Almanya'nın birçok yerinde olduğu gibi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Stuttgart’ta da eylemler gerçekleştirildi. Schlossplatz'da MLPD, BİR-KAR, Partizan, Alevi Derneği, Courage, İran, Afgan ve çeşitli uluslardan kadın örgütleri alanda döviz ve pankartlarıyla yerlerini almışlardı.
Mitinge yerli ve göçmen topluluklardan genç, yaşlı kadın ve erkek emekçiler katıldılar. Taşınan pankartlar ve dövizlerde kadınlara yönelik şiddet, fabrikalardaki ücret ve toplumsal yaşamdaki eşitsizlikler protesto edilerek, gerçek eşitliğin ancak sosyalizmde gerçekleştirileceğine vurgu yapıldı.
Örgütler adına konuşan kadınlar, ataerkil, kapitalist sistemde çalışan kadınların daha fazla baskı ve sömürüye maruz kaldıklarına, ucuz işgücü olarak istihdam edildiklerine, kötü ve sağlıksız çalışma koşullarına, sigortasız ve iş güvencesi olmadan çalışmak zorunda bırakıldıklarına değindiler. İki senedir süren pandemi sürecinin kadınların çalışma ve yaşama koşullarını daha da zorlaştırdığını, kadınlara karşı fiziksel ve cinsel şiddeti daha da arttırdığını dile getirdiler. Kapitalist krizin, her zaman işçi sınıfına, dolayısıyla işçi kadınlara, zulüm ve zam olarak döndüğü, işçi ve emekçilerin omuzları üzerinde büyüyen sermaye sınıfının, gene emekçilerin omuzları üzerinden alaşağı edileceği vurgulandı.
Konuşmalarda devrimci kadın tutsakların serbest bırakılması talebi de öne çıkarıldı. Ayrıca, Emperyalist güçlerin nüfuz alanlarını genişletme dalaşının sonucu olarak Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik başlattığı savaş kınanarak, saldırgan NATO paktının dağıtılması istendi.
Kent merkezindeki müzik ve konuşmalarla başlayan miting, yapılan yürüyüşle bitirildi.
Stuttgart’taki ikinci eylem saat 16:00 civarında Stuttgart Üniversitesi’nin bahçesinde başladı. Die Linke, Türkiyeli sol örgütler, Kürt ve diğer uluslardan kadın örgütleri, Antifa feminist grupları ve Ver.di sendikasının katıldığı bu eylem de kitlesel ve coşkuluydu. Eylem boyunca çeşitli dillerden sloganlar hiç kesilmedi.
Ver.di sendikası ise sosyal hizmetler, okul öncesi eğitim ve bakım hizmetleri alanında çalışanları için Almanya'nın birçok kentinde, 8 Mart'ta bir uyarı grevi yaptı. Theodor-Heuss Strasse'de Ver.di sendika binası önünde sabah erken saatlerde toplanan kitle çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi. Grev kitlesel ve coşkuluydu. Katılımcılar ücretlerinin artırılması, çalışma koşullarının düzeltilmesi, iş yoğunluğunun azaltılması için personel sayısının artırılması gibi talepler yükselttiler. Saat 17.00 civarında Stuttgart merkeze doğru yürüyüş başladı. Yaklaşık bir saat süren yürüyüş kitlesel, coşkulu ve çok renkliydi. Sürekli sloganlar atıldı, megafonda konuşmalar yapıldı.
***
Kadınlara yönelik şiddetin ve ayrımcılığın son bulmasının ancak sosyalizmde mümkün olacağı gerçeğini, kapitalizmin en gelişkin olduğu Almanya'da 2020 yılında kadına yönelik gerçekleştirilen saldılar ve işlenen cinayetler de ortaya koyuyor.
2020 yılında Almanya'da 139 kadın; partneri, kocası veya eski kocası tarafından öldürüldü. Bu, Almanya'da her üç günde bir kadının erkek şiddetinin kurbanı olduğu anlamına geliyor. Her gün bir kadın kendisini öldürülme girişimine karşı savunmak zorunda kalıyor. 8 Mart günü Stuttgart'ın lüks alışveriş caddesinde parlak kırmızı şemsiyeleriyle sıra oluşturan 139 kadın adına açıklama yapan Kadın Sığınma Evinden Heike Fischer, "bu sayıyı görsel olarak temsil etmek” istediklerini açıkladı.
Kızıl Bayrak / Stuttgart