Pandeminin birinci yılı vesilesiyle sağlık meslek örgütleri eylem gerçekleştirdi. Eylemi Türk Tabipleri Birliği, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Diş Hekimleri Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası, SES İstanbul Şubeleri, Dev Sağlık-İş ve TÜM-RAD-DER ortak yaptı. Okmeydanı Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi önünde gerçekleştirilen açıklamada Covid-19 sebebiyle yitirilen hekimler ve sağlık çalışanlarının resimleri, siyah kurdeleli karanfillerle taşındı.
“Eksik, yanlış, tutarsız politikalar nedeniyle “başarı hikayesi” uğruna yitirilenlerin” anılması için saygı duruşu ile başlayan açıklama, konuşmalarla devam etti. İlk sözü alan Diş Hekimleri Odası Başkanı, süregiden yanlış politikalar nedeniyle 27 diş hekiminin Covid-19’dan yaşamını yitirdiğini ifade etti.
“Şeffaf, katılımcı, kapsayıcı bir pandemi mücadelesi”
Ardından İstanbul Eczacı Odası adına konuşma yapılarak yaşatmak için savaşırken can veren sağlık çalışanları anıldı ve şunlar ifade edildi:
“Biz eczacılar görevimizi layıkıyla yaptık. Rantçılara rağmen vatandaşa koruyucu ekipman sağlamak için elimizi taşın altına koyduk. Pandeminin tam göbeğinde olduk ancak biz vatandaşı korurken devletin de bizi korumasını bekledik. Beklentilerimize karşılık bulamadık. Koruyucu ekipman bulamadık, eczaneleri dezenfekte etmek için bile mücadele ettik. Bir yılın sonunda yapılması gereken şeffaf, katılımcı, kapsayıcı bir pandemi mücadelesidir.”
İstanbul Veteriner Hekimler Odası adına yapılan konuşmada pandeminin birinci yılında “dünya genelinde 3 milyona yakın kişinin hayatını kaybettiği, ülkemizde ise 30 binin üzerinde kişinin yaşamını yitirdiği” belirtildi. Konuşmasının devamında ise Sağlık Bakanlığı’nın veteriner hekimleri görmezden geldiği ifade edildi.
“Bilim kurullarında biz de olmalıyız”
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası adına yapılan konuşmada pandeminin kötü yönetilmesinin bir nedeninin de merkezi ve yerel bilim kurullarında sağlık emekçilerine yer verilmemesi olduğunun altı çizildi. Bunun bilinçli bir politika olduğunu ifade eden konuşmada “Doğruları söyleyecek olan işin merkezinde olan emekçilerdir. Henüz geç kalınmış sayılmaz. Pandemi hala sürerken bizi hem merkezi hem de yereldeki bilim kurullarına alın” denildi.
Ardından DİSK Genel Başkanı söz alan Arzu Çerkezoğlu pandeminin ekonomik ve toplumsal yıkımla devam ettiğini belirtti. Çerkezoğlu, sağlık hizmetlerinin piyasalaşması nedeniyle Covid-19’un yıkımının ağır olduğunu ifade etti ve Covid-19’un bir işçi sınıfı hastalığı olduğunun altını çizdi.
TÜM-RAD-DER adına yapılan konuşmada “Sağlık bakanı pandemi mücadelesini magazinleştirmekten vazgeçmelidir. Sayılar manipüle edilerek bu süreç yönetilemez. Son bir haftada ülkenin tamamına yakınında risk arttı. Bakanlık, sağlık meslek örgütlerinin taleplerini dikkat almalıdır” dedi.
Türk Tabipleri Birliği Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı söz alarak, önlenebilir hastalık olan Covid-19’dan yüzlerce kişinin hayatını kaybettiğini ifade etti. Fincancı, hayatını kaybeden hekimlerin birçoğunun işyeri hekimi olduğunun altı çizdi ve “Covid-19 işçi sınıfı hastalığı, çözümü de işçilerin ellerinde” dedi.
Ortak basın metnini okuyan İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip, pandemi sürecinde büyük trajediler yaşandığını belirterek “Geçtiğimiz bir yılda sadece sağlığımızı değil, işimizi, aşımızı, gelirimizi de kaybettik. Büyük şirketlerin vergi borçlarını sıfırlayan siyasi iktidar halkın bu süreçteki sıkıntılarını, sorunlarını görmezden geldi; işçileri kısa çalışma ödeneğine, esnafı iflasa mahkûm etti” dedi.
Saip, iktidarın salgın yerine algı yönetimi gerçekleştirdiğini belirterek “Milyonlarca insanımızın hastalanıp on binlerce insanımızın ölümüne yol açanın sadece 0,125 mikron çapında, tek zincirli, zarflı bir RNA virüs olmadığını biliyoruz” dedi.
Saip son olarak şunları ifade etti:
“Türkiye’nin bu süreçte bu kadar ağır bedel ödemesinin ve hala ödüyor olmasının sorumlusu on binlerce yurttaşımızın hayatına mal olan COVID-19 pandemisinden “başarı hikayesi” çıkarmaya, salgından siyasi rant sağlamaya çalışan AKP zihniyetidir. Geçtiğimiz bir yılda yaşananlar göstermektedir ki, Türkiye’de salgınla mücadelenin ön koşulu bu zihniyetle mücadeleden geçmektedir.”
Açıklamaya aralarında DEV TEKSTİL üyesi SML Etiket direnişçileri ve TOMİS üyesi Sinbo direnişçisi Dilbent Türker’in de olduğu pek çok sendika ve kurum katıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul