır.
- MESS sürecinde Çimsataş işçileri üretimi durdurarak, sefalet sözleşmesini kabul etmeyerek, kendi taleplerini oluşturarak önemli bir adım atmışlardı. MESS sürecini değerlendirdiğimiz yazılarımızda bunun önemini ortaya koyduk. Burada bir kez daha vurgulamak gerekir ki, Çimsataş işçilerinin attığı adım önemlidir. Karşılarına MESS, sermaye devleti ve sendika bürokratlarının dikilmesine rağmen direniş kararlılığı gösterdiler. Ancak yalnız kalışları, taban inisiyatifini açığa çıkartacak komitelere dayanmayışları eylemlerinin sınırını belirledi. Bütün metal işçileri bu süreçten dersler çıkarmalı ve bugünden hazırlık yapmalıdır. Şimdiden güvendiğimiz işçilerden oluşan komitelerimizi kurmalı, eğitim vb. faaliyetlerle kendi gücümüzün farkına varmalıyız.
- Milyonlarca insan geçinemediğini haykırmaya, fabrikalarda, işyerlerinde yapılan sefalet zamlarına karşı tepki göstermeye devam ediyor. Bir dizi alanda, fabrikada işçiler üretimden gelen gücünü de kullanarak tepkilerini ortaya koyuyorlar. Farplas başta olmak üzere bir dizi fabrikadaki işçilerin, kurye-depo emekçilerinin, gemi söküm işçilerinin, çorap işçilerinin eylem ve direnişleri çok önemli bir potansiyel barındırıyor. Bu eylemlerin, direnişlerin büyütülmesi, dayanışmanın örülmesi, sınıfın ortak tepkisine çevrilmesi için herkese büyük sorumluluk düşmektedir. Sermayenin ve sermaye devletinin baskıları, tehditleri, tahammülsüzlüğü karşısında, işçi ve emekçiler kendi gücüne güvenmelidir. Sendikal bürokrasinin işçilerin eylemini sınırlayıcı, işbirlikçi tutumları boşa düşürülmelidir.
Metal İşçileri Birliği olarak çalışmamızın olduğu bütün alanlarda işçi sınıfının bilinç ve örgütlülük düzeyini geliştirmek için çaba sarf etmeye devam edeceğiz. Bugün işçi ve emekçilerin ortaya koydukları tepkileri büyütmek, sınıfa karşı sınıf bakışıyla bulunduğumuz her alanda faaliyetleri yoğunlaştırmak gerekmektedir. İşçi sınıfının dağınıklığına son vermek, devrimci eylemini örgütlemek için inisiyatif alınmalı, cüret edilmeli, başarılmalıdır. Tam bir seferberlik zamanıdır. Bütün metal işçileri bu seferberliğin içinde olmalıdır. Kazanmak için herkes taşın altına elini koymalıdır. Unutmayalım ki kaybedecek vaktimiz yok.
Metal İşçileri Birliği
Merkezi Yürütme Kurulu