Her gün yeni bir kadın cinayeti ile sarsılıyoruz. Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin, eski erkek arkadaşı tarafından vahşice öldürüldü. Dövüldü, boğuldu, yakıldı ve ardından varile konulup üstüne beton döküldü. Özge Can Aslan, Emine Bulut, Şule Çet ve daha binlerce kadın gibi insanlık dışı bir cinayete kurban gitti.
Pınar Gültekin’in katledilmesinin ardından, bundan önceki kadın cinayetlerinde olduğu gibi, sorumlu olarak psikopat erkek öne çıkarıldı, AKP iktidarı sözcüleri yine timsah gözyaşları döktüler.
Pınar Gültekin’in katledilmesinin bizzat sorumlusu erkek egemen kapitalist sömürü düzeni ve kadın düşmanlığında sınır tanımayan AKP iktidarıdır.
Yaşadığımız sermaye düzeninde, toplumsal yaşamın tüm alanlarında kadınlar üzerinde katmerli bir baskı, eşitsizlik ve sömürü hüküm sürüyor. Kadın emeğini yok sayan, yasaları, gelenekleri ve kültürüyle kadını ikinci sınıf gören, kadın bedenini metalaştıran bu düzen, eşitsizlik ve baskıları döne döne yeniden üretiyor.
18 yıldır iktidarda olan dinci gerici AKP iktidarı döneminde ise kadın düşmanı politikalar ile kadınların konumu daha da ağırlaşmış bulunuyor. Şiddet uygulayanlara iyi hal indirimleriyle, kadınların kazanılmış haklarının bir bir gaspedilmesiyle yeni saldırılara adeta davetiye çıkartılıyor. Şiddet vakaları her geçen gün tırmanıyor, kadınlar ardı ardına katlediliyor. Buna rağmen, şiddetin önlenmesi konusunda devletin sorumluluklarını içeren İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı “Ailenin korunması ve kadına yönelik şiddetin engellenmesi” yasası hedef haline getiriliyor. Çocuk istismarcılarına af çıkarmak için fırsat kollanıyor, çok güdük de olsa kadının nafaka hakkı gaspedilmek isteniyor.
İzlenen bu kadın düşmanı politikalara karşı toplumun ilerici, devrimci güçleri ve kadınlar seslerini yükseltiyorlar. Sözleşmeyi ve kadınları koruyan yasaları uygulatabilmenin, kadına yönelik şiddete ve cinayetlere son verebilmenin yolu, kadın-erkek tüm işçi ve emekçilerin mücadeleyi büyütmesinden geçiyor.
AKP iktidarı eliyle daha da koyulaştırılmaya çalışılan karanlığı parçalamak için omuz omuza mücadeleye!
İşçi Emekçi Kadın Komisyonları