İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin hazırlayıp açıkladığı iş cinayetleri raporuna göre, 2022 yılında en az 1843 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
Raporda AKP iktidarının 20 yıllık sürecinde yaşananlar özetlenerek “Güvencesizliği bugünün proleter çalışma ve yaşam disiplini haline getiren AKP’nin iktidar yılları boyunca iş cinayetlerinde 30 bin 546 işçi hayatını kaybetti” denildi.
SGK’nın son yıllarda kendi hesabına çalışanların ölümlerini “iş kazası” istatistiklerine eklediği belirtilen raporda, bunun iki elin parmaklarını geçmediği ifade edildi.
“Tarım, inşaat, hizmet ve sanayi sektörleri”
İş cinayetlerinin yoğunlaştığı (953 işçi ölümü) üç işkolunun inşaat, tarım ve taşımacılık olduğu belirtilen raporda şu bilgiler verildi:
“-İnşaatlarda dış cephe, iskele, çatı, asansör boşluğu vb. yüksekten düşmeler ölümlerin yarıdan fazlasını oluştururken, diğer iki temel neden ise ezilme/göçük ile elektrik çarpmaları.
-Diğer yandan, özellikle mevsimlik tarım işçilerinin çalıştıkları bölgelere ya da tarlaya yolculuğu sırasında uygun olmayan ulaşım araçlarının kullanılması, eskiyen traktörler, işçilerin barınma-dinlenme-temizlik alanlarının yetersizliği, kene ısırmaları vb. ölümlerin temel nedenlerini oluşturuyor.
-En çok işçi ölümünün meydana geldiği üçüncü işkolu ise taşımacılık. Yoğun çalışma, mobbing, uzun çalışma saatleri, uygun olmayan yollar ve araçlar, beslenme ve uyku düzensizliği vb. sorunlar iş cinayetlerine davetiye çıkarıyor. Ölümlerin yüzde 75’ini trafik kazaları oluştururken diğer önemli bir neden ise çalışma koşullarına bağlı kalp krizleri.
-Bu yıl moto kurye ölümleri de bu nedenlerden dolayı ölümlerin arttığı bir meslek olarak raporlarımızda öne çıkıyor. Pandemi ile birlikte giderek genişleyen ve işçi profilinin çoğunlukla 20’li yaşların başında olduğu sektörde işçi sağlığı açısından en net sonuç ortada: 2022 yılında en az 55 moto kurye iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
-Ölümlerin bir durağı da katı atık işçileri. Sigortasız, sağlıksız koşulların ve çocuk-göçmen-yaşlı emeğinin yoğun olduğu, üç otuz para için belirsiz saatler çalışılan vb. işkolunda acil örgütlenme faaliyetlerinin yoğunlaştırılması gerekiyor.
-Diğer yandan sanayi işkollarındaki ölümler ilk üç sırada olmasa da sanayinin çok farklı işkollarında (maden, metal, enerji, tekstil, kimya, gıda vd.) olduğu gerçeğinin altını çizmek gerekiyor. Aslında bu işkollarının toplamını aldığımızda ‘sektörel olarak en fazla ölüm sanayide’ meydana geliyor. Özellikle sendikasızlaştırmanın sonuçlarının ortaya çıktığı ve genç işçi ölümlerinin yoğunlaştığını gözlemliyoruz.
-İşkollarına değinirken son olarak hatırlatalım: 14 Ekim 2022’de Bartın Amasra’da bulunan Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra TİM’de işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmaması sonucu meydana gelen grizu patlamasında 42 madenci hayatını kaybetti. Karadon, Elbistan, Kozlu, Soma, Ermenek, Şırnak maden katliamlarına bir yenisi daha eklendi.”
İş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin ölüm nedenlerinin aktarıldığı raporda, “Sağlık ve eğitim emekçilerine yönelik işyerlerinde yaygın bir şiddet” yaşandığı ifade edildi.
“Çocuk, yaşlı, kadın ve göçmen işçi ölümleri”
Bu ara başlık altında şu bilgiler sıralandı:
“-2022 yılında en az 64 çocuk işçi hayatını kaybetti. 14 yaş ve altında çalışırken ölen çocukların sayısı arttı. Yine ölümlerin merkezinde her yıl olduğu gibi tarım yer alırken MESEM projeleriyle gündeme gelen stajyer/çırak ölümlerinde de artış gözüküyor. Çocuk ve genç işçilere dönük bir mücadele başlığının hızla belirlenmesi lazım. Çocuk işçilik 4 ila 8 yaş arasında başlıyor. Bu yaşta mevsimlik tarım işçisi, çoban ya da sokakta mendil satan çocuk ölümlerine rastlıyoruz. Ancak mevsimlik tarım işçisi çocuklarda ve sokakta çalışan çocuklarda 8 yaşından itibaren bir artış var. 10-12 yaşlarda tekstil ve metalde çalışan çocukları görüyoruz. 13-14 yaşlarından itibaren tarım, inşaat, sanayi ve hizmetlerde çalışan sayıları milyonlara ulaşan çocuk işçi var. 18-29 yaş arasında ise (sanayi, inşaat, hizmetler işkolunda) büyük şehirlere yığılmış, geleceksiz ve güvencesiz yeni bir işçi sınıfı karşımızda...
-Yine uzun zamandır hakim olan neoliberal politikaların bir sonucu olan yaşlı işçi ölümleri artık her gün basında yer alıyor. İnşaatlarda, tarımda, sokakta atık toplarken 60’lı ve 70’li yaşlardaki işçiler düşerek, zehirlenerek, trafik kazasında hayatlarını kaybediyor. EYT Yasası ile ilgili düzenlemelerin hayata geçirildiği günümüzde 2022 yılında 50 yaş ve üzeri en az 527 emekçi ölümünü kaydetmiş olduğumuz gerçeğinin altını çizmek istiyoruz.
-2022 yılında en az 108 kadın işçi hayatını kaybetti. Kadın işçiler tarım, eğitim, ticaret, büro, metal, taşımacılık, sağlık, konaklama ve genel işler işkollarında çalışıyorlardı. SGK iş kazası istatistiklerinde kadın işçi ölümleri toplam ölümlerin yüzde 2’sidir. Oysa biz kısıtlı olanaklarımızla 3-4 kat daha fazla kadın işçi ölümü tespit ediyoruz. Bu ölümler esas olarak tarımda yoğunlaştığı (sigortasız olduğu) için kayda alınmıyor. Diğer yandan bildirimler yoluyla da birçok kadın işçi ölümünü kaydediyoruz. Buradan ‘kadın işçi ölümlerinin saklandığı, basına yansımadığı’ sonucuna ulaşabiliriz.
-Sayısı giderek artan göçmen işçilerin iş cinayeti sonucu ölümleri de artıyor. Bu yıl 90 göçmen işçi hayatını kaybetti. Bu işçilerin üçte ikisi Suriyeli ve Afganistanlı. Bu durum Türkiye’de göçmen işçiliğin mültecilik temelinde hayata geçtiği gerçeğini ortaya koyuyor. Göçmen işçi ölümlerinin bir kısmında kimlik bilgilerine bile ulaşamıyoruz. Yine birçok göçmen işçinin kayıtsız oldukları için iş cinayetlerinin saklandığını da unutmamak gerekli.”
İş cinayetlerine karşı örgütlenme çağrısı yapılan raporda, 2022 yılında iş cinayetlerinin aylara göre dağılımı, işkollarına göre dağılımı, nedenlerine göre dağılımı, cinsiyetlere göre dağılımı aktarıldı.
İş cinayetlerinin illere göre dağılımı da verilen raporda son olarak 2022’de iş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin isimleri sıralandı.