Petrol-İş Sendikası’nda örgütlü işçiler zamların geri alınması, ücretlerin artırılması ve vergide adaletin sağlanması talebiyle fabrikalarda basın açıklamaları yapmaya başladı. Evrensel’de yer alan habere göre işçiler AGİ'nn gasbına karşı ses yükselten işçiler, "Asgari ücret daha işçilerin eline geçmeden eridi" dedi.
Novares'te sabah vardiyasında bir araya gelen işçiler, "Evde ocak yanmıyor faturalar yakıyor", "İnsanca bir yaşam istiyoruz" ve "İşçiler açken patronlara huzur yok" sloganlarını attı. Burada konuşan İşçi Temsilcisi Sinan Karataş şunları dedi:
Temsili olarak faturalarını da yakan işçiler, "Zamlar geri alınsın, ücretler artırılsın" dedi. "Zamlar geri alınsın, ücretler artırılsın"
Petrol-İş Gebze Şubesi üyesi işçilerin fabrikalarda okuduğu ortak basın açıklaması ise şöyle:
"2022 yılı için geçerli olacak asgari ücret açıklandı.
Son 50 yılın en yüksek zammı olduğu iddia edilen asgari ücret zammı Asgari Geçim İndiriminin gaspıyla sonuçlandı.
Asgari ücrete getirilen vergi istisnası temel gıda maddelerine yüklendi, asgari ücret daha işçilerin eline geçmeden eridi.
Yaşanan ekonomik kriz ve döviz kurlarındaki olağandışı dalgalanmalarla birlikte, barınma ve gıda başta olmak üzere temel tüketim maddelerine gelen zamlarla emekçilerin hayatı katlanılmaz hale geldi.
Hükümet ile birlikte ısmarlama istatistik yayımlayan TÜİK dahi mevcut durumun vahametini gizleyemiyor. TÜİK’in yayımladığı enflasyon oranları emekçilerin mevcut durumunu gözler önüne seriyor.
Asgari ücretin açlık sınırının bile altında kaldığı ülkemizde, hükümetin emekçilere sunduğu tek çözüm yemeyin, giymeyin, gezmeyin, okumayın oldu.
Yeni yılın ilk saatlerinde elektrik, doğalgaz ve gıda ürünlerine gelen fahiş zamlar karşısında emekçilerin açlık ve yoksulluk sınırının daha da düşeceği aşikârdır.
Zamlar geri alınsın, ücretler arttırılsın!
Biz halkız, bizler, ülkemizin emekçileriyiz. Her türlü zenginliği biz yaratıyoruz. Pandemide herkes evinde otursun dediniz, ama bizi hariç bıraktınız.
Sokağa çıkmak yasak dediniz, bizi muaf tuttunuz.
Zorunlu haller dışında çalışmak yasak dediniz, bizi çalışmaya mecbur ettiniz.
Biz zaten çalışmaya, ülkemizi kalkındırmaya, ülkemizi çok daha zengin hale getirmeye gönüllüyüz. Biz çalışmaktan, üretmekten korkmayız.
Ama, bugün geldiğimiz noktada, biz çalışarak zengin olmayı geçtik, giderek yoksul, giderek daha az kazanır olduk.
Yeter artık.
Asgari ücrete görülmemiş artış yapılacak dediniz, daha artış ücretlerimize yansımadan elektriğe, doğal gaza, akaryakıta, köprü ve tünel geçişlerine, buğday ve arpaya yapılan büyük zamlarla asgari ücretteki artışı daha şimdiden yok ettiniz. Kamu işçilerinin, memurların ve emeklilerin ücret ve maaş artışını daha yürürlüğe girmeden geri aldınız.
Sevinçle girmemiz gereken yeni yılda, 2022 yılında da acımasızca yükselttiğiniz fiyatların peşinden koşacağız.
Yeter artık.
Bu bedeli biz ödemeyeceğiz.
Ülkemiz giderek zenginleşiyormuş. Üretim artıyormuş. İhracat patlama yapıyormuş. Yeni doğalgaz rezervleri bulunuyormuş. Zenginler giderek çok daha zengin oluyormuş.
Ülkemiz için iyi olan her şeye seviniriz, ancak, biz çocuklarımız için, ailemiz için, kendimiz için daha iyi bir hayat kurmayı da istiyoruz. Bizim canımızı, bizim hayatımızı, bizim refahımızı elimizden alıp da dolar milyarderlerinin kesesini doldurmanıza izin vermeyeceğiz.
Nerede istihdam, nerede üretim, nerede kamuculuk, nerede ucuz konut, nerede ucuz ulaşım, nerede ucuz elektrik, nerede ucuz doğalgaz, nerede parasız sağlık, nerede parasız eğitim?
Yok, yok, yok.
Yeter artık. Boş laflara karnımız tok. Biz emekçileri bunaltan HİÇBİR konuyu çözüme kavuşturmadınız.
Yönetme beceriksizliğinizle, sermayeden yana tercihinizle tüm ülkemizi faiz mi döviz mi açmazına soktunuz; şimdi de hem faiz hem döviz sarmalında bıraktınız.
Faiz-döviz soygununa son vermediniz, finans kapitale servet vergisi uygulamadınız, kamu yatırım seferberliği başlatmadınız, planlı ekonomiye yönelmediniz.
Yol yaptınız, geçemiyoruz. Köprü yaptınız, dolara bağladınız. Havaalanı yaptınız, şirketlere devrettiniz.
IMF’ye karşıyız, TÜSİAD’a karşıyız diyerek, onlar ne derse yerine getirmekten geri durmadınız.
Yeter artık!
Bir kez daha işçinin, halkın düşmanı, sermayenin dostu olanlara buradan sesleniyoruz:
Emeğin yağmalandığı,
İşçinin çalışırken öldüğü,
Öğretmenin atanamadığı,
Öğrencinin barınamadığı,
Kadınların her an ölüm korkusu yaşadığı,
Emeklilerin hayatta kalabilmek için çalışmak zorunda kaldığı,
Yoksulun daha yoksul, zenginin daha zengin olduğu
Kamu mallarının haraç mezat satıldığı bir ülke yaratmanıza izin vermeyeceğiz.
Ekmeği için mücadele eden emekçilerle, atanamayan öğretmenle, barınamayan öğrenciyle, öldürülmek istemiyorum diyen kadınlarla, hırsızın, katilin, yağma düzeninin karşısında duran, adil, yaşanılabilir bir ülke hayali kuran herkesle nefes alacağımız bir ülke kurana kadar mücadeleye devam edeceğiz.
Bizleri açlığa ve yoksulluğa mahkûm etmenize izin vermeyeceğiz. Biz halkız, biz emekçiyiz. Bizim sesimizi duyun.
Ülkeyi yönetenleri bir an önce acil toplumsal önlemler alması konusunda uyarıyoruz.
Hükümeti sermaye ve para babalarının çıkarlarını esas alan politikalardan vaz geçmeye ve bu ülkenin üreterek değer yaratan yoksul emekçi kesiminin sesine kulak vermeye çağırıyoruz.
Asgari geçim indirimini kaldırdınız. Gelir vergisi ödemeye devam edecek olan bütün emekçiler için vergi iadesi istiyoruz.
Elektrik, su ve doğal gaza yapılan zamlar geri çekilsin. Tanzim satış mağazaları kurulup gıda ürünlerine erişim ucuzlasın.
Barınma, eğitim, sağlık, ulaşım ücretsiz hale getirilsin.
En düşük emekli aylığını asgari ücret seviyesine getirin.
Her haneye temel gelir desteği sağlansın.
Sendikal örgütlenme önündeki engeller kaldırılsın."