Yeni mutasyonların riskleri büyüttüğü korona salgını devam ediyor. Sermaye devleti ise hala gerekli önlemleri almaya yanaşmıyor. “Önlem” adı altında okullar ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren işyerleri kapalı tutulurken, salgının merkezlerine dönüşen fabrikalarda üretim hız kesmeden sürüyor. Göstermelik kısıtlamalar salgın tehlikesini azaltmak bir yana, daha da arttırıyor.
Bu koşullarda AKP kongrelerinin kapalı spor salonlarında “lebalep” yapılması mevcut tabloyu ayrıca ağırlaştırıyor. İşçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin açık alanlardaki eylemleri “sosyal mesafe” ihlali bahanesiyle yasaklanırken, binlerce insanın kapalı spor salonlarında yan yana gelmesi iktidarın gözünde salgın tehlikesi barındırmıyor! Öyle ki sermayenin demir yumruğu Erdoğan, salgına rağmen AKP kongrelerine katılanlara teşekkür dahi edebiliyor.
Geçtiğimiz günlerde Adana, Antalya, Bursa ve Muğla il kongrelerine canlı bağlantıyla katılan AKP şefi pişkince şunları ifade etti: “Şu kapalı salonlarda Adana'da, Antalya'da, Bursa'da, Muğla'da bu salgına rağmen tıklım tıklım bu salonları haftanın başında oralarda buluşma ve buluşturmayı sağladığınız için sizlere çok teşekkür ediyorum.” Erdoğan, geçtiğimiz sene ağustos ayında sel felaketinin yaşandığı Giresun Dereli ilçesinde yaptığı incelemelerin ardından da Giresun halkına yüz yüze seslenmiş, yine yan yana gelen yüzlerce insanın sağlığı hiçe sayılmıştı. Gerekli önlemleri almayarak doğal afetleri birer felakete çeviren gerici iktidarın başı, insanlara “keyif” çayı dağıtmış, o anda da fiziksel mesafe kuralı yok sayılmıştı. Yine AKP’nin İzmir 7. Olağan İl Kongresi geçtiğimiz günlerde yapılırken, tıklım tıklım doldurulan salonda fiziki mesafenin sağlanmadığı görüldü. Nereden bakılırsa bakılsın, kendi bekası uğruna binlerce insanın sağlığını hiçe sayan bir iktidar gerçekliği ile karşı karşıyayız.
“Konu beka sorunu olunca, gerisi teferruattır” bakış açısıyla hareket eden AKP iktidarı, salgına dair alınacak önlemlerde de kendi çıkarını gözeterek hareket ediyor. İşçiler hergün işyerlerinde ölümle burun buruna çalışırken, önlem namına herhangi bir adım atmayan, tam tersine sermayedarların hizmetine koşan gerici-faşist iktidar ücretsiz izin, madde 25/2 (Kod 29) ile işten atma, esnek çalışma vb. saldırıları hayata geçiriyor. İşçiler türlü bahaneler ile işten atılıyor, açlığa ve yoksulluğa terk ediliyor.
Bu keyfiyet eğitim alanında da sürüyor. Eğitim kurumları için gerekli tedbirler savsaklanıyor. İlkokullarda yüz yüze eğitime geçileceği açıklanırken, diğer aşamalarda çoğunlukla uzaktan eğitime devam kararı alınıyor. Öğrencilerin, öğretmenlerin ve eğitim kurumlarında çalışan emekçilerin ihtiyaçları ise ne dikkate alınıyor ne de karşılanıyor.
İktidar nezdinde, koronavirüs tehlikesi işyerlerinde yok, AKP kongrelerinde yok ama eğitim kurumlarında, hizmet sektörünün çeşitli kollarında faaliyet gösteren işletmelerde ve tabii ki iktidara muhalif eylemlerde var! Her fırsatı mensup olduğu sınıfın ve kendisinin çıkarları doğrultusunda değerlendiren iktidar, pandemi koşullarını da aynı şekilde değerlendirmeye, böylelikle halkın sağlığını hiçe saymaya devam ediyor.
