Sağlık emek ve meslek örgütleri, pek çok ilde pandemi birinci yılını geride bırakırken salgın döneminde yitirilenleri anarak taleplerini bir kez daha sıraladı.
Ankara
Ankara’da sağlık emekçileri Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde “Talepler dilimizde, yitirdiklerimiz yüreğimizde” diyerek hastane bahçesinde basın açıklaması yaptılar. Yitirilen sağlık emekçilerinin anılarak başlandığı basın açıklamasında şunlar ifade edildi:
“Pandemiden korunmanın yolu olarak gösterilen maske-mesafe-hijyen üçlüsü, pandeminin ilk zamanlarında devlet tarafından tedarik edilemeyen ve halka ulaştırılamayan, halkın karaborsadan ulaştığı maskelerle akıllarda kaldı. Şimdilerde bu sorun giderilmiş olsa da bizzat Sağlık Bakanı ve devlet yetkilileri tarafından mesafe kuralının bozuluyor olmasına şahit oluyoruz. Bütün bu ihmalkârlık ve ihlallerin faturasını ise ekonomik kriz ile baş etmeye çalışan halk ödedi, ödemeye devam ediyor. Sağlık çalışanları ise bitmek bilmeyen, beyhude bir çabanın içeresinde yorgunluk ve imkânsızlıklardan bitap düşmüş durumda, pandemi ile savaşmaya devam ediyor.
Pandeminin 1. yılını geride bıraktığımız bu günlerde, yetkilileri tekrar ve daha güçlü uyarıyoruz. Ekonomik çıkarları ve siyasi kaygılarınızı değil, halkımızın ve bizlerin sağlığını önceleyin. Salgın yönetiminde aklı, bilimi ve işin sahiplerini yani bizleri dinleyin. Önlenebilir her ölümün sorumlusunun aldığınız ya da almadığınız kararlar olduğunu artık görün.”
Antalya
Antalya Tabip Odası yaptığı basın toplantısında 14 Mart Tıp Bayramı’nı bu yıl 14 Mart Tıp Haftası olarak çeşitli etkinlikler düzenleneceği duyuruldu. Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin konuşmasına “Pandemi de kaybettiğimiz sağlık emekçilerini saygı ve özlemle anıyor, toplumsal sağlık için demokrasi ve adalet istiyoruz! Pandeminin birinci yılında acı ve öfke ile doluyuz Pandeminin tüm yükünü sağlık emekçilerinin üstüne yıktığınız, süreci yönetemediğiniz, bizleri koruyamadığınız için tükendik ve öldük, suçlusunuz” dedi.
Antalya’da son günlerde yüksek riskli haritada bazı değişiklikler yaşanarak özellikle 7 ilçede kırmızı olan hale gelmesine yönelik sorulan soruya Şahin şu şekilde yanıt verdi:
“Harita açıklandığında bir sonraki haritada bile ciddi oranda bir artış görmüştük. Bütün bilim çevreleri ve sağlık meslek birlikleri örgütler olarak uyarılarımızı yapmıştık üçüncü bir dalga geliyor diye. Aşılama bu kadar yavaş giderken, mutantlara bu kadar uygun ortamlar sağlanırken bir de normalleşmeye gitmek bu sonuçları doğurdu. Bugünkü gördüğümüz aslında bir hafta sonra göreceğimizden daha iyi bir tablo. Çünkü bu açılımların yapılmasından çok kısa bir süre geçti. Önümüzdeki günlerde daha yoğun bir süreç yaşanacak. Yoğun bakım ünitelerinin doluluk oranı %20’lerden %40-50’lere çıkmış durumda. İkinci dalgada gördüğümüz seviyeyi yakın zamanda yaşayacağımız anlaşılıyor.”
Şahin 14 Mart’ta TTB olarak taleplerini şu şekilde sıraladı:
“-COVID-19 meslek hastalığıdır, önerdiğimiz yasa tasarısı kabul edilsin.
-Toplumsal sağlık için güçlü ve etkin birinci basamak sağlık örgütlenmesi sağlansın.
-Şiddetsiz bir sağlık ortamında çalışabilmek için yeni ve etkili “Sağlıkta Şiddet Yasası” çıkarılsın.
-Emekliliğimize de yansıyacak temel ücret ile ekonomik ve özlük haklarımız iyileştirilsin.
-Özgür ve bilimsel çalışma ortamı için meslek örgütleri üzerindeki baskılara son verilsin.
-Liyakatsiz atamalar, tip sözleşme dayatmaları, tıp eğitimini niteliksizleştirilen, altyapısı uygun olmayan tıp fakültelerinin açılması durdurulsun.”
Diyarbakır
Diyarbakır’daki sağlık meslek örgütleri, pandeminin birinci yılında yaşamını yitirenler ve sağlık çalışanları için Dicle Üniversitesi Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı.
“Sağlığımıza haklarımıza geleceğimize sahip çıkıyoruz” yazılı pankartın açıldığı açıklamada yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşu yapıldı. Ardından sağlık meslek örgütleri adına açıklama yapan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Şiyar Güldiken, 11 Mart itibari ile yanlış sağlık politikaları sonucu sağlık çalışanları ve vatandaşların yaşamını yitirdiğini, ölüm ve tükenmişlikle geçen Pandeminin birinci yılını geride bıraktıklarını söyledi. Zamanında kararların alınması konusuna değinen Güldiken şunları ifade etti:
“Yaşanan can kayıplarının önemli bir bölümü, zamanında alınan doğru kararlarla önlenebilirdi. En temel hakkımız olan yaşam hakkımızın, bilimsellikten uzak, şeffaflıktan uzak, ekonomik ve siyasi kaygıların yön verdiği kararlarla hiçe sayılması bizi dehşete düşürdü. Yorulduk, tükendik, öldük. Çok can kaybettik, canlarımızı kaybettik!”
Van
Van- Hakkari Tabip Odası, salgının birinci yılı ve bu süreçte yaşamını yitiren sağlık çalışanlarına ilişkin sendikada açıklama yaptı. Açıklamada Psikiyatrist Özgür Deniz Değer şunları ifade etti:
“Hala kaç doz aşı alındığı, toplamda ne kadar alınacağı, aşıların ne zaman geleceği, başka bir firmadan aşı alınıp alınmayacağı, aşı firmalarına ne kadar ödeme yapılacağı gibi sorularımıza ne yazık ki bugüne kadar Sağlık Bakanlığı yanıt vermemiştir. Günlük aşı doz uygulaması çok yetersiz olup, bu gidişle ancak 2 yıla yakın bir sürede toplumun aşılaması yapılabilecektir. Aşılamanın eşitsizliklerden uzak, etik ilkeler ışığında, adil koşullarda yapılması esas olmalıdır.”
Adana
Adana Tabip Odası (ATO) koronavirüsün birinci yılında yeni bir pikin yaşama endişesi içerisinde olduklarını söyleyen ATO Başkanı Selahattin Menteş, yapılan yanlışlara yenilerinin eklenmemesi için uyarılarda bulundu.
Menteş, pandeminin başından bu yana tüm dünyada 118 milyona yakın hasta ve 2.6 milyonun üzerinde ölüm olduğunu, Türkiye’de ise 2.8 milyonun üzerinde yurttaşın hastalandığını, 29 binin üzerinde ölüm olduğunu vurguladı. Menteş, “Çözüm; ortak akıldadır. İktidarın ‘her şeyi ben bilirim’ mantığı doğru bir yöntem değildir. TTB başta olmak üzere tüm sağlık meslek ve emek örgütlerini sürece dahil etmek şarttır” dedi.
Urfa
SES, Urfa Tabip Odası ve Urfa Diş Hekimleri Derneği üyeleri Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde, Türkiye'de ilk korona vakasının görüldüğü tarihin birinci yıldönümü dolayısı ile balon uçurdu. Tabip Odası Başkanı Osman Yüksekyayla, bir yılda 372 sağlık emekçisinin Kovid-19 kaynaklı yaşamını yitirdiğini ifade etti. Yüksekyayla, yaşamını yitirenlerin anısına balon uçurduklarını, Kovid-19'un bir an önce meslek hastalığı olarak kabul edilmesi gerektiğini kaydetti.