Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesiyle ilgili 3’ü polis 4 kişinin yargılandığı davanın 2. duruşması Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde avukatların “reddi hakim” talebinde bulunduğu heyet tarafından görülmeye devam edildi.
Duruşmada davaya müdahil olma talebini dile getiren Türkan Elçi, adalet taleplerine ilişkin bir konuşma yaptı. Mahkeme heyetinin kendisini önceki duruşmada dışarı atmakla tehdit etmesine değinen Elçi, “Benim gibi bir mağduru dışarıya atmakla tehdit ekmek oldukça kolay bir davranıştır, çünkü arkanızda bir mülkün devasa gücü var. Bizim arkamızda ne devlet gücü ne devlerin gücü ne de sırtımızı yaslayacağımız duvarlarımız var. Bizimle sürekli beraber yürüyen ölülerin sesleri var hepsi o kadar.” ifadelerini kullandı.
Tahir Elçi’nin savaşa karşı mücadelesine değinen ve eşi için verdiği adalet mücadelesinden bahseden Türkan Elçi “Bugün ben de bu salonda bunu içtenlikle dile getirmek isterim ki; bir insan olarak insanların ölümünden duyulan mahcubiyeti yüreğinde hisseden bir baro başkanını katledenlerin cezalandırılması yönünde mücadele etmememiz de bize kefareti ödenemez bir suçluluk yükleyecektir. Bu talep bir eşin talebi olduğu kadar, bir suçun cezasız kalmaması için sıradan bir vatandaşın insani bir talebi olarak da kabul edebilirsiniz.” dedi. Son olarak mahkeme heyetini, yargı açısından tarihe yeni bir kara leke eklememeye çağıran Elçi, davaya müdahil olma talebiyle sözlerini noktaladı.
Duruşmada söz alan aile avukatlarından Zahide Beydağ Tıraş Öneri, Avukat Benan Molu, Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, asıl cinayet faillerine dava bile açılmayarak katillerin cezasızlık zırhıyla korunduğunu vurguladılar.
Elçi’nin eşi Türkan Elçi, ağabeyleri Mehmet ve Ömer Elçi’nin, Diyarbakır Barosu’nun yanı sıra, diğer il baroları, ilerici hukuk örgütleri de davaya müdahil olma talebinde bulunurken, mahkeme heyeti yalnızca Türkan Elçi, Ömer ve Mehmet Elçi ile Diyarbakır Barosu’nun taleplerini kabul etti.
Daha sonra Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya katılan sanık polislerin savunmalarına geçildi. Polisler çapraz sorguya alındılar ve avukatlar tarafından sorular soruldu. Londra Üniversitesi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda kendilerinin şüpheli olarak gösterilmesiyle ilgili yanıtlarında “Rapor tutarsız” vb. iddialar öne süren polisler kendileriyle ilgili iddiaları reddettiler.
Sanık polislerin sorgularının ardından talepleri alan mahkeme heyeti, sonrasında da kararını açıkladı. Sanık polislerin tutuklanması talebini reddeden mahkeme heyeti, polisler hakkında yurtdışına çıkış yasağına hükmetti.
Ayrıca bir sonraki duruşmada gizli tanığın sesi değiştirilerek mahkemede dinlenmesine karar veren mahkeme heyeti, sanık polislerden Sinan T.’nin “suçtan zarar gören” olarak kabulüne hükmetti.
Sanık avukatlarının yeniden keşif talebinin sonra değerlendirilmesine karar veren mahkeme heyeti, sanıkların mahkemeye katılma talebini reddederek davayı 14 Temmuz’a erteledi.