Antakya’nın Defne ilçesinde Sevgi Parkı’nda bulunan TTB Deprem Koordinasyonu’nda yer alan Onur Naci Karahancı ile konuştuk. Karahancı, öncelikle kurtarma çalışmalarının devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, bölgede yaşanan sorunları ve çözüm yollarını anlattı.
“Kurtarma çalışmaları devam etmeli”
Karahancı, çalışmalarını ilk günlerde arama-kurtarma sonrasında ise koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında yürüttüklerini belirterek şunları ifade etti:
“Şu anki süreçte ilk 2-3 gün geçti. Tabi ki arama-kurtarma bitmedi, bitmemeli de. Bununla ilgili ne yazık ki kötü haberler de geliyor. Enkaz kaldırma çalışmalarının başlaması ile ilgili. Doğru değil, hava şartlarının soğumuş olmasının bina içi sıcaklığın yüksek olması durumunda kişiyi koruyabileceğini biliyoruz. O yüzden sonuna kadar kurtarma çalışmaları zorlanmalı. Bu önceliğimizdir.”
“Hayvanlarla birlikte yaşamak bizi hastalıklardan koruyacaktır”
Hayvanlarla birlikte yaşamanın koruyucu özelliğine dikkat çeken Karahancı şöyle devam etti:
“Biz birlikte yaşadığımız canlıların hepsiyle, doğaya rağmen yaptığımız her şeyde kaybettik. Covid bunun bir örneği idi. Aynı şekilde deprem eylem planında da tüm canlıları görmemek risktir. Birlikte yaşadığımız sokak hayvanlarının bizi terk etmemesi, onların beslenmesi çok kritik. Onlarla birlikte yaşamamız gerekiyor. Bu bizi bazı hastalıklardan da zoolotik kemirgenlerden de koruyacaktır. Bunu unutmamız gerekir.
Bir diğer konu da özellikle kırsalda, insanların besledikleri hayvanların yemleri yok. Kara borsalardan bahsediliyor. Bununla ilgili tarım bakanlığı bir adım atmadı, bir planlaması olmadı.”
Temiz su sorununa da dikkat çeken Karahancı şunları ifade etti:
“Su, hem bizim hem birlikte yaşadığımız canlılar için ciddi ihtiyaç. Bu sağlanmıyor. Dün aldığımız bilgiye göre çeşme suları yoğun klorlanıp verilmesi sağlanacakmış. Bu temizlik ve hijyen için önemli. Temizlik ve hijyene bağlı hastalık riski kadınlar, çocuklar ve yaşlılar için var. Şu ana kadar sadece ve sadece kapalı su önerebildik.”
“Tedavi edici sağlık politikası tökezler”
Karahancı, bölgedeki insanların sağlığının korunmasına ilişkin şu önerilerde bulundu:
“Çalışan emekçilerin asbest ve tozdan korunması için korunaklı maskeler, insanlar için de aşılar önem taşıyor. Barınma, ısınma ve tuvaletlerin sağlanması da sağlık çabasıdır. Bunun sağlık çabası olduğunu anlamamak iktidarın bugüne kadar getirdiği sağlık politikaları ile aynı düşünmek olur. Bugün önceliğimiz insanların hasta olmasını engellemektir. Çocukların, yaşlıların korunması ve dayanışma ağları için psikososyal olarak da tedavi edilmesi çok kritik.
Burada tedavi edici sağlık mantığıyla 1-2 günlük sağlık politikası işe yaramaz, tökezlerler. Arama ve kurtarma faaliyetlerinde tökezledikleri gibi. Olmazsa olmazımız çok uzun perspektifli halk sağlığı uzmanları ile önleyici sağlık politikası izlenmesidir. Şu an salgın durumundan bahsedemeyiz ama bu salgın olmayacak anlamına gelmiyor. Hepimizin dikkat etmesi ne abartması ne küçümsemesi gerekiyor. Bir bütün olarak sağlığı ele almalıyız. Bunda gönüllülük esas olmalıdır. Biz gönüllü ekipler olarak hazırız. Örgüt olarak özellikle 1. basamak olmak üzere koruyucu sağlık çalışmaları ve afet yönetimi için ciddi bir deneyimimiz var. Bu deneyimleri toplum için birlikte kullanmalıyız. Kibri herkesin bırakması gerekiyor.”
Kızıl Bayrak / Antakya