Kapitalizmin yarattığı krizin sonuçlarını en ağır şekilde yaşayan işçi sınıfı, krizin üstüne gelen pandemiyle birlikte adeta açlık ve ölüm ikilemi arasında bırakıldı. Giderek ağırlaşan krizle beraber, pandemiyi de fırsata çeviren sermaye iktidarı, neredeyse her gün çıkarttığı sınıfa dönük saldırı yasalarıyla, keyfi uygulamalarla işçi sınıfına daha fazla kölelik dayatmaktadır. Yaşanan keyfiyetlerle beraber, çalışma yaşamında orman kanunlarının geçtiği Türkiye’de işçi sınıfı nefessiz bırakılmıştır. Sömürüyü devam ettirmek ve daha da arttırmak için tek adam rejimi dikensiz bir gül bahçesi yaratmak için, baskı ve yasaklara başvurmaktadır.
Ayrıca hak gasplarını, düşük ücreti ve ağır çalışma koşullarını dayatan sermaye iktidarı, işsizlik sopasını da elinde hazır tutarak işçilerin yaşanan saldırılara boyun eğmesini istemektedir. Boyun eğmeyen, direnişi, mücadeleyi seçen işçilerin grevleri, eylemleri, yürüyüşleri ise keyfi bir şekilde pandemi bahanesiyle yasaklanmaktadır. Türkiye’de her şeye rağmen, bu saldırı ve yasakları kabul etmeyen işçiler, direnişi ve mücadeleyi sürdürmekte tüm işçilere örnek olmakta ve tutulması gereken yolu göstermektedir.
Maden işçileri yalnız değildir!
Ermenek maden işçileri gasp edilen ücretleri, Soma maden işçileri de gasp edilen kıdem tazminatları için günlerdir direnişteler. Verilmeyen hakları ve insanca bir yaşam için Ankara’ya başlattıkları yürüyüş, sermaye iktidarının kolluk kuvvetlerinin barikatına takıldı. Direnişçi maden işçileri ve aileleri yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı. Sermaye devletinin direnen maden işçilerine tahammülsüzlüğünün arkasında maden sermayesinin doymak bilmeyen kâr hırsının korunması vardır. Bu insanlık dışı saldırılara, maden işçilerinin cevabı direnişi kararlılıkla sürdürmek oldu. Haklarından vazgeçmeyen maden işçileri geri adım atmayarak mücadelelerini sürdürmekteler.
SİNBO ve Systemair HSK ücretsiz izin dayatmasını kabul etmiyor!
Pandemide, AKP iktidarının sermayedarlara sunduğu kıyaklardan biri ücretsiz izin uygulamasıdır. Ücretsiz izin sermayedarların elinde mücadeleci işçilere dönük bir sopaya dönüşmüştür. Artık birçok yerde ağır çalışma koşullarına karşı sendikalaşma yolunu seçen işçileri sermayedarlar ücretsiz izne göndererek üretim alanından koparmaktadır.
Geçtiğimiz aylarda İstanbul Avcılar’da yer alan SİNBO fabrikasında işçiler Tüm Otomotiv Metal İşçileri Sendikası’na (TOMİS) üye olmuş ve SİNBO patronu öncü işçileri ücretsiz izne çıkarmıştı. Ücretsiz izin saldırısını kabul etmeyen işçiler mücadeleyi sürdürmektedir.
Aynı şekilde Kocaeli Dilovası’nda yer alan Systemair HSK işçileri de Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye oldukları için ücretsiz izin dayatmasına maruz kalmış ve işçiler saldırıyı kabul etmeyerek fabrika önünde direnişe başlamıştır.
“Milli güvenliği tehdit ettiği” gerekçesiyle grevi yasaklanan Mersin Soda işçilerini, patron bir süre sonra ücretsiz izne çıkardı. Grev nedeniyle üretimin durması “milli güvenliği tehdit” görülürken, ücretsiz izinle üretimin durması tehdit olmadı. Bu bile alınan kararların sermayenin çıkarlarına hizmet ettiğini çok açık bir şekilde göstermektedir. Ayrıca gasp edilen ücretleri ve tazminatları için Grup Tekstil ve Uzel Makine işçileri de direnişlerini sürdürmekteler.
Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) olarak, başta tekstil işçileri olmak üzere tüm işçileri, Türkiye’nin dört bir yanında hakları için ses yükselten direnişçi işçilerle dayanışmaya çağırıyoruz. Sermayenin saldırılarını boşa düşürmek için bulunduğumuz her yerde direnişlerle dayanışmayı örgütlemek günün en acil görevidir. Böylelikle kölelik yasalarına dur diyebilir, geleceğimize sahip çıkabiliriz.
Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası