TEMA, 15 kenti odağına aldığı iki yıllık çalışmayla, madencilik faaliyetleri için ayrılan alanları tespit etti. Buna göre, 15 kentin yüzde 62’si, maden için ruhsatlandırılmış durumda.
Maden ruhsatlarının bir kısmı orman, bir kısmı yerleşim yerleri bir kısmı meraları kapsıyor. Bu ruhsatlar faaliyete geçerse bir daha geri dönüşü mümkün olmayan bir tahribata yol açacak.
Gazeteoksijen’in TEMA Vakfı’nın yaklaşık 2 yıldır üzerinde çalıştığı maden alanları araştırmasıyla ilgili haberine göre, Türkiye’de 5 grup maden var; ilki basitçe inşaat ve yol yapımında kullanılan kum, çakıl ve kil türleri olarak tarif edilebilir. İkinci grupta mermer türevleri, üçüncü grupta ise tuzlar yer alıyor. Dördüncü grupta ise kömür, altın, bakır gibi endüstriyel madenler yer alıyor. Beşinci grup elmas, yakut, safir gibi taşlardan oluşuyor.
TEMA Vakfı tarafından yapılan çalışma sadece dördüncü maddeyi kapsıyor, yani endüstriyel madenleri inceliyor. Eğer birinci, ikinci ve üçüncü maddeler de çalışmaya katılmış olsaydı ortaya çok daha farklı bir tablonun çıkması kaçınılmaz olurdu.
Çanakkale ve Balıkesir’de 1634 maden ruhsatı
15 kentte ruhsatlık alan oranı yüzde 62. Ruhsatların en yoğun olduğu bölgelerin başında yüzde 79 ile Kaz Dağları geliyor. Çanakkale ve Balıkesir’in sınırları içinde yer alan bölgede toplam 1634 maden ruhsatı düzenlenmiş durumda.
Artvin, Eskişehir, Zonguldak-Bartın, Ordu ruhsatlılık oranının yüzde 70’in üstünde olduğu kentler olarak dikkat çekiyor. Ruhsat türlerinden işletme ve arama safhasındaki ruhsatların en yoğun olduğu kentler ise Zonguldak-Bartın, Çanakkale ve Balıkesir.
En çok ormanlık alanlar
Ormanların ortalama yüzde 58’i, tarım alanlarının yüzde 60’ı madenlere ruhsatlanmış durumda. Orman ruhsatlılığının en yoğun olduğu alan yüzde 80 ile Kaz Dağları bölgesi; onu yüzde 68 ile Tekirdağ ve Kırklareli izliyor.
Tarım alanlarında da yüzde 78 ile Kaz Dağları ilk sırada geliyor. Onu yüzde 66 ile Eskişehir takip ediyor. Korunan alanların ortalama yüzde 59’u, önemli doğa alanlarının yüzde 64’ü için yine maden ruhsatı verilmiş durumda.
Bazi milli parkların çoğu talanla karşı karşıya
Doğal nitelikleri ve nadir canlı türleri ile milli park ilan edilen alanların da yüzde 51’i maden sahası olarak işlenmiş durumda.
Zonguldak ve Tekirdağ-Kırklareli’ndeki milli parkların yüzde 97’si, Muğla’dakilerin yüzde 85’i, Artvin’dekilerin de yüzde 84’ü madenlere ruhsatlı. Ayrıca Zonguldak-Bartın’da milli parkların yüzde 89’u arama ve işletme, Artvin’dekilerin yüzde 30’u arama, Afyon’dakilerin yüzde 10’u da işletme ruhsatına sahip.
“Talanın geri dönüşü yok”
TEMA Vakfı Başkanı Deniz Ataç; çevreye, doğaya, hatta geleceğimize zarar vermeden madencilik yapılabileceğini belirterek, talanın geri dönüşü olmadığına dair şöyle konuştu:
“Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan ‘Sürdürülebilir Kalkınma için Maden Yönetimi Raporu’nda ‘madencilik yapılan alan bir daha geri getirilemez’ deniyor. Yani karar vermeden önce madencilik yapılan alanın hiçbir restorasyon projesi ile geri dönmeyeceğini, verilen tahribatın giderilemeyeceğini baştan kabul etmek gerekiyor.”