Gericiliğin ayyuka çıktığı, din istismarcısı tarikat yurtlarında son günlerde yaşanan taciz ve cinayet karşısında tepkiler yükseliyor.
Geçtiğimiz hafta Antalya’da tarikat yurdunda bir gencin katledilmesi, Erzurum’da bir yurtta 7 çocuğun istismara maruz kalması üzerine Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) İzmir’de eylem yaptı.
Karşıyaka İş Bankası önünde gerçekleştirilen açıklamada, “Bu olayların tarikat ve cemaat yurtlarında, kimi zaman Diyanetin Kuran kurslarında yaşanması tesadüf değildir” denildi. Bu gericiliğin önünün 4+4+4 uygulamasıyla “dindar ve kindar nesil yetiştirme” hedefiyle açıldığı belirtildikten sonra, aynı doğrultuda dinci-gerici uygulamaların sürdüğüne şöyle dikkat çekildi:
“Bugün yaşadığımız sorunlardan daha büyük sorunlara neden olacak olan bir diğer konu da, 20'nci Milli Eğitim Şurasında alınan, dini eğitimin 4-6 yaş seviyesine indirilmesi kararıdır. Amaç, küçük yaşlardaki beyinleri ele geçirip, kendi ideolojilerine uygun olarak şekillendirmektir. Yani İradesini şeyhine teslim etmiş, özgür düşünemeyen ve karar veremeyen tutsak beyinler yaratmaktır. Bilimsel olarak yanlış olan bu uygulamanın hayata geçirilmesi kabul edilemez.”
Din ve inançların her alanda istismar konusu olduğu teşhir edilirken, yaşanan taciz, cinayet gibi sorunların ayyuka çıktığı tarikat/cemaat yurtlarının kapatılması istendi. “Binaları kamulaştırılarak öğrencilere sağlıklı, nitelikli, güvenli ve ücretsiz barınma hizmeti verilmelidir” talebi dile getirilen açıklama, son olarak şu taleplerle son buldu:
“Kuran kursları yerine, çocuklarımızın ilgi ve yeteneklerine göre sportif, sanatsal çeşitli sosyal etkinlik alanları açılmalı ve buralardan her çocuğun ücretsiz olarak yararlanmaları sağlanmalıdır. 12 yaş öncesinde çocukların dini eğitim almaları pedagojik açıdan sakıncalıdır ve bu yaş grubuna dini eğitim verilmesinde çocuğun üstün yararı yoktur. 12 yaşından sonra da isteğe bağlı olmalıdır.”