Yak artık canlarla yakılan ateşleri
Yak ki açılsın dünyanın körelmiş gözleri
Yak ki yırtılsın geceler ışığınla
Yak ki tarihi yeniden başlatsın
Kawa’nın - üç kibritin ve dörtlerin sözleri
Yak ki yayılsın dünyaya
Ateşin ve güneşin ölümsüz sesi
Newroz, Kürt halkının demirci Kawa önderliğinde Dehak zulmüne karşı isyan ateşini tutuşturduğu ve zaferle taçlandırdığı gündür. Newroz aynı zamanda “Yenigün” anlamına gelir. Bahar yeniliktir. Hareketlilik ve canlılıktır. Bahar mevsimi mücadele ve başkaldırı günleriyle doludur. Bağrında 1 Mayısları, 8 Martları, Mahirleri, Denizleri, İbrahimleri, Kawa’arı, Mazlumları yeşertir bahar.
Yüzyıllar önce zalim Dehak’ın zulmüne karşı Demirci Kawa’nın önderliğinde başlar Kürt halkının direnişi. Sur’da, Kobane’de ve bütün Rojava’da kurulan barikatlarla devam eder, bugüne gelir. Dehak’ların sureti değişir ama zulüm aynıdır. Bir halka yüzyıllardır aynı sömürü ve baskı dayatılır.
Dehak’ın yeni sureti: Sermaye devleti
Emperyalist sistemin krizlerin faturasını işçi-emekçilere ve ezilen halklara dayattığı bir dönemi yaşıyoruz. Bugün başta Ortadoğu coğrafyası olmak üzere dünyanın birçok yerinde ezilen halklar zulme uğruyor, savaş coğrafyasında kadınlar köle pazarlarında satılıyor, çocuklar ise mülteci teknelerinde, sınır boylarında ölüme mahkûm ediliyor. Kürdistan coğrafyası da emperyalist yağmanın hedefinde olan önemli parçalardan birini oluşturuyor.
Osmanlı’dan Türk sermaye devletine dili ve kimliği tamamıyla yok sayılan, aşağılanan, imha ve inkâr politikasıyla daima katledilen bir halk Kürt halkı. '80’li yıllarla birlikte kendisine dayatılan imha ve inkâr politikasına karşı bir kez daha direniş ateşini yakan Kürt halkı son 40 yıldır büyük bedeller ödedi. Günümüz Dehakları Kürt halkının en temel insani haklarını dahi yok sayarak pervasızca saldırdı, mücadele ve direnme kararlılığını kırmak istedi. Lakin Kawa’dan alınan direniş geleneği sermaye devletinin vahşi saldırılarını bir kez daha boşa düşürdü, Kürt halkı bu süreçte bir dizi kazanım elde etti.
Bugün bir kez daha saldırıyor günümüz Dehakları. Gencecik bedenleri sokak ortasında katledip işkence ediyorlar. Rojova’da gerçekleştirdikleri işgal harekatlarıyla kirli bir savaş yürütüyorlar. Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin çıkarları için yakıyorlar, yıkıyorlar... Kürt halkının tepesine bombalar yağdırıyorlar. Ama nafile!
Çağdaş Kawa’lar baharı karşılıyor!
Bütün bu yaşananlar gösteriyor ki çözüm sermaye iktidarının kurduğu masalarda ya da emperyalistlerle kurulan ilişkilerde değil, 1992 Newroz’unda Cizre sokaklarında binlerce insanın sergilediği direniş iradesindedir. 1982 yılında Mazlum’un Diyarbakır zindanında kendi bedeni ile tutuşturduğu Newroz ateşindedir.
Kawa’dan aldığımız direniş mirasıyla Newroz geleceğe umut olsun...
D. Yalım