Kadın işçiler sömürünün, iş cinayetlerinin ve örgütsüzlüğün kıskacında

Kadın işçilerin maruz kaldığı sömürü, iş cinayetleri ve örgütsüzlük, 8 Mart dolayısıyla hazırlanan raporlarla bir kez daha ortaya serildi.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 06 Mart 2019
  • 11:12

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla kadın emeği konusuyla hazırlanan raporlar, ücretli kölelik düzeninin kadın işçilere reva gördüğü sömürü koşullarını bir kez daha gözler önüne serdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba tarafından hazırlanan raporda, 2018 yılında en az 120 kadın işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği hatırlatılarak “Kadın işçilerin çalışma yaşamındaki en büyük sorunları; uzun çalışma süreleri, düşük ücretler ve iş yerlerinde uğradıkları ayrımcılıklardır” dendi. “Kadın işçilerin neredeyse yüzde 93’ü sendikasız olarak çalışmaktadır” denilerek kadın işçilerin örgütsüzlüğüne dikkat çekilen raporda kadın işçilerin ağırlıkta olduğu direnişler hatırlatıldı.

Türkiye iş cinayetlerinde AB’de ilk sırada

İş cinayetlerinde Türkiye’nin AB ülkelerinin tamamını geride bıraktığı, kadın işçilerin ölümleri konusunda da aynı derecenin korunduğu ifade edilen bölümde şu ayrıntılara yer verildi:

2018 yılında Türkiye’de çalışma yaşamı içerisinde kadınlar ne yazık ki iş cinayetlerine kurban gitmeye devam etti. 2018 yılında en az 2000 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirirken, iş cinayetlerinde en az 120 kadın işçi adına kader, fıtrat dedikleri düzende göz göre göre ölüme gönderildi.

2019 yılının Ocak ve Şubat aylarında ise iş cinayetlerinde yaşamını yitiren kadın işçi sayısı ise 20 olarak kayıtlara geçti.

2017 yılında en az 116 kadın işçi yaşamını yitirirken, 2016 yılında ise en az 98 kadın işçi çalışırken yaşamını yitirdi. Son üç yılda iş cinayetlerinde toplam 334 kadın emekçi yaşamını yitirdi.

Türkiye işçi cinayetlerinde olduğu gibi kadın işçi cinayetlerinde de AB ülkeleri arasında 1. sıradadır.”

Kadın işçilerde sendikalaşma oranı daha düşük

Raporda kadın işçilerin örgütsüzlüğü konusunda şu bilgiler aktarıldı:

Kadınların çalışma yaşamında ki temel sorunlarının başında ise güvencesiz çalıştırma ve sendika örgütlülüğü gelmektedir. Türkiye’de resmi sendikalaşma oranı her ne kadar yüzde 14’lerde görülse de esas sendikalaşma oranı yüzde 11’ler civarındadır. Yani Türkiye’de çalışan her 100 işçiden 11’inin bir sendikaya üyeliği bulunmaktadır.

Kadın işçilerin ise neredeyse yüzde 93’ü sendikasız olarak çalışmaktadır. Yani ülkemiz de çalışma yaşamında yer alan her 100 kadın işçide yalnızca 7’sinin sendika üyeliği bulunmaktadır.

Kadın emekçilerinin yüzde 26’sı ise çalışma yaşamında güvencesiz olarak çalışmaktadır.

Yine kadın işçilerin çalışma yaşamında ki en büyük sorunları; uzun çalışma süreleri, düşük ücretler ve iş yerlerinde uğradıkları ayrımcılıklardır. Kadın işçilerin yüzde 72’si çalışma yaşamlarından yaşadıkları bu sorunlar nedeni ile şikâyetçi olduğunu belirtmektedir. Kadın işçilerin büyük bir bölümü ise iş yerlerinde mobbinge ve psikolojik baskıya maruz kalmaktadır.”

İşsizlik kadınları daha fazla etkiliyor

İşsizliğin kadın işçileri daha fazla etkilediği hatırlatılan raporda, şu veriler yer aldı:

Son TÜİK verilerine göre kadın işsizliği Kasım 2017’ye göre 1,3 puan artarak 13,4’ten 2018 Kasım ayında 14,7 olarak gerçekleşti.

Tarım dışı kadın işsizliği yüzde 18,4’e yükselmiş durumdadır. İşsizlik her zaman ki gibi kadınları ve gençleri etkilediği açıkça görülmektedir.

Çalışma çağında bulunan lakin ne istihdam ne de eğitimde olan kadınların oranı ise yüzde 33’lere yaklaşmış durumdadır.

TÜİK verilerine göre 15 yaşın üzerindeki Türkiye’de her 100 kadından sadece 29,3’ü çalışıyor.

TÜİK verilerine göre Türkiye’de üniversite mezunu kadınların yüzde 17,4 işsiz durumdadır.

Sonuç olarak kadınlar AKP iktidarı döneminde istihdamdan dışlanmış, işsizliğe mahkûm edilmiştir.”

Kadın işçiler direniyor

Bu koşullara karşı direnen kadın işçilere de yer verilen raporda, Flormar ve Sibaş direnişleri hatırlatılarak şu ifadeler kullanıldı:

2018 yılı ekonomik kriz derinleştiği, toplu işten çıkarmaların yaşandığı ve sendikal haklara yönelik baskıların arttığı bir yıl olarak geride kalmıştır. Ekonomik krizin toplumsal alanda yarattığı tahribat kadın işçileri de yakından etkilemiştir. Binlerce kadın işçi kriz bahanesi ile işten çıkarılmış, sendika hakkı için onlarca kadın işçi iş yerlerinde direnmiş ve halende direnmeye devam etmektedir.

Flormar’da 100’den fazla kadın işçi sendika hakkı için bu yıl 8 Mart’ı direnişle karşılamaya hazırlanmaktadır.

Aydın’da yer alan Sibaş fabrikasında sendika üyesi oldukları gerekçesi ile işten atılan ve direnen kadın işçiler yine bu yıl 8 Mart’ı emekleri ve gelecekleri için direnişle karşılamaya hazırlanmaktadır.”

20 milyondan fazla kadın çalışmıyor

DİSK/Genel-İş Araştırma Dairesi tarafından hazırlanan ‘Kadın emeği’ raporunda büyük oranda aynı veriler yer alırken, kadın istihdamının düşüklüğüne, kayıt dışı çalışmaya ve uzun çalışma saatlerine ilişkin şu veriler sıralandı:

2017 yılında her 10 kadından sadece 3’ü istihdam içerisinde yer aldı. Kadınların istihdama katılım oranı yüzde 28,9’da kalırken, erkeklerin istihdama katılım oranı yüzde 65,1 oldu. 2018 yılının Kasım ayında ise kadınların istihdama katılım oranı yüzde 29,1 olmuştur.

Haftalık 45 saatten fazla çalışan kadın işçi sayısı 2014 yılında 2 milyon 774 bin kadın iken 2017 yılında 200 bin kişi yüzde sekiz artarak 2 milyon 974 bin olmuştur. Bununla birlikte haftalık 45 saatten fazla çalışan kadınların kayıt dışılığı da oldukça yüksektir.

2018 yılında işsizlik ödeneği için yapılan başvuru sayısı bir önceki yıla göre yüzde 57,7 artış göstermiştir.”