Siyasal krizin ortasında savaş tamtamları çalınıyor

AKP’nin politik yenilgisi ve gerilemesiyle sonuçlanan 7 Haziran seçimlerinin ardından düzen siyaseti koalisyon hükümeti tartışmalarına kilitlenirken, siyasal krizin derinleştiği bir süreçte AKP Suriye’ye yönelik savaş ve saldırganlık için yeniden düğmeye basmış bulunuyor.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 29 Haziran 2015
  • 11:55

AKP yandaşı medya organlarından yansıyan bilgilere göre, Türkiye, 18 bin asker ile Suriye'ye sınırötesi operasyon hazırlığı yapıyor. Yansıyan bilgilere göre, Türkiye’nin savaş ve saldırganlık planında uzunca bir süredir efendisi ABD ile müzakere ettiği ancak kabul ettiremediği Suriye sınırında tampon bölge oluşturma hedefi var.

 

18 bin askerle sınırötesi operasyon planı

Dün Yeni Şafak'ta yayınlanan haberde, “bölgenin güvenliğini sağlamak amacıyla iki seçenekli hareket planı” senaryosu gündeme getirildi. En kısa sürede hayata geçirilmesi planlanan sınırötesi operasyon "IŞİD terör örgütü ile mücadelede kararlıyız" adı altında yapılsa da AKP şeflerinin açıklamalarından yansıyanlar Türk sermaye devleti ve AKP’nin kirli planlarını açığa vuruyor.

Türkiye’nin sınırötesi operasyon planı ise şöyle formüle ediliyor:

Karkamış'tan başlayan ve Öncüpınar'a kadar devam eden 110 kilometrelik hat içinde, fiziki koşullara göre yer yer 28 ila 33 km derinliğe kadar inme planlanıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'ye eşzamanlı olarak iki noktadan, Karkamış ve Öncüpınar'dan girmesi bekleniyor. 28 km derinlikteki Cerablus bölgesi IŞİD'in kontrolünde bulunuyor. Yer yer inilmesi planlanan 33 km derinlikteki alanlarda ise rejim güçleriyle (Esad’a bağlı güçler) karşılaşılma ihtimali mevcut. Sınırda güvenli bir tampon bölge oluşturmak için Ankara'nın öngördüğü operasyonuna 18 bin askerin katılması planlanıyor. Ancak askerin tamamı 28-33 km derinliğine girmeyecek. Birliklerin büyük kısmı, her an müdahaleye hazır vaziyette sınır hattında bekletilecek.

 

Hedefte Kürt halkının kazanımları var

Hükümet krizinin devam ettiği bir süreçte AKP’nin Türkiye’yi savaşa sürükleme hevesinin altında öyle görünüyor ki bir dizi etken yatıyor.

AKP’nin daimi şefi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceki akşam Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türk Kızılayı madalya programı ve iftar yemeğinde yaptığı konuşmada kullandığı "Tüm dünyaya sesleniyorum: Suriye'nin kuzeyinde, güneyimizde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun bu konudaki mücadelemizi sürdüreceğiz" ifadeleri Suriye’ye yönelik savaş ve saldırganlık planları hakkında fikir verirken Kürt halkının Rojava’da sağladığı kazanımların sermaye devletinin hedefinde olduğu görülüyor.

 

Bozulan imajı onarma

Urfa Akçakale sınırındaki Til Ebyad’ın IŞİD çetelerinden alınarak PYD/YPG’nin denetimine geçmesinin ardından düğmesine basılan sınırötesi operasyonun bir diğer amacının da AKP’nin uluslararası planda ve efendisi ABD nezdindeki imajını düzeltmek olduğu ifade ediliyor.

IŞİD çetelerine ve bölgedeki gerici çetelere sağladığı askeri ve lojistik destekle emperyalist efendileri nezdinde ve ülke içinde tartışmalı hale gelen, bölgede başına buyruk bir saldırganlık politikası izleyen AKP’nin Suriye’ye sınırötesi operasyon planının gerekçeleri arasında "Hatay, Adana olayı. Bayırbucak Türkmenlerine giden TIR'larımızı çevirenlerin, yol kesen eşkıyaların kimler olduklarını şu an herkes çok açık bir şekilde görüyor. Bir yandan Esed rejimi, bir yandan bölücü örgüt sözcüleri, bir yandan da ülkemizdeki siyasi partinin sözcüleri aynı ağızla konuşuyor. Amaç dünyada bir algı operasyonu. Bu tür ithamlarla Türkiye'yi yanı başında olan olayların dışında olmaya zorlayarak, bölgenin demografisini değiştirme operasyonunu tamamlamak istiyorlar" ifadelerinin yer alması da operasyon hazırlıklarının arka planına işaret ediyor.

Diğer yandan, AKP’nin böylesi bir hamleyi yapmasının gerisinde siyasal kriz ortamındaki kargaşadan yararlanarak dikkatleri savaşa çekmeyi ve içerideki gerilemesini bu yolla durdurmayı amaçladığı yorumları sıkça yapılıyor.

Bugün yapılacak Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısından çıkacak sonucun beklendiği sınırötesi operasyona ilişkin istihbaratın efendi ABD’yle de paylaşıldığı ifade ediliyor. Ancak, ABD’nin böyle bir sınırötesi müdahale senaryosuna destek verip vermeyeceği ya da ne oranda destek vereceğine dair herhangi bir veri ortada yok.

Paylaşılan bir diğer iddia ise, seçimlerde gerileme yaşayan ve düzen siyasetini tek başına idare etme şansını kaybeden AKP’nin sınırötesi operasyon planının TSK nezdinde karşılık bulmadığı ve böylesi bir plana ordunun soğuk baktığı.