Uzaktan eğitim kararına karşı tepkiler sürüyor. Eğitim Sen yaptığı yazılı açıklamada “Uzaktan eğitime geçilmesi kabul edilemez!” dedi. İzmir Barosu ise “Örgün öğretim devam etmeli” açıklaması yaptı. Yurtsuzlar, uzaktan eğitim ve yurtların boşaltılması kararını Cevizlibağ Atatürk Öğrenci Yurdu’nda pankart asarak protesto etti.
KYK’ların boşaltılmasına tepki
Yurtsuzlar, uzaktan eğitim kararı Cevizlibağ Atatürk Öğrenci Yurdu’nda pankart asarak protesto etti. “KYK çözüm değil, 1000 odalı sarayı aç!” yazılı pankart yurt binasına asıldı. Yurtsuzlar isimli sosyal medya hesabından şu notla paylaşıldı:
“1000 odalı saray, oteller halka açılmıyorken bizler KYK yurtlarından çöp poşetleriyle kovuluyoruz. Yarattığınız krizin sorumlusu biz değiliz!
Eğitim Sen açıklaması
Eğitim Sen yaptığı yazılı açıklamada öneriler şöyle sıralandı:
“*Eğitim Sen olarak siyasi iktidara ve YÖK’e çağrımız, üniversitelerde yüz yüze eğitimin, net olarak açıklanmış makul en yakın tarihte başlatılmasıdır. Ayrıca;
*Deprem bölgesindeki tüm üniversite öğrencilerinin geçici olarak güvenli bölgelerdeki üniversitelere alınmasının koşulları yaratılmalı,
*Üniversiteler açılana kadar yükseköğretim kurumlarındaki personelin deprem bölgelerinde gönüllü olarak çalışabilmesi sağlanmalı,
*Söz konusu personelin gönüllü olarak yürüttüğü/yürüteceği faaliyetler için yıllık izin istenmesine son verilmeli,
*Depremden doğrudan etkilenen personel, öğrencilerimiz ve aileleri tespit edilmeli,
*Personele, öğrencilere ve ailelerine yaşadıkları ağır tahribatı hafifletecek düzeyde nakdi ve ayni yardım planlanmalı,
*Personele, öğrencilere ve ailelerine üniversiteler, belediyeler ve yurtlar bünyesinde ücretsiz barınma, beslenme ve ulaşım imkânları sağlanmalı,
*Personele, öğrencilere ve ailelerine ücretsiz psikolojik destek verecek birimler oluşturulmalı,
*Üniversitelerin sadece eğitim öğretim faaliyeti yürüten kurumlar olmadığı, aksine ihtiyacımız olan dayanışma ve umudu yeşertebileceğimiz mekânlar olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir.”
İzmir Barosu: Örgün öğretim devam etmeli
İzmir Barosu’nun yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Daha işlevsel ve sürdürülebilir çözüm yolları varken, eğitim ve öğretim faaliyetinin uzaktan yürütülmesinin; yaşanan sorunların çözümü olacağına inanan zihniyet; bir deprem ülkesi olan Türkiye’nin, gelecekteki depremlerde benzer faciaları yaşamaması için, geleceğin mimarı, mühendisi, jeoloğu, hekimi olacak öğrencilerin yüz yüze ve uygulamalı eğitim alması gerektiğini idrak edemeyen; bilimin yol gösterici olduğunu hâlâ anlamayan zihniyettir.”
Pandemiden bu yana onca zorluğu aşan öğrencilerin omuzlarına yeni bir yük daha yüklendiği ifade edilen açıklamada şöyle devam edildi:
“Devlet kurum ve kuruluşlarına ait sosyal tesislerin, misafirhanelerin, otellerin ve yapımı tamamlanmış ancak boş olan on binlerce dairenin depremzedelere tahsis edilmesi mümkün iken, yerleşim için ilk akla gelenin KYK yurtlarının boşaltılması olması anlaşılır değildir. Derhal bu karardan dönülmesi, üniversitelerin açılarak eğitim ve öğretim faaliyetinin yüz yüze yapılması gerekmektedir. Siyasi iktidarın, başarısız kriz yönetiminin ve plansızlığının bedelini öğrencilere ödetilmesini kabul etmiyoruz.”
“Uzaktan tıp eğitimi sağlık hizmetlerinin geleceğini olumsuz etkiler”
TTB Tıp Eğitimi Kolu, Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu ve Merkez Konsey konuya ilişkin yaptığı açıklamada pandemi dönemini hatırlatarak uzaktan eğitimin büyük sorunlara yol açtığını belirtti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Eğitime makul bir süre (iki hafta-bir ay gibi) ara verilmesi, sınavların ertelenmesi uygun olabilir. Ancak eğitime ara verilen dönemde de yurtların boşaltılmaması, depremden etkilenen öğrencilerin barınma, beslenme ve psikososyal destek gereksinimlerinin karşılanması gerekir. Barınma sorunu bulunan, aileleri ve yakınlarını kaybeden öğrenci ve öğretim üyelerinin uzaktan eğitimi sağlayacak altyapıyı ve ortamı yaratmaları da mümkün görünmemektedir.
Öğrencilerin deprem bölgelerinden ve ortamından bir an önce çıkarak yaşadıkları illerin dışında okudukları üniversitelere dönmeleri, arkadaşlarıyla dayanışmaları onların fiziksel ve ruhsal sağlıkları için de çok önemlidir.
Deprem bölgesindeki üniversitelerin öğrencileri depremden zarar görmemiş üniversitelere misafir öğrenci olarak alınıp bahar dönemi eğitimine buralarda devam edebilirler.
Tüm Türkiye’ye yönelik kararlar almadan depremden etkilenen öğrencilere dönem izni, kayıt dondurma hakkı gibi çözümler üretilebilir.
Tıp eğitimi başta olma üzere sağlık bilimleri eğitiminin uzaktan yapılması onarılmaz hatalara, eksikliklere ve gelecekte nitelikli bir sağlık hizmeti sunumuna da engel olacaktır. Türk Tabipleri Birliği olarak YÖK’ün bu karardan bir an önce dönmesini ve yüz yüze eğitimden vazgeçilmemesini istiyoruz.”