Ege Bölgesi Hapishaneleri 2020 Hak İhlali Raporu

İHD İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu dernek binasında düzenlediği basın toplantısında Ege bölgesi hapishaneleri 2020 yılı hak ihlalleri raporunu açıkladı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 19 Mart 2021
  • 19:45

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu, Ege Bölgesi’nde 2020’de yaşanan hak ihlallerini raporunu dernek binasında düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.

Raporu okuyan İHD İzmir Şube Başkanı Zafer İncin şu ifadeleri kullanarak ön bilgi verdi:

“2020 yılını kapsayan; İzmir 1 ve 2 Nolu F Tipi (Kırıklar), Buca Kapalı/Açık Cezaevi, İzmir Kadın Kapalı (Şakran), İzmir 1, 2, 3, ve 4 Nolu T Tipi (Şakran), İzmir Çocuk Kapalı (Şakran), Ödemiş T Tipi, Menemen R Tipi, Menemen T Tipi, Akhisar T Tipi, Burhaniye T Tipi için; ilgili kurum ve derneklerle yapılan görüşmeler, mahpusların aileleri ve avukatları tarafından derneğimize yapılan başvurular, hapishanelere yapılan avukat ziyaretleri ve mahpuslar tarafından gönderilen mektuplarla sorunların aktarılması sonucunda Ege Bölgesi Hapishanelerinde yaşanan hak ihlalleri, İHD İzmir Şube Hapishane Komisyonu tarafından rapor haline getirilmiştir.”

Hapishane ve mahpus sayılarındaki artış verilerini aktaran İncin “İnfaz yasası olarak bilinen '7242 Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun' TBMM tarafından kabul edilerek 15.04.2020 tarihinde resmi gazetede yayınlanmıştır. Yeni kabul edilen bu yasada hapishanelerdeki hak ihlallerini azaltıcı yönde hiçbir etki görülmezken mahpuslar arasındaki ayrımcılığı daha da arttırmıştır. İnsan Hakları Derneği olarak bu düzenlemeye ilişkin öneriler sunulmuş olsa da hak ihlallerini azaltıcı yönde adım atılmamış olup aksine bu durumu arttırıcı sonuçları olacak yasa maddeleri kabul edilmiştir. İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi tarafından yayınlanan önerilerimiz dikkate alınmalı, hapishanelerdeki mahpusların uğradığı hak ihlallerini ve keyfiliği ortadan kaldıracak, başta yaşam hakkı ve ayrımcılık yasağına uygun bir infaz düzenlemesi yapılmalıdır” dedi.

Pandemi süreci

Koronavirüs (Covid-19) salgını konusunda salgın karşısında hiçbir tedbir alınmadığını vurgulayan İncin pandemi sürecini “Raporumuzda yer alan ailelerden ve mahpuslardan gelen bilgilere de bakılacak olunursa hapishanelerde gereken önlemlerin alınmadığı, uygulamalarda keyfiliğin sağlık hizmetlerinde de yetersizlik olduğu ve hak ihlallerinin gittikçe arttığı görülmektedir” ifadeleriyle özetledi.

Tecride son verilsin

İmralı'da uygulanan tecridin “BM Mandela Kurallarına, CPT tavsiyelerine ve 5275 sayılı İnfaz Kanunu’na aykırı” olduğunu dile getiren İncin İmralı başta olmak üzere hapishanelerde tecride son verilmesini istedi.

Sağlığa erişim hakkı

İncin mahpusların sağlığa erişemediklerini şu ifadeleri kullanarak anlattı:

“Ülkemizde mahpusların tedaviye ulaşma hakları, sağlıklı bir hapishanede yaşama hakları, sağlıklı beslenme hakları ve yasalarda yer alan, hasta olduğunda, tedavisini dışarıda yapması için cezasını erteleme veya serbest bırakılma hakları engellenmektedir.
İHD Genel Merkezi’nin son güncel listesinde hapishanelerde (en az) 590’ı ağır olmak üzere (en az) 1.564 hasta mahpus bulunmaktadır. Hasta mahpusların ölümüne seyirci kalınmakta, mahpuslar tabutla tahliye olmakta bürokratik engeller yasal zorluklar adeta hastalığı da bir işkenceye dönüştürmektedir.
Özellikle hasta mahpusların tedavilerinde ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Rutin kontrollere götürülmeleri gereken hasta mahpuslar götürülmemekte, araç ve personel eksikliği gibi değişik gerekçeler ileri sürülmektedir. Ayrıca hastalığına özgü yemek verilmesi gereken mahpuslara bu imkânların sağlanmasında sorunlar yaşanmaktadır. Adli Tıp Kurumunun vermiş olduğu yanlı ve bilimsellikten uzak kararları ile güvenirliğini yitirmiştir. Tam teşekküllü hastanelerin vermiş olduğu raporlar da infaz rejimi açısından bağlayıcı olmalıdır.”

Talepler

İncin yaşanan hak ihlallerinin son bulması temelinde taleplerini şöyle sıraladı:
“* Başvuru ve şikâyetlerin herhangi bir kısıtlama olmaksızın ve derhal gerekli mercilere ulaştırılması sağlanmalı. 
* Adli ve idari mekanizmalar, yapılan başvuru ve şikayetlerle ilgili etkin soruşturma yürütmelidir. 
* Hapishane rejimi, fiziki koşullar ve uygulanan muameleler hakkında etkili bir idari ve yargısal denetim sağlanmalı. 
* Mahpusların aile ve dış dünya ile temas hakkı engellenmemelidir. 
* Mahpuslar uluslararası ve ulusal mevzuatın emrettiği şekilde ailelerine ve avukatlarına mümkün olduğunca yakın hapishanelere sevk edilmelidir. 
* Gazete, dergi, radyo, kıyafet, mektup ve kitap kısıtlaması vb. gibi çağ dışı yaklaşımlar terk edilmelidir. 
* Anadilde görüşme, yazışma ve savunma hakları yasal güvence altına alınmalı, keyfi engellemeler kaldırılmalı. 
* Mekan ve üst aramaları insan onuruna aykırı olmamalıdır. 
* Adeta mahpusları sindirme araçları haline gelen, disiplin cezalarında insan haklarına aykırı yasal düzenlemeler kaldırılmalı, pratikten kaynaklanan hukuka aykırılıklar giderilmelidir. 
* Mahpuslara yaşatılan işkence ortamından derhal vazgeçilmeli, mahpuslara uluslararası hukukun emrettiği şekilde insan onuruna yaraşır bir şekilde bir muamele gösterilmelidir. 
* Yerel ve uluslararası mevzuat hükümlerine uygun şekilde, "bağımsız" ulusal ve uluslararası heyetlerin etkin denetim mekanizmalarının oluşturulmasının önü açılmalıdır. 
* Hapishane hekimi ve tıbbi personelinin İstanbul Protokolü eğitimi almaları sağlanmalıdır. 
* Mahpuslar üzerindeki tecrit uygulamaları derhal kaldırılmalıdır. 
* Mahpusların, sosyal ve kültürel aktivitelerindeki kısıtlamaları kaldırılmalıdır.
* Mahpuslarla ilgili olarak “ayrımcılık yasağına” aykırı düzenleme ve uygulamalardan vazgeçilmelidir.
* Başta yaşam hakkı göz önüne alınarak sağlığa ve tedaviye erişim haklarının önündeki engeller ve kısıtlamalar kaldırılmalıdır.
* Pandemi sürecinde Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere bu alanda çalışan kurum ve kuruluşların önerileri dikkate alınarak bu uyarılara uygun önlem ve tedbirler alınıp, düzenli olarak kontrolleri sağlanmalıdır.”