İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Robaski Katliamı’nın 10. yılı vesilesiyle katliamda yaşamını yitirenleri anmak için saat 18.30’da dernek binası önünde basın açıklaması yaptı. Polis ablukası altında yapılan eylemde açıklamayı İHD İstanbul Şube başkanı Gülseren Yoleri yaptı. Yoleri açıklamaya şu ifadelerle başladı:
“10 yıl önce bugün; Roboski'de, 19'u çocuk 34 sivil, evlerinin geçimini sağlamak için mecbur bırakıldıkları sınırötesi ticari faaliyetten dönerlerken, TSK’ya ait savaş uçakları tarafından katırları ile birlikte katledildiler. Katilleri koruyan cezasızlık zırhı ve hakikatlerin inkarına karşı adalet mücadelemiz devam ediyor.”
Yoleri devamında şu gerçekliğe vurgu yaptı:
“Üzerinden geçen 10 yıla rağmen; Ne, ‘emri ben verdim’ diyen dönemin başbakanı, ne göz göre göre insanların üzerine bomba yağdıran pilotlar, ne amirleri, yargı önüne çıkartılmadı. Gülyazı Cumhuriyet savcılığı tarafından başlatılan ve Diyarbakır Savcılığına nakledilen soruşturma dosyası görevsizlik kararı verilerek Genel Kurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'na gönderildi ve 2014 tarihinde takipsizlik kararı verilerek dosya kapatıldı. Roboski katliamında yaşamını yitirenlerin yakınları ve katliamda yaralananlar tarafından bu karara yapılan itiraz da reddedilince dosya Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. Ancak bu adalet taleplerine Anayasa mahkemesi de 24 Şubat 2015 tarihinde eksik evrak gerekçesi ile ret kararı verdi. 22 Ağustos 2016 tarihinde 281 bireysel başvuru ile katliam bu kere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşındı. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de başvuruların yaşam hakkı ihlaline, dahası bir katliama ilişkin olduğunu göz ardı ederek, Anayasa Mahkemesine kimi belgelerin geç sunulmuş olmasını gerekçe yaparak başvurular hakkında 2018 Mayıs'ında kabul edilemezlik kararı verdi. Böylece, bir katliamın üzeri hem de el birliği yapılarak, cezasızlık zırhıyla örtüldü.”
Katliamda yaşamını yitirenlerin isimlerini sıralayan Yoleri, Roboskililerin 29 Mayıs 2016 tarihinde bir kez daha vurulduğunu, katilleri yargı önüne çıkarmak için uğraşan insan hakları savunucusu ve Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015 tarihinde katledildiğini belirterek “Hakikat ve Adalet; Roboski ve tüm katliamlar, tüm insanlığa karşı suçlar için ortak talebimizdir” dedi.
Yoleri’nin ardından katliamda abilerini yitiren iki kişi söz aldı. İkisi de konuşmalarında katliamı yapanların değil, kendilerinin yargılandığına vurgu yaptı.
“Ağlama anne güzel yerdeyim”
Şube binasında, “Ağlama anne güzel yerdeyim” isimli yönetmenliğini Ümit Kıvanç’ın yaptığı belgesel film gösterimi yapıldı. Film gösteriminden önce Ümit Kıvanç belgesel çekimi üzerine sunum yaptı.
Katliamın ardından kalıcı bir şey bırakmayı istediğini belirten Kıvanç, Ferhat Encü’nün yardımıyla çekim yaptıklarını anlattı. Ölenlerin bir rakam değil bir yaşam olduklarını gösterebilmek için yaşamını yitirenlerin birinci dereceden yakınlarıyla görüştüğünü, bu yaşamları belgeselde yansıtmaya çalıştığını anlattı.
Sunum ve söyleşiden sonra gösterilen belgeselde, yaşamların niye kaçakçılık yapmak zorunda oldukları, katliamın “yanlışlıkla” gerçekleşmesinin imkanının olmadığı ve kaçakçılığın askerlerin bilgisi ve ilgisi dahilinde yapıldığı yalın bir şekilde anlatıldı.
Kızıl Bayrak /İstanbul