BES’te biriken servet kapitalistlere peşkeş çekilmek isteniyor!

İşçilere, kamu emekçilerine gerekli olan BES türünden yeni yüklerin altına girmek değil, BES denen soygun çarkını kırmak, maaşlardan yapılan kesintileri sıfırlamak, emekçilerden kesilen gelir vergisi ve dolaylı vergilere son vermektir. Servetten alınan vergileri arttırmaktır.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 13 Eylül 2020
  • 21:30

Recep Tayyip Erdoğan BES’in (Bireysel Emeklilik Yasası) sermaye için kaynak olarak kullanılmasına kapıyı açan düğmeye bastı, Konuyla ilgili konuşan AKP şefi şu sözlerle uğursuz mesajı verdi; “Fon tutarı 154 milyar TL’ye ulaşan bireysel emeklilik sisteminde yapılacak atılımlarla reel sektöre uzun vadeli düşük maliyetli kaynak sağlanabilecektir.” AKP-MHP iktidarı adına yapılan bu açıklama ile BES’te toplanan 154 miyar TL’nin asalak kapitalistlere peşkeş çekileceği ilan edilmiş oldu. Tıpkı daha önce işsizlik fonunda biriken serveti defalarca yağmaladıkları gibi, şimdi de BES’te biriken paraya el koyacaklar. 

BES nasıl gündeme geldi, kimin için kullanılıyor?

AKP iktidarı, işçi ve emekçilerin yoksulluğunu ve sefaletini, kapitalistlerin ise sermayesini büyüttü. Fonlar yoluyla işçi ve emekçilerden aldığı milyarları, kapitalistlerin kasalarına akıttı. Şimdi sıra İşçi ve emekçilerden yapılan kesintilerin biriktiği BES’in içini boşaltmaya geldi.

AKP Hükümeti, 1 Ağustos 2016 tarihinde tasarrufları artırmak amacıyla bütün çalışanların Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) dahil edilmesini öngören bir yasa tasarısını TBMM’ye sundu. Tasarının tam ismi, “Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Tasarısı”. Ardından BES kanunu çok kısa bir süre içinde AKP iktidarı tarafından çıkarıldı.

Yasa meclisten geçer geçmez BES uygulanmaya başladı. BES’te biriken milyarlar, devlet tahvilleri ve bonolar için kullanıldı. Emekçiden alınan milyarlar işçi ve emekçilerin alın teriydi. İşçi ve emekçilerin eseri olan birikim sermayeye peşkeş çekildi. AKP-MHP rejimi bir kez daha uğursuz rolünü oynuyor: emekçilerden çalıp kapitalistlere aktarıyor.

Kırk beş yaşın altındaki tüm çalışanlar, yani işçiler ve kamu emekçileri, rızaları alınmadan BES’in emeklilik planına dahil edildiler. İşçilerin ve kamu emekçilerinin ücretlerinden yüzde 3 oranında kesinti yapılmaya başlandı. Bireysel Emeklilik Sigortası’na kapitalistlerin katkısı ise sıfırlandı. BES, özelde AKP iktidarı için, genelde asalak kapitalistler için yağmalanacak hazır devasa bir kaynak oldu.

Sadece kapitalistler için değil, aynı zamanda var olan emeklilik sistemini sabote etmek için de BES, AKP iktidarı tarafından tepe tepe kullanıldı. Zira ülkemizde ve dünyada emperyalist kapitalist dünya sistemi için mesai yapan İMF ve Dünya Bankası gibi sermaye örgütleri neo liberal programlar yoluyla kamusal emeklilik alanını daraltmayı, sosyal güvenlik sistemi ‘yükü’nü kapitalistlerin sırtından atmayı stratejik bir saldırı olarak gündeme getirdiler.

Türk burjuvazisi de kamusal emeklilik sistemini yük olarak görüyor. Kamusal emeklilik sisteminin altını Bireysel Emeklilik Sistemi ile boşaltmak istiyor. Bunun için AKP iktidarı emeklilik yaşını 65’e çıkarıyor. Oysa BES için 56 yaşına çekiyor. Oysa bu, BES zokasını yutturmak için emekçilere atılan zehirli bir yemdir.  

AKP-MHP iktidarı BES’i, hem kapitalistlerin sigorta primi yükünden kurtulması için, hem de istedikleri zaman yağmalayacakları bir kaynağa sahip olmaları için gündeme getirdiler. BES’te maaşlarından kesinti yapılan işçi ve emekçiler için gelir garantisi verilmedi. İşçi ve emekçiler kapitalistin istediği sigorta şirketiyle anlaşma yaptı. Dolayısıyla çalışanların emeklilik şirketi seçmeleri kısıtlandı. Şirketler getiri/gelir garantisi vermediler. Daha da kötüsü milyonlarca emekçiden yapılan kesintiye dair devlet garantisi söz konusu değildir. Yani emekçilerden yapılan kesitiler tümüyle de gasp edilebilir. 

Bireysel Emeklilik Sistemi’ni bir sosyal sigorta programı olarak kabul etmek olanaklı değildir. Zorunlu BES’in yasalaşması ile sosyal güvenliğin özelleştirilmesi ve piyasaya terkedilmesi yönünde yeni bir adım daha atılmış oldu. BES bir emeklilik programı değil, bireysel tasarruf yoluyla sermayenin ihya edilmesi sistemidir.

BES’te bulunan 154 milyarlık kaynağın sermayeye çekilmesini engellemek için mücadeleden başka bir yol yoktur. BES’te biriken kaynaklar işçilerin ve emekçilerin hakkıdır. Zorunlu BES derhal iptal edilmeli, biriken kaynaklar işçi ve kamu emekçilerine en yüksek faiz geliriyle birlikte iade edilmelidir.

İşçilere, kamu emekçilerine gerekli olan BES türünden yeni yüklerin altına girmek değil, BES denen soygun çarkını kırmak, maaşlardan yapılan kesintileri sıfırlamak, emekçilerden kesilen gelir vergisi ve dolaylı vergilere son vermektir. Servetten alınan vergileri arttırmaktır. Çalışanlardan yapılan kesintilerin sermayeye kaynak olarak aktarılmasına son vermektir. Bu taleplerin gerçekleşmesi için mücadele etmesi gerekenler ise özelde BES’te toplanan devasa kaynağı sağlayan işçi sınıfı ile kamu emekçileri, genelde tüm emekçilerdir.