Savaş, şiddet, baskı, yasak, salgın hastalık...
İnsanca yaşam için yaşasın Newroz, Newroz piroz be!
Çok bilinen öyküsüyle Newroz, Demirci Kawa’nın önderliğinde başlayan isyanla zalim hükümdar Dehak’a karşı verilen özgürlük mücadelesinde zafere ulaşılan gündür. Baharın gelişini ve yeni özgürlük mücadelelerinin filizlendiğini de simgeler.
Dünyanın pek çok yerinde işçiler ve emekçiler açısından, yeni bir bahar dönemine girilmiştir. Emperyalizmin Ortadoğu’ya dişlerini geçirdiği, kardeş Kürt halkına karşı düşmanlığın körüklendiği, AKP iktidarının kirli emellerine ulaşmak için Suriye halklarına karşı azgınca ve gözü dönmüşçesine kanlı savaş çığlıklarını yükselttiği ve tüm bunlarla birlikte koronavirüsü ile dünyanın ciddi bir sağlık tehdidi altında olduğu bir süreçte karşılıyoruz baharı.
Emperyalist kapitalizmin yaşamı halklara ve topyekün insanlığa zehir ettiği böylesi bir dönemde, ulusal mücadelelerinde ön saflarda savaşan, dünyanın dört bir tarafında özgürlük ve eşitlik için sokakları dolduran kadınlar da Demirci Kawa’nın verdiği mücadelenin yılmaz taşıyıcısı durumundadır.
Yıllardır başını ABD’nin çektiği emperyalist devletler, Kürt halkına ve tüm Ortadoğu halklarına karşı kirli çıkarları için terör estiriyorlar. Hiçbir zaman bağımsızlık için mücadele eden halkların yanında olmadıkları gibi, kimi durumlarda mazlum halklara kendi çıkarları için kirli iş birliği teklifleri etmekten de geri durmuyorlar.
Kürt halkına ve diğer halklara karşı yürütülen kirli savaşlarda ise kadınlar, savaşın yükünü en ağır yaşayan taraf oluyor. Kürt direnişçi Ekin Wan’ın işkence edilmiş çıplak bedeni hala gözlerimizin önünde. Suriye halkına karşı yürütülen savaşta IŞİD çetelerinin tecavüz edip pazarlarda sattığı Ezidi kadınlar, sınırlarda her türlü hakarete ve istismara maruz kalan mülteci çocuk ve kadınlar… Daha birçok sayısız örnekle emperyalist işgal ve savaş politikalarının halklara, çocuklara, kadınlara, her geçen gün patronların yeni saldırılarıyla yüz yüze kalan işçi sınıfına ve topyekûn insanlığa neler getirdiği gayet ortada.
Tüm bu kirli politikalara rağmen, zalim Dehaklar karşısında susmayan, direnen kadınlar var ve dünyayı sarsan bir kadın hareketi söz konusu. Yakın zamanda 8 Mart eylemlerinde görüldüğü gibi, milyonlarca kadın özgürlük ve eşitlik mücadelesi için alanları boş bırakmıyor. Emperyalizmin dünya üzerinde susturmaya çalıştığı özgürlük mücadelelerine, “artık susmak zamanı değil” diyen emekçi kadınların mücadelesi de dahildir. Bütün bunlara kadın işçilerin ve tüm işçi sınıfının örgütlü birliği de eklendiğinde, işte o zaman emperyalizmin soluk boruları tıkanmaya başlayacaktır.
İşçi Emekçi Kadın Komisyonları olarak, tüm işçi ve emekçileri, Kürt halkı ve direnişçi Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesiyle dayanışmayı yükseltmeye, Suriye halklarına karşı yürütülen kirli savaşa geçit vermemeye, özgür ve eşit bir dünyanın ancak işçi sınıfının kendi gücünü fark etmesiyle mümkün olacağı bilinciyle Newroz’u karşılamaya çağırıyoruz.
Yaşasın Newroz, Newroz Piroz be!
Yaşasın İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği!
İşçi Emekçi Kadın Komisyonları