TÜSİAD’dan İstanbul Sözleşmesi açıklaması ve partilerle görüşmeler

TÜSİAD, kadına yönelik şiddet gündemi üzerine "İstanbul Sözleşmesi yaşatır" başlığıyla açıklama yaptı. TÜSİAD'ın bir diğer gündemiyse siyasi partilerle "Covid-19 sonrası fırsatlar" üzerine görüşmeler.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 22 Temmuz 2020
  • 22:14

Tayyip Erdoğan ve AKP’siyle birlikte işçi sınıfına yönelik saldırılarda başrolde yer alan büyük burjuvazinin örgütü TÜSİAD’dan İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik tartışmalar üzerine açıklama yapıldı.

AKP döneminde sunulan hizmetlerin sefasını süren TÜSİAD sermayedarları, son dönemde Türkiye kapitalizminin ekonomik krizinin de etkisiyle, krizin faturasını işçi-emekçilere kesmeye odaklanmış görünüyordu. Dinci-faşist AKP-MHP rejimiyle işbirliğinden hiçbir ödün vermeyen TÜSİAD, son günlerde İstanbul Sözleşmesi üzerine açıklamalarıyla gündeme geldi.

Geçtiğimiz günlerde TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski’nin basına verdiği demeçte, “çoklu baro” yasası, kadına ve çocuklara yönelik gündemdeki tartışmalar sınırlı eleştirilere konu edildi. Aynı gün TÜSİAD’ın sosyal medya hesabından İstanbul Sözleşmesi üzerine “İstanbul Sözleşmesi, Türkiye ve dünya kadınlarına verilmiş bir söz, güçlü bir taahhüttür. Bu sözden caymayalım. Şiddet uygulayanları cesaretlendirmeyelim” paylaşımı yapıldı.

“Sözleşme hakkında dezenformasyon bir yana bırakılmalı”

Bugün de TÜSİAD “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” başlığıyla daha geniş bir açıklama yaptı. Pınar Gültekin’in hunharca katledilmesiyle ilgili sosyal medya hesabından paylaşım yapan TÜSİAD, İstanbul Sözleşmesi’nden “caymama” çağrısı yaptı. Açıklamada öne çıkan vurgular şöyle:

“İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele için vardır. İstanbul Sözleşmesi, kim olursa olsun şiddet mağdurunu korumak için vardır. “Ama”sız,“fakat”sız şiddete karşı durmak için vardır.

“İstanbul Sözleşmesi’ni imzalamış olmak, kadına şiddet eyleminin hiçbir mazereti olamaz demektir. Sözleşmenin tartışmaya açılması ise şiddeti mazur göstermek anlamına gelir, şiddet uygulayanları cesaretlendirir.

“Sözleşme hakkında dezenformasyon bir yana bırakılmalı, şiddet riskine maruz kalanların ve şiddet mağdurlarının korunmasına odaklanılmalıdır. Hangi görüşe bağlı olursa olsun, tüm siyasi partilerin ve toplum kesimlerinin şiddete karşı birleşmesi hem insani bir sorumluluktur, hem de devletin kadın vatandaşlarına karşı yükümlülüğünü yerine getirmesi için zorunludur.

“Ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bilinçlenme anlamında önemli kazanımlar elde edildiğini unutmamak gerekir. İstanbul Sözleşmesinin ve 6284 sayılı Kanununun uygulamasının etkinleştirilmesi için çaba sarf eden bakanlıklarımız, sivil toplum örgütlerimiz, özel sektör kuruluşlarımız bu düzenlemelerden güç almaktadır. Kadınlar bu düzenlemelere güvenmektedir. Her alanda kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olduğunu içselleştirmek aynı zamanda aileyi ve tüm medeni ilişkileri de güçlendirecek bir yaklaşım olacaktır.”

TÜSİAD'ın gündemi “Covid-19 sonrası fırsatlar”

Öte yandan TÜSİAD Yönetim Kurulu, dünden beri siyasi partilerle görüşme halinde. TÜSİAD, siyasi partilerle ayrı ayrı gerçekleştirdiği görüşmeleri sosyal medyada şöyle duyurdu:

“Siyasi partiler ile görüşme serisinde; Covid-19 sonrası toparlanma sürecinde ülkemizin önündeki fırsatlar ele alınıyor. Normalleşme süreci bağlamında siyasi partilerimizin ekonomi programları başta olmak üzere öngördükleri programlar konusunda istişareler gerçekleştiriliyor.”

Dün İYİ Parti ve HDP heyetleriyle ayrı görüşmeler yapan TÜSİAD sermayedarları, bugün de CHP ve Ali Babacan’ın Deva Partisi’nden heyetlerle ayrı ayrı bir araya geldi.