Şule Çet cinayetinde Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın tutuklu yargılandığı davanın 4. duruşması bugün Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşma öncesinde Ankara Kadın Platformu bileşenleri, “Şule İçin Adalet”, “İntihar Değil Cinayet”, “Erkek Değil Gerçek Adalet İstiyoruz” yazılı pankartlarıyla adliye önünde açıklama yaptı.
“Mahkeme salonlarında failleri değil kadınların yaşamlarını yargılamaya çalışanların karşısında biz varız” diyen Ankara Kadın Platformu bileşenleri, açıklamanın ardından duruşmaya geçti.
“Sanıkların anlatımlarında eksik şeyler var”
Duruşmada tanık ifadelerinden sonra bilirkişi heyeti adına Prof. Dr. Çağlar Özdemir söz aldı. Çet’in ölümünde intihar bulgusu olmadığını belirten Özdemir, Aksu ve Akand’ın ifadeleri üzerine şunları söyledi:
“Dosyanın geneline bakıldığında sıyrıklar ve maddi bulgular cinsel saldırıya işaret ediyor. Gazi Üniversitesi psikiyatri bölümü Şule’nin intihar edecek bir ruh halinde olmadığını da raporladı.
“Sanık göğsünün cama çarptığını ve diğer eliyle Şule Çet’in bacağını tuttuğunu belirtiyor. Ardından da Şule ile kısa bir konuşma sonrasında Şule’nin ellerinden kaydığını belirtiyor. Ancak Şule’nin bedeninin bulunduğu nokta serbest düşmeye uygun değildir. Olay yeri keşfinde halının, sehpanın ve diğer eşyaların konumuna baktığımızda sanıkların dediği gibi orada bir olaya müdahale etme çabası olmadığını görüyoruz. Dolayısıyla bu anlatımlarda eksik olan şeyler var.”
Şule Çet’in ailesinin avukatı Ferhat Gebeş, bilirkişi heyetinin ve Gazi Üniversitesi’nin hazırladığı raporlar ile Aksu ve Akand’ın söylediklerinin çürütüldüğünü ifade etti.
Aksu, Akand ve avukatları; bilirkişi ve Gazi Üniversitesi’nin hazırladığı raporların doğru olmadığını öne sürerek Çet’in intihar ettiği iddialarını tekrarladılar.
Mahkeme heyeti kararında Aksu ve Akand’ın tutukluluk halinin devamına hükmederek davayı 20 Kasım’a erteledi.
Duruşmanın ardından adliye önünde tekrar basın açıklaması yapılarak kadın cinayeti davalarında adalet talebi haykırıldı.