8 Mart’ta mücadele alanlarına!
Yaşamak için sosyalizm!
8 Mart, işçi ve emekçi kadınların dünyanın dört bir yanında sömürüye, eşitsizliğe, baskı ve şiddete karşı tepkilerini dile getirdikleri, özgür ve eşit bir dünya için sokaklara döküldükleri bir direniş günüdür.
8 Mart işçi sınıfına aittir!
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Amerikalı dokuma işçisi 40 bin kadının 1857’de daha iyi çalışma koşulları için başlattıkları ve azgın bir devlet terörüne maruz kaldıkları grevlere atfen, II. Enternasyonal’e bağlı 2. Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda Clara Zetkin’in önerisiyle 1910’da kabul edilmiştir.
8 Mart bu anlamda militan bir mücadele bayrağıdır. Bu bayrak tüm işçi ve emekçi kadınların kurtuluş bayrağıdır ve hala onlara yol göstermeye devam ediyor.
İşçi ve emekçi kadınlar,
Dünyamızdaki tüm zenginlikleri çalışan sınıflar, yani işçi ve emekçiler üretiyor. Ve tüm bu zenginlikler, sırf üretim araçlarının sahibi olduğu için, asalak bir sınıfın, sermaye sınıfının elinde toplanıyor. İşçi ve emekçilerin payına ise, sömürü, baskı, eşitsizlik, kölece çalışma koşulları, işsizlik, yoksulluk ve sefalet düşüyor. İşçi ve emekçi kadınların payına düşen ise en ağırı olan katmerli çifte sömürüdür.
Eşitlik ve özgürlük özlemi yeni uyanış ve mücadeleler yol açıyor
Geçtiğimiz yıl kadınlar için yine grevlerle, eylemlerle, mücadeleyle dolu bir yıl oldu. Avrupa’dan Afrika’ya, Asya’dan Güney Amerika’ya tüm dünyada kadınlar hakları için mücadelelerini sürdürdü.
Kapitalist politikalar, faşist otoriter rejimler, ataerkil kadın düşmanı yapılar, son yıllarda olduğu gibi 2022’de de cinsiyetçi politikalar üretmeye, kadınların haklarına saldırmaya, toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık ve şiddetle kadınların yaşamını tehlikeye atmaya devam ettiler.
2022 yılında 8 Mart, dünyanın tüm kıtalarında kadın işçi ve emekçilerin sokağa çıkarak, militan eylem yaptıkları, kitlesel gösterilerin düzenlendiği bir gün olarak yaşandı. 8 Mart coşkusu bütün bir sürece yansıdı ve bütün bir yıl boyunca militan ve kitlesel kadın grevleri, kadına şiddet protestoları, kürtaj hakkının yasalaşması, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz” eylemleri örgütlendi.
2022 yılına damgasını vuran hareketlerden biri de İranlı kadınların başlattıkları direniş hareketiydi. İran’da Eylül 2022'de islami kurallara uygun giyinmediği iddiasıyla gözaltına alınan ve ardından yaşamını yitiren Mahsa Amini için sokağa çıkan ve sokakları terk etmeyen kadın, erkek, genç, işçi ve emekçiler, 48 yıllık molla rejimine karşı hakları, gelecekleri, özgürlükleri ve hayatları için mücadele ediyorlar.
Deprem değil, kapitalizm öldürür!
Dayanışma Yaşatır!
6 Şubat günü, Türkiye'nin 11 ili ve Suriye'nin kuzeyi büyük, yıkıcı bir depremin enkazı altında kaldı. Bu yıkıcı deprem Suriye'de 5 bin kişinin ölümüne yol açtı. Türkiye'de ise 50 bin insan yaşamını yitirdi, yüz bine yakın kişi yaralandı. Milyonlarca insan evsiz kaldı, yaşam alanlarını kaybetti.
AKP-Erdoğan iktidarı rant ve talan politikaları sonucu deprem tam bir felakete dönüştü. Bilim insanlarının uyarılarını dikkate almayanlar, yaşanan ağır yıkımdan ve ölümlerden sorumludurlar.
Depremin en ağır yükünü taşıyan kadınlar çocuk-hasta-yaşlı bakımından salgın hastalığa, barınma-beslenme koşullarının yetersizliğinden hijyen koşullarının sağlanamamasına kadar bin bir zorlukla uğraşıyorlar. Hamile ya da yeni doğum yapmış kadınlar her türlü sağlık desteğinden yoksunlar.
Bilindiği gibi Türkiye’de kadınlar yıllardır hakları ve hayatlarına yönelik saldırılara karşı nasıl direniyorlarsa bu felaket döneminde de direnmeye devam ediyorlar. Dayanışma yaşatır şiarıyla hayata sahip çıkıyorlar.
Savaşa hayır! Barış hemen şimdi!
2022 yılına ABD, NATO ve Avrupalı emperyalistler ile Rusya arasında Ukrayna toprakları üzerinde süren bir hegemonya savaşı damgasını vurdu. Bir yıldır süren savaşın sonuçları ölüm, yıkım, işsizlik, yoksulluk, yükselen milliyetçilik, ırkçılık, kaçış ve sürgünler oldu.
Kadın hareketinin yıl içinde gerçekleştirdiği her eylemde “Savaşa hayır!” şiarları yankılandı.
2023 yılına, dünyada derin bir kriz, Ukrayna'da bir yıldır süren savaş, kapitalist düzenin yarattığı acımasız koşullara karşı öfke patlaması biçiminde gelişen ve büyüyen proleter kitle hareketleri ve halk isyanları koşullarında (İngiltere'de grevler, Peru'da yürüyüşler) ve dünyanın dört bir yanında yükselen ve yayılan kadın hareketi dalgası ile girildi.
İşçi ve emekçi kadınlar sosyalizm için kavgaya!
İşçi ve emekçi kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesi ile özdeşleşen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü bir kez daha tarihsel anlamı, sınıfsal özü ve devrimci niteliğine yaraşır bir biçimde kutlama sorumluluğuyla karşı karşıyayız.
Enternasyonal Emekçi Kadın Komisyonu olarak, işçi ve emekçi kadınları baskı, sömürü ve eşitsizliğin tüm biçimlerinin ve ücretli köleliğin olmadığı, her türlü şiddet ve zorbalığın ortadan kalktığı bir dünya özlemiyle mücadele alanlarını doldurmaya çağırıyoruz.
Her türden cinsel eşitsizliğin ve sınıfsal sömürünün temeli olan özel mülkiyet düzenini yıkmak için,
Tüm insanlığın eşit, kardeş ve özgür olacağı bir düzen için,
İnsanın insan tarafından sömürülmediği, sınıfsız, sömürüsüz ve savaşsız bir dünya yaratmak için,
Sokağa eyleme örgütlü mücadeleye!
Sınıfsal ve cinsel sömürüye son!
Savaşa son, barış hemen şimdi!
Yaşamak için sosyalizm! Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
Enternasyonal Emekçi Kadın Komisyonu
Mart 2023