AKP-MHP iktidarı “tam kapanma”yı halkın sağlığı değil, sermayenin çıkarları için ilan ettiğini her fırsatta ortaya koyuyor. “Tam kapanma” ilan ederken çarkların dönmesini durdurmayan iktidar madenlerin doğayı talan etmesi için “kapanma” sürecini fırsata çeviriyor.
Bilfer Madencilik’in, Balıkesir'in Ayvalık ilçesine bağlı Karaayıt Köyü merasının bir bölümünü atık deposu olarak kullanma talebi, Balıkesir İl Tarım Müdürlüğü’nde 9 Nisan Cuma günü toplanan İl Mera Komisyonu tarafından reddedildi. Ancak, köylünün geçim kaynağı olan mera alanına ilişkin verilen karara Bilfer Madencilik'in 26 Nisan’da yaptığı itiraz üzerine, İl Mera Komisyonu 29 Nisan’da 17 günlük tam kapanmanın ilk günü yeniden toplandı.
Komisyon ilk kararını değiştirdi
Gazete Duvar'dan Cihan Başakçıoğlu'nun haberine göre 9 Nisan’da verdiği kararı, 21 gün sonra yok sayan İl Mera Komisyonu, Bilfer’in mera tahsis talebini kabul etti. 457 koyun, 405 keçi, 575 kuzunun yaşam alanı olan meranın yaklaşım 100 bin metrekaresi, devasa pasa yığınları ile örtülmek üzere Bilfer Madencilik'e verildi. Böylelikle 2008 yılından bu yana madenin yarattığı yıkımın canlı tanığı olan Karaayıt halkının mera alanı talana açılmış oldu.
“Kararın değiştirilmesi kamuoyundan kaçırılarak sağlanmştır”
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Ayvalık Tabiat Derneği, Bilfer Madencilik'in Karayıt köyü merası dışında uygun bir depolama alanı bulunmadığı gerekçesiyle 26 Nisan’da Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne yaptığı itirazın hızla yürürlüğe konulmasında, bölge halkının saf dışı bırakıldığını söyledi. Açıklamada, “17 günlük tam kapanmanın ilk gününde komisyonun toplanması, 'meralar bizimdir' diyerek mücadele eden köylüleri ve çevre gönüllülerini saf dışı bırakmış, mera komisyonun kararının değiştirilmesi kamuoyundan kaçırılarak, sağlanmıştır. Karaayıt ve Bulutçeşme köylerini temsilen toplantıya katılan iki muhtarın ve Ziraat Odası Başkanı'nın ret oyu vermesi de mera alanın gasp edilmesini önleyememiştir” denildi.
Açıklamada, Bilfer Madencilik'in, 1950'lerden kalan ruhsat izniyle, ÇED muafiyetinden yararlanarak Madra Barajı dibindeki Ayazment Demir Madeni Ocağı’ndan çıkardığı cevheri işlemek üzere 2008 yılında Karaayıt köyü merasından 125 dönüm yer aldığı hatırlatıldı. Açıklamada, demir zenginleştirme tesisi kurulduğu ve Karaayıt halkı ile Ayvalıklı yaşam savunucularının 1. ÇED iznini iptal ettirmelerine rağmen 2. ÇED izni alınarak çalışmanın sürdürüldüğü ifade edildi.
“ÇED iptal davası sürüyor”
Şirketin şimdi de köylünün keçisini, koyununu otlattığı meradan yeniden yer alarak atık deposu olarak kullanacağı ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:
“Söz konusu mera alanı, 'mera, yaylak ve kışlaklar; özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zaman aşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz' diyen, 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4. maddesine rağmen atık deposu yapılıyor. Bilfer Madencilik Mera Komisyonu’nun ilk kararına itiraz ederken Ayvalık Bilfer Düzenli Atık Depolama Tesisi için ÇED olumlu kararı alındığını öne sürmüş. Oysaki bu ÇED izninin iptali için Balıkesir İdare Mahkemesi'nde açmışolduğumuz dava devam etmektedir. Ayvalık Tabiat Platformu olarak süreci takip etmeye, yaşam alanımızı savunmaya, doğanın talanına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Karaayıt köylüsü yalnız değildir.”