Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) kapsamında Türkiye’de bugüne dek gerçekleştirilen ve parasal büyüklüğü 150 milyar doları aşan 250’ye yakın proje; planlanmasından ihalesine, uygulanmasından kontrolüne kadar sayısız sorun içeriyor.
Yüzde 51’i havaalanı yatırımları olmak üzere sağlık, ulaşım, enerji, kentsel altyapı gibi birçok alanda uygulanan Kamu Özel İşbirliği projelerine ilişkin Sayıştay üyesi Nükrettin Parlak, Sayıştay Başkanlığı Eğitim Grup Başkanı Hacı Ömer Köse ile Prof. Dr. Metin Toprak Sayıştay dergisinde yayımlanan bir çalışma yaptı. Çalışmada, denetim raporları ışığında kamu özel işbirliği projelerinin Türkiye uygulamaları değerlendirildi.
BirGün’den Nurcan Gökdemir’in haberine göre kamunun mali yükümlülüklerinin, uygulamanın ileriki aşamalarında ortaya çıkması nedeniyle kamu idarelerinin projelerin ilk safhalarında daha az ihtiyatlı bir tutum takındığı ve bu durumun risklerin önemli bir bölümünün kamunun üzerine kalmasına neden olduğu vurgulandı.
Özel sektörün KÖİ uygulamalarına katılımını teşvik için verilen kredi geri ödeme garantileri, borç üstlenim taahhütleri ve teşvikler ile satın alma garantilerini içeren yükümlülüklerin uzun vadede kamu kesiminin yükünü artırdığı belirtildi.
Çalışmada, Sayıştay raporlarında KÖİ uygulamalarına ilişkin çeşitli yıllarda hazırlanan raporlarda dikkat çekilen tespit ve değerlendirmeler yer aldı.
* Enerji projeleri mevzuata aykırı olarak şirketler tarafından düzenlenen hatalı fizibilite raporlarına dayanılarak seçildi.
* Santralların kurulacakları yerler, arz-talep dengesine göre Bakanlık tarafından belirlenmesi gerekirken bu seçim firmalara bırakıldı, bazı bölgelerde talebin çok üzerinde üretim yapılması nedeniyle yeni iletim hatları kurulması gerekti, bu da ilave maliyetlere yol açtı.
* Firmalar santralları düşük bedellerle tamamladığı halde, yatırım dönemi sonunda maliyetlerin yıllık yüzde 5 civarında eskalasyonuna izin verilerek yatırım tutarları daha yüksek gösterildi.
* Sözleşmelerin tamamına gizlilik yönünde hükümler konulması nedeniyle kamu aleyhine yapılan düzenlemelerin kamuoyu tarafından öğrenilmesi imkânı ortadan kalktı.
Enerji şirketleriyle imzalanan sözleşmeler defalarca değiştirildi ve her değişiklikle projelerin toplam yatırım tutarı ve elektrik satış tarifeleri yükseltildi, işletme süreleri uzatıldı, üretim fiyatları değiştirildi, kamu yararı açısından yapılması zorunlu olan değişiklikler ise yapılmadı.
* Gümrük Kapılarının Modernizasyonu Projesi’nde hatalı projelendirme nedeniyle tadilata ihtiyaç duyuldu, hesaplamalar gerçekçi belirlenmediğinden işletme süresinin hesabında kamu aleyhine sonuçlar ortaya çıktı.
* Özel sektör yükümlülüğünde olan işlerin sözleşmeye uygun olarak yürütülmemesi veya tamamlanmamasına karşın işletme izni verildi, özel sektör yükümlülüğündeki bazı işleri kamu üstlendi.
Tünelin ucu karanlık
* Avrasya Tüneli Projesinde işletmeci firma ile imzalanan Doğrudan Sözleşmeye, Uygulama Sözleşmesinden farklı hükümler konuldu.
* Mevcut fesih sebeplerine ek olarak yeni fesih sebepleri getirildi, Uygulama Sözleşmesinin tarafı olmayan finans kuruluşlarına uygulama sözleşmesini feshetme yetkisi verildi ve ilk sözleşmeye göre tesisin yeniden yapılmasında kullanılması gereken sigorta gelirlerinin kredi geri ödemelerinde kullanılabileceğine ilişkin düzenleme yapıldı.
* Avrasya Tüneli Projesinde hizmet imtiyaz varlığı ve gelecek dönemlere ait vazgeçilen muhtemel gelirler gerçek değerleriyle mali tablolarda yer almadı.
Bol keseden garanti
* Şehir hastanelerinde kullanılacak tıbbi cihazların tespitinde teknik şartnamelerden kaynaklanan sorunlar yaşandı.
* Faaliyete geçen bazı şehir hastanelerinde ticari alanların inşaatı bitirilmedi, sözleşmelerdeki tıbbi cihazların bir kısmın sağlık tesislerine getirilmedi, proje kapsamında yer almayan birim için garanti bedeli ödendi.
* Arazi tahsisi yapılmadan sözleşme imzalanan bir projede sözleşme feshedildi ancak şirket proje alanından çıkarılamadı.
İdare tarafından usule uygun olmayan borç üstlenimi taahhüdünde bulunuldu. Sözleşme tadilatlarının usulüne uygun şekilde yapıldığına ilişkin güvence elde edilemedi.
* Sağlık tesislerinin hasar görmesi durumunda ödenecek sigorta bedellerinin, tesisin yeniden inşası yerine finansman sağlayanlara aktarılmasına imkan sağlanması nedeniyle tarafların hak ve yükümlülüklerinde belirsizlik yaratıldı.
Farklı hizmet bedelleri
* Farklı şehir hastanelerinde miktara bağlı hizmetler karşılığında yapılacak ödemelere ilişkin birim fiyatlar arasında önemli farklılıklar oluştu.
Sözleşmelerde nüsha farklılıkları, atıf hataları ve mahiyeti belirsiz hükümler bulunuyor.
* Sağlık uygulama tebliği puanları hatalı uygulandı.
Yaptırımlar etkisiz
* Yatırım ve işletme aşamalarındaki aksaklıklara ilişkin yaptırım maddeleri, şirketin sözleşmeye uygun olarak hizmet sunmasına katkı sağlayamıyor.
* Şirketin sözleşme hükümlerini ihlali veya sözleşmeyi haksız feshi halinde, idarenin fesihten kaynaklanan her türlü ceza ve masrafı şirkete tazminat olarak ödeyecek olması, özkaynak kuralını anlamsızlaştırdı.
Fazladan ödeme
* İlk kullanım bedelinin hatalı hesaplanması nedeniyle, iş artışından dolayı ödenecek kullanım bedeli iş artış oranının çok üzerinde gerçekleşti.
* Sözleşmede belirlenen sınırı aşacak şekilde süre uzatımı verildi.
* Yükümlülüklerini yerine getirmeyen yüklenicilere sözleşmede öngörülen yaptırımlar uygulanmadı.
* Şirkete verilmesi öngörülen garanti tutarları ile bazı varlık ve yükümlülükler muhasebe kayıtlarına işlenmedi.
* KDV istisnasından yararlanan şirketin yatırım maliyetlerindeki azalmalar kira tutarı ve süresine yansıtılmadı.
* Mali tabloların belirli aralıklarla idareye sunulması yükümlülüğü yerine getirilmedi.
İşletmeciye haksız ödeme
* Projenin fiili tamamlama tarihi ile iş artışına ilişkin anlaşmazlık nedeniyle bilirkişi raporuna itiraz edilmesine rağmen tahkim sürecine başvurulmadı ve işletmeci firmaya temerrüt faizi ödendi.
* Şirketin kamuya yapması gereken ödemeleri eksik yapması ya da hiç yapmamasına karşın şirketle yılsonu mahsuplaşmaları yapılmadı.