Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin ölümünün 4. yıldönümü dolayısıyla Diyarbakır’da katledildiği Dört Ayaklı Minare’de anma düzenlendi.
Diyarbakır Barosu ve Tahir Elçi Vakfı tarafından gerçekleştirilen anmaya, 25 baronun başkanları, avukatlar, milletvekillerinin aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı. Anmada “Em te ji bîr nakin/Seni unutmayacağız” yazılı pankart açıldı ve “Tahir Elçi ölümsüzdür!”, “Tahir burada katiller nerede!” sloganları atıldı.
Sloganlar eşliğinde Diyarbakır Adliyesi’nden Dört Ayaklı Minare’ye yapılan yürüyüşün ardından Elçi’nin katledildiği saat 10.53’te saygı duruşunda bulunuldu ve basın açıklaması okundu. Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın tarafından yapılan açıklamada, Elçi’nin savaşa karşı barış mücadelesi verdiği vurgulandı.
AKP iktidarının içeride yürüttüğü savaşı sınır ötesine taşıdığından bahsedilen açıklama, Elçi’nin mücadelesini dostlarının ve meslektaşlarının omuzladığı vurgulanarak “Bilesin, bu konuda sözümüz var, bu dünyayı değiştireceğiz. Bir kez daha seni sevgiyle, saygıyla, özlemle anıyoruz” ifadeleriyle son buldu.
Türkan Elçi: Dört ayaklı kapına ömrümüzün sonuna dek geleceğiz
Açıklamanın sonrasında Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi söz aldı. “Yine dört ayaklı kapına geldik, yine kuşluk vakti, yine saat 10.53” diyerek söze başlayan Elçi; eşine seslenerek duygu yüklü bir konuşma yaptı. Gidişinin ardından ülkede ayyuka çıkan hukuksuzluğa, adaletsizliğe, savaş ve saldırganlık politikalarına ve cinayetinin aydınlatılmadığına da dikkat çekerek “Gel kurtar bizi bu haksızlıktan” diyen Elçi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kapkara karlı taşına geldik, aydınlığından bizim karanlığımıza seslen, bize yaşamın kutsallığından söz et; hakkın, hukukun, özgür düşünmenin yüceliğini, işkencenin insanlık suçu olduğunu yıllarca haykırdığın gibi yeniden haykır. İnsanlar arasında ırk, dil, din ayırımı yapmadan, herkes için adalet ve eşit yaşam koşulları talep etmenin nasıl bir erdem olduğunu savaş severlere bu topraklarda savaş istememenin ulviyetini, bu meşum mahalde sanık aramayanların, katillere şerik olacağını masum duruşunla bir kez daha hatırlat.
“Barış isteyen bir adamı arkadan vurmanın alçaklık olduğunu haykır. Belki biter bu sabahsız gece. Belki zulüm susar, kan susar, belki onulmaz kaderimiz beklenmedik düzlüğe çıkar.
“Yine dört ayaklı kapına geldik. Yine yerde yatıp uyanmayan bir elem. Sonsuza dek yerde yatanın ölümünün, tesadüfi bir ölüm olduğuna inandırmak istiyorlar bizi. Oysa biliyoruz ki günbegün hukukun hükmü azalıyor, hak gölgeleniyor, katiller elini kolunu sallayarak yürüyor taş sokağımızda.”
“Dört ayaklı kapına ömrümüzün sonuna dek geleceğiz” diye konuşmasına devam eden Elçi, “Belki bir adalet yağmuru yağar, bu ülke Tahir olur. Belki bir nebze de olsa biter bu sokakta bizi öldüren bu sonbahar havası” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.
Elçi’nin katledildiği yere karanfiller bırakılarak anma sona erdi. Anmadan sonra Elçi’nin Yeniköy Mezarlığı’ndaki mezarı ziyaret edildi.