İHD Kadın Komisyonu 2020 raporu

İHD Genel Merkez binasında düzenlenen basın toplantısında "İHD Kadın Komisyonu 2020 raporu" açıklandı.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 18 Mart 2021
  • 16:20

İnsan Hakları Derneği (İHD) Kadın Komisyonu, Genel Merkez binasında düzenlenen basın toplantısında “2020 yılı Kadın Raporu” açıklandı.

Toplantıda ilk söz alan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin “İstanbul Sözleşmesi kadınların anayasasıdır. Hiçbir örf, adet ve hiçbir sözde namus anlayışı kadına yönelik şiddette bahane olamaz. Bu coğrafyada kadınlar sözde namus anlayışıyla cinayete maruz kalıyorlar” ifadelerini kullanarak kadına yönelik şiddetin önünün açılmasını eleştirdi.

Pandemi sürecinde kadına yönelik hak ihlalleri arttı

Keskin'in konuşmasının ardından hazırlanan “2020 yılı kadın raporu” okundu. Pandemi süreciyle birlikte kadına yönelik şiddetin arttığı belirtilen raporda İHD'ye yapılan başvurular üzerinden “2020 yılında sadece internet aracılığıyla yapılan 1323 başvurunun %47’sini ekonomik ve sosyal haklar temelli ihlaller oluştururken %53’ünü başta hapishanelerdeki olmak üzere çeşitli hak ihlalleri oluşturdu ve bu ekonomik – sosyal haklar temelli başvuruların %75’i kadınlar tarafından yapıldı” denildi.

2020 yılında kadına yönelik hak ihlalleri

Raporun devamında 2020'de kadına yönelik hak ihlalleri şöyle sıralandı:

“Hapishanelerde önceki yıllarda da gözlemlediğimiz kadınlara yönelik hak ihlallerinin pandemi bahane edilerek daha da arttığını, kısıtlı olan haklarına erişimin zorlaştığını gördük. Çıplak arama, işkence ve kötü muameleyle hapishanelerde, eylemlerde, gözaltılar da karşılaşmaya 2020 yılında da devam ettik. Önceki yıllarda olduğu gibi 2020’de de pek çok kadın gazeteci yargılandı ve tutuklandı, şu an üçü tutuklu yirmi kadın gazeteci yargılanıyor. Lezbiyen, biseksüel ve trans kadınlar, iktidarın ve resmi kurumların son yıllarda daha da artan homofobik ve transfobik söylemlerinin de etkisiyle pandemi dolayısıyla kapanmak durumunda kaldıkları evlerde ve kamusal alanlarda hak ihlallerine ve tehditlere maruz kaldı. Siyasal haklar ve temsil konusunda kadınların seçme ve seçilme hakkı elde ettiği 1934 yılından beri TBMM ve yerel yönetimler açısından kadın yüzdesi epeyce düşük. 2020 yılında da hem 2019 seçimleri sonucunda oluşan tablo hem de kayyum atamaları sonucunda bu tablo pek değişmedi. Benzer bir şekilde kadın emeği ve istihdamına bakıldığında hâlâ ev içi emeğin görünmez olmasının yanı sıra pandemiyle beraber ilk gözden çıkarılan kesimin yine kadınlar olduğu gözler önüne serildi, kadınların güvencesiz çalışma ve işsizlik oranı arttı. 2020’de iş cinayetleri sebebiyle 148 kadın hayatını kaybetti. İş cinayetleri verilerine göre kadınların çoğu kayıt dışı ve sendikasız.”

İHD Kadın Komisyonu'nun önerileri

Nafaka hakkı, engelli kadınlar kürtaj ve kadın cinayetleri verileri sunulan raporun sonunda çözüm önerileri şöyle sıralandı:

*Toplumsal cinsiyet eşitliği her alanda derhal sağlanmalı.

*6284 Sayılı Kanun ve İstanbul Sözleşmesi etkin bir şekilde uygulanmalı.

*Pandemi döneminde kadınlar ekonomik ve sosyal açıdan güçlendirilmeli, herhangi bir geliri olmayan kadınlara maddi destek sağlanmalı.

*Kadına yönelik şiddet konusunda 7/24 kadınlar tarafından ulaşılabilecek profesyonel kişiler ve kurumlar oluşturulmalı, telefona ulaşamayan kadınlar için alternatif yollar kurulmalı ve bunlar Türkçe, Kürtçe, Arapça, İngilizce gibi pek çok dili barındırmalı, işaret dili bilen personel bulunmalı.

*Mülteci ve sığınmacı kadınların güvenliği sağlanmalı ve sığınmacı/mülteci kadınlara yönelik güçlendirici çalışmalar yapılmalı.

*Sığınaklar erişilebilir ve uluslararası standartlara uygun olmalı. 60 yaş üzerindeki kadınlar da sığınaklara kabul edilmeli.

*Sığınaklardan çıkan kadınlar için ekonomik ve sosyal yardımlar işlevsel olmalı.

*Kolluk kuvvetlerinin keyfi bir şekilde caydırıcı ve yanlış bilgi vermesine yaptırım uygulanmalı.

*Resmi kurum ve kuruluşların nefret söylemleri ve ayrımcı söylemleri hakkında yasal girişimlerde bulunulmalı.

*Doğum kontrol yöntemleri ve kürtaj ücretsiz olmalı.

*Cinsel sağlık hizmetlerinde kadınlar hiçbir ayrımcılığa maruz kalmamalı.

*Bebek ve çocuk kreşleri ücretsiz ve erişilebilir olmalı.”