Son günlerde artan koronavirüs vaka açıklamaları Çanakkale’de yaşayanları tedirgin ederken, gözler rakamlara çevrildi.
Resmi açıklama yapılmazken, Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Güleda Erensoy, 5 Ağustos tarihinde 66 olan koronavirüs nedeniyle yatan hasta sayısının, 6 Temmuz itibariyle 55’e yükseldiğini söyledi. Yoğun bakımda koronavirüs nedeni ile yatan hasta sayısının ise 16’dan 15’e düştüğünü belirten Erensoy, bu hastaların tamamının entübe olduğu bilgisini verdi. Ayrıca bir tane de çocuk entübe olduğu öğrenildi.
“İşçiler test yapılmadan çalışmaya devam ediyor”
Çanakkale Tabip Odası Başkanı Erensoy, Çanakkale’de artan vakalara, pandemiyle mücadele sürecine ve önümüzdeki döneme, özellikle eylül ayına dikkat çekerek değerlendirmelerde bulundu.
Çanakkale’de vaka artışlarını, Lapseki’deki gıda soğutma fabrikasında ve Dardanel’de Covid-19 vakalarının tespitiyle fark ettiklerini söyleyen Erensoy, Dardanel gibi 1000 civarı işçinin çalıştığı bir fabrikada 10’arlı vakaların tespitinin büyük bir tehlikeye işaret ettiğini dile getirdi. Erensoy şunları söyledi:
“Böyle büyük bir fabrikada çalışan isçilerin tamamına ve ailelerine, ailelerinin temaslılarına Covid bulaşabilirdi. İl Pandemi Kurulu, bu kadar kalabalık nüfusun evlerde kontrol edilemeyeceğini düşünerek işçilerin yurtlarda karantinaya alınmasına karar verdi ve bu arada işçiler fabrikada çalışmaya devam ettiler. Bu noktada yapılması gereken bu kalabalık gruba yaygın test uygulamak ve virüs taşıyanları virüs bulaşmamış olanlardan katiyetle ayırmaktı. Bu işçiler herhangi bir test uygulanmadan ne kadar dikkat edilirse edilsin birlikte çalıştırılmaya devam ediyorlar. Biliyoruz ki sağlık bakanlığı ve sağlık müdürlükleri vaka sayısını kontrol edebilmek amacıyla Covid pozitiflerin temaslıları da dahil olmak üzere sıklıkla test uygulamıyor ve biz bu yaklaşımı doğru bulmuyoruz.”
“Süreç şeffaf yönetilmiyor”
“Çanakkale’de ve tüm Türkiye’de Covid-19 ile ilgili yaşanan süreç, şeffaflıkla yönetilmiyor” diyen Dr. Erensoy, sağlık müdürlüklerinin yeni vaka sayısını, toplam vaka sayısını, hastanelerde yatan vaka sayısını, yoğun bakımlarda yatan vaka sayısını, tanı alan sağlık çalışanı sayısını, sağlık işkolundaki demokratik kitle örgütleri ve toplumla paylaşmadığını vurguladı. Erensoy şöyle devam etti:
“1 Haziran’dan beri pandemiye yönelik, açık havada kısıtlamaların devam ettiği tek nokta; basın açıklamaları, yürüyüş ve mitinglerle ilgili. Ne zaman muhalefetin yükseldiği bir alan oluyor, ‘pandemi var’ denilerek basın açıklaması ve yürüyüş yasağı konuyor ama bu arada düğünler yapılabiliyor. ‘Pandemi var’ deniliyor ancak polis müdahaleleri ile sosyal mesafe diye bir şey asla gözetilmiyor. Bu derece şeffaf yürütülmeyen ve anayasanın eşitlik ilkesini ihlal eden boyutlarda bazen pandemi var, bazen pandemi yok davranışı, toplumun devlete güvenini ciddi şekilde sarsıyor ve toplumun, devletin verdiği kararlara uyum gösterme kapasitesini de düşürüyor.”
“Duruma göre pandemi”
“Çanakkale’ye özgü yaşadığımız özel bir uygulama da, Kazdağları’nda altın madenine karşı nöbet tutanlara ve onlara destek için gelenlere, onlara erzak getirenlere pandemi gerekçe gösterilerek, ormana giriş pandemi nedeniyle yasak denilerek engel olunmaya çalışılıyor. Ciddi oranda para cezalarıyla insanlar yıldırılmaya çalışılıyor. Şimdiden kesilen cezalar 400 bin lirayı buldu. Ormana giriş yasak denilirken ve başka hiçbir orman için bu yasak uygulanmazken, nöbet tutulan alanın hemen yanındaki Balaban Dinlenme Tesisleri dolup dolup taşıyor. Plajları, kafeleri, restaurantları, AVM’leri saymıyorum bile. Bu tür ‘duruma göre pandemi’ uygulamaları, pandeminin toplum tarafından ciddiyetle algılanmasına çok ciddi zarar veriyor.”
Erensoy son olarak Eylül ayına dikkat çekti.
Kaynak: Gazete Duvar