Metin Lokumcu’nun katilleri hala yargılanmıyor

3 yıl öce Hopa’da polisin kullandığı biber gazı nedeniyle yaşamını yitiren Metin Lokumcu'nun ölümüyle ilgili sorumlular hakkında hala dava açılmış değil.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 13 Nisan 2014
  • 11:35

Erdoğan miting yapmak için gittiği Artvin Hopa’da protestoyla karşılamış, polisin biber gazlı saldırısı sonucu Metin Lokumcu yaşamını yitirmişti. Erdoğan, Lokumcu’nun hayatını kaybettiği eyleme katılanlara “eşkıya” demiş, Lokumcu için de, “Biri ölmüş adını bile anmak istemiyorum” demişti.

Cumhuriyet gazetesinden Murat İnceoğlu'nun haberine göre, Metin Lokumcu'nun ölümüyle ilgili sorumlular hakkında dava açılmadı.

31 Mayıs 2011 günü gerçekleşen olaylarda biber gazı nedeniyle solunum sorunu yaşayan Lokumcu, kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Metin Lokumcu’nun ölümünün ardından ailesi de sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu.

Trabzon Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsi sonucu hazırlanan ön raporda “biber gazı ve heyecanın tetiklemesi sonucu gerçekleşen kalp krizine bağlı ölüm” tespiti yapıldı. Ancak Adli Tıp kesin ölüm raporunda ön rapordaki tespitinden vaz geçerek “Lokumcu’nun vücudunda öldürücü düzeyde kimyasal madde saptanmadığı, ölümün kendisinde mevcut kalp ve akciğer hastalığı sonucu meydana geldiği” yönünde görüş bildirdi.

Türk Tabipler Birliği Bilimsel Araştırma Kurulu üyeleri, Prof. Dr. Özdemir Aktan, Prof. Dr. Şebnem Korur Fidancı, Prof. Dr. Tunçalp Demir ve Uzman Dr. Ümit Ünvar tarafından hazırlanan raporda ise ölümün biber gazından kaynaklandığı ifade edildi. Prof. Fincancı, Adli Tıp Kurumu raporunu elindeki bulguları yanlış yorumlamakla eleştirdi. Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu sonunda gerçeği itiraf ederek ölüme yoğun olarak kullanılan biber gazının neden olduğunu açıkladı.

Bu aşamadan sonra soruşturmada görevsizlik kararı veren Hopa Cumhuriyet Savcılığı dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Soruşturma izni verilmeyen Vali Mustafa Yemlioğlu, İl Jandarma Komutanı ve Hopa Kaymakamı’nı dosyadan çıkaran başsavcılık ise diğer görevliler hakkında soruşturmanın devamına karar vererek dosyayı yeniden Hopa’ya gönderdi.

Ancak soruşturma hukuk sisteminin dolambaçlı yollarında sıkıştırıldı. Üç savcının görev yaptığı Hopa’da dosya 4 kez el değiştirdi. Dosyaya bakan her savcı, “soruşturma çok önemli hata yapmak istemiyoruz” dedi. 400 avukat soruşturma süresince destek vermek için devreye girdi. Lokumcu’nun ölümü üzerinden 3 yıl geçmiş olmasına rağmen dava açılamadı. Aile avukatlarından Meriç Eyüboğlu durumu şöyle özetliyor: “Adli Tıp Genel Kurulu raporu ortada. Dolayısıyla bir suç olduğu ortada. Kaldığı yoğun gaz sonucu öldüğü açık. Davanın açılmaması için bir neden yok. Yargıtay’ın şüpheliler hakkında doğrudan işlem yapabilirsiniz diyen raporu var. Ama ortada hâlâ bir dava yok. Her şeye rağmen bu dava niye açılmaz, anlamak zor.”

Soruşturma izni verilmeyerek adalete ulaşılmasını engellediği için dönemin Hopa Kaymakamı Abdullah Akdaş hakkında Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunuldu. Eyüboğlu, diğer görevliler hakkında da iç hukukta gerekli işlemlerin sonuçlanmasıyla birlikte Anayasa Mahkemesi’ne müracaat edeceklerini ifade etti.

Metin Lokumcu’nun ölümünün ardından tazminat istemiyle açılan davada ise İçişleri Bakanlığı mahkemeye gönderdiği savunmada, “Hem devletin kamu düzenini bozmak için eylemde bulunup, hem de yaralanınca ya da vefat edince devletten tazminat talebinde bulunulması hukuk sisteminin koruduğu bir hak olmamalıdır” diyerek, Lokumcu’nun ‘ölümü hak ettiğini’ ima etti.