Türk Tabipleri Birliği Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu ile Ankara Kadın Platformu, kadın sağlığının korunup geliştirilmesine ilişkin basın açıklaması yaptı. TTB Genel Merkez binası önünde yapılan basın açıklamasını TTB Kadın Kolu Yürütme Kurulu üyesi Derya Bulgur okudu.
“Amaç dışı faaliyet” gösterdiği iddiasıyla Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından TTB Merkez Konseyi’nin görevine son verilmesi yönündeki kararı hatırlatan Bulgur kararın hukuksuzluğunu aktardı.
TTB’nin değerlerinin AKP ve koalisyonlarını rahatsız ettiğini belirten Bulgur, “Peki nedir iktidarı rahatsız eden bu değerler?” diyerek şunları ifade etti:
“Kadın katillerine karşı kadın cinayetlerini durdurma mücadelesi vermektir.
Neoliberal patriyarkal sağlık anlayışına karşı kadın sağlığını koruma/geliştirme amacıdır.
Kadınların kazanımlarına sahip çıkma İstanbul Sözleşmesi’nden ve 6284 sayılı kanundan vazgeçmeme ısrarıdır.
Eve sığdırılmaya karşı sokakları terk etmeyen kadınların yanı başında olmaktır.
Nefret politikalarını körükleyenlere karşı LGBTİ+’lar vardır demektir.
Tarikatlarda çocuk istismarlarına karşı sessiz kalmamaktır.
Cinsiyetçi tıp eğitimini değiştirme hedefidir.
Ücretsiz HPV aşısı talebidir.
Kadınların nitelikli üreme sağlığına ücretsiz erişim mücadelesidir.
Her kadının sağlıklı koşullarda, güvenli ve ücretsiz kürtaj hakkını savunmaktır.”
Derya Bulgur, “TTB’den adeta intikam alınmak istenmektedir” diyerek şunları kaydetti:
“TTB’nin sağlıklı toplum mücadelesi için yürüttüğü tüm bu mücadeleler kadın düşmanlarını, sağlığı ticarete dökenleri, kadın sağlığına kör olanları rahatsız etmektedir.
Ancak TTB; Dr. Aynur Dağdemir’i öldüren sistemin karşısında hastanede, Doktor Nidanur Nergiz’in adalet arayışı için mahkeme salonunda, Akbelenli kadınların yanında ormanda, Feminist Gece Yürüyüşlerinde sokaklarda, Hatay’da, Adıyaman’da çadırlarda yaşamın olduğu her yerde yaşamdan yana tutum almıştır, almaya devam edecektir.
Biz kadın hekimler ve bugün burada olan tüm kadınlar ‘TTB’nin mücadelesi kadınların mücadelesidir’ diyor, kadınlar olarak bu mücadeleyi büyüteceğimizi bir kere daha deklare ediyoruz.
Hatırlatalım; karanlık mücadeleyi doğurur. Biz de bu karanlığa inat buradayız. TTB biziz, TTB susturulamaz diyoruz. Sel gider, kum kalır!”