Sendikalardan “okul masrafı” tepkisi

Eğitim-İş ve Eğitim-Sen, okulların açılmasına az bir süre kala eğitim masraflarındaki fahiş fiyatlara tepki gösterdi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 22 Ağustos 2024
  • 13:50

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla yayımlanan “2024-2025 eğitim ve öğretim yılına ilişkin iş ve işlemler” konulu genelgeye göre, 2024-2025 eğitim öğretim yılı 9 Eylül 2024 Pazartesi günü başlayacak. Yeni eğitim öğretim döneminin başlamasına sayılı günler kala velilerin okul alışverişi telaşı artan enflasyon yükü altında devam ediyor.

ANKA’da yer alan habere göre, Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak çocukları için okul hazırlığı yapan velilerin masrafları karşılama konusunda güçlük çektiğini söyledi. Irmak, “Maalesef yüksek enflasyon yoksulluğu daha da derinleştiriyor. Bunun sonucu yoksulluk da yaygınlaşıyor. Bu durum en fazla okul çağında öğrencileri olan yoksul aileleri vuruyor” dedi.

Okul ihtiyaçlarındaki artışın enflasyonun çok üstünde seyrettiğini belirten Irmak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ülkemizde okumak kadar aile bütçesine çok büyük yük olan başka hiçbir kalem yok. Anayasanın 45. maddesi zorunlu eğitimin herkes için parasız olduğunu söyler. Ancak gerçek hiç de böyle değil. Ülkemizde çalışanların neredeyse yüzde altmışı, yetmişi asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücretin 17 bin TL olduğu gerçeğinde, araştırmalar ilk ve orta okula giden her bir öğrenci için aylık, 4 bin lira ile 11 bin lira arasında okul harcaması yapıldığı gerçeğini ortaya koyuyor. Kıyafet, defter, kalem, kırtasiye giderleri, yemek, ulaşım en büyük gider kalemi. Bütün bunlar yaşanırken, Millî Eğitim Bakanlığı, önce ikili eğitim yapan okullara taşımalı gelen öğrencilerin yemeğini kesti. Sonra köy okullarında taşıma ile gelen ve öğrenci sayısı 10’un altında öğrencilerle, 30 kilometre uzakta olan öğrencileri taşımayacağı kararını aldı. Bu öğrenciler ya yurtlara yerleştirilecek ya da veliler kendi paraları ile çocukları okula gönderecekler. Diğer seçenek ise bu çocuklar okul dışında kalacaklar. Bu kadar yoksulluğun içinde devletin asli görevi bu çocukların en iyi şartlarda okullaşmasını sağlamakken, tasarruf tedbirleri doğrultusunda özellikle yoksul aile çocuklarının okuma hakkının bizzat MEB eliyle dolaylı da olsa engellendiğine tanık oluyoruz.”

“Veliler temel ihtiyaçları bile karşılamakta güçlük çekiyor''

Eğitim-İş Başkanı Kadem Özbay ekonomik kriz derinleştikçe veliler için çocuklarını okula hazırlamanın her geçen gün daha da zor hale geldiğini söyleyerek “Eğitim masraflarındaki fahiş artış, sadece ailelerin bütçelerini değil, aynı zamanda çocukların eğitim hakkını da ciddi şekilde tehdit ediyor” dedi.

“Kırtasiye malzemelerinden kıyafetlere, kitaplardan okul ücretlerine kadar her alanda yaşanan zamlar, özellikle birden fazla çocuğu olan aileleri daha da zor bir durumda bırakıyor” ifadelerini kullanan Özbay, sendika olarak gözlemlerine göre eğitim masraflarındaki artışın enflasyon oranlarının çok üzerinde olduğunu şu şekilde anlattı:

“Veliler, çocuklarının temel eğitim ihtiyaçlarını karşılamakta bile güçlük çekiyor, bu da toplumun geleceğini şekillendirecek nesillerin eğitimden mahrum kalması riskini doğuruyor. Birçok aile, temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale gelmişken, eğitim masraflarının bu denli yükselmesi, eğitimde fırsat eşitsizliğini daha da derinleştirmekte. Fiyatlandırmalar konusunda acil adımlar atılması gerekiyor. Eğitim materyallerinin fiyatlarının kontrol altında tutulması, temel ihtiyaçların devlet tarafından karşılanması ve okullarda velilerden kayıt ücreti talep edilmesinin kesinlikle yasaklanması, en öncelikli adımlar olmalı.”

Eğitimin her çocuğun hakkı olduğunu ve bu hakkın ekonomik kriz bahane edilerek gasp edilemeyeceğini vurgulayan Özbay “kayıt parasının” anayasaya aykırı olduğunu vurguladı.