İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Cumartesi Anneleri Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası kapsamında İstanbul Barosu Galata Konferans Salonu'nda "Yasakların ve cezasızlığın gölgesinde adalet aramak" başlıklı panel gerçekleştirdi.
Panele İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri'nin moderatörlüğünde İnsan Hakları Hukukçusu Dr. Hülya Dinçer, Sosyolog/Cumartesi İnsanı Nazım Dikbaş konuşmacı olarak katıldı. Gözaltında kaybetmelerin yeniden başladığını belirten Yoleri kayıplara karşı mücadeleyi güçlendirerek sürdürme vurgusu yaptı. Panelist İnsan Hakları Hukuku Hülya Dinçer şunları dedi:
“Kayıplar mücadelesinde hukuk hakikati örtbas etmek için elinden geleni yapıyor.. Ama bu mücadele bir yandan da hukuk aracılığıyla yürütülmek zorunda. Hukuk kaybetme sırasında ve sonrasında hakikati örtbas etme ve adaletsizliği derinleştirme işlevi görüyor”
Panelist Sosyolog / Cumartesi İnsanı Nazım Dikbaş konuşmasında şunları söyledi:
“Bazen eylem yaptığımız, bazen önünden geçtiğimiz bir mekan 4 yıldır kapatılmış durumda. Sadece cumartesi anneleri değil orada işçi aileleri, bir derdi olanın konuştuğu bir yerdi. Şimdi bu mümkün değil. Yapılan kötülüklerin derecesini yapılan engellemelerin nedeni hepimiz biliyoruz. Ama şehir içerisinde bir mekan nasıl anlam kazanabilir? Bu mekandan bu anlamı almaya çalışmanın anlamı nedir? Biz bu meydanlara yeni anlamlar verdik. Çünkü o ismi koyan, orada kendisini ifade edenlerdir. Cumartesi anneleri 1995’te Galatasaray Meydanı’na geldikleri andan itibaren kendi sözlerini söylemeye başladıkları andan itibaren bu mekan başka bir anlam kazandı. Hem Galatasaray Meydanın bu kimliği kazanmasını sağlayan öncü eylem hem de bugüne kadar süren uzun soluklu bir eylem.”