DEM Parti Çocuk Komisyonu, Eğitim Politikaları Komisyonu ve Emek Komisyonu MESEM’e ilişkin Ankara’da bulunan Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Yapılan açıklamada MESEM kapsamında çalıştırılırken iş cinayetinde kaybedilen çocukların isimleri hatırlatıldı. 2021 yılında tepkilere rağmen hayata geçirilen 4+4+4 eğitim düzenlenmesinin uygulanmasıyla birlikte AKP iktidarının çocukların yaşam ve eğitim hakkını hiç saydığı belirtilerek şunlar ifade edildi:
“Çalışma hayatında yetişkinlerle çarpık bir şekilde eşitlenen ve sayıları yüz binleri bulan çocukların sömürü ve istismarı arttı.”
MEB’in MESEM’i “öğrenciler okurken çalışıyor” sözleriyle övdüğü ifade edilen açıklamada MESEM eliyle çalışırken yaşamdan kopartılan çocukların yoksul çocuklar olduğu vurgulandı.
MEB’in çocukları asgari ücretin yüzde otuzuna denk gelen ücretle çalıştırdığına dikkat çekilen açıklamada şunlar ifade edildi:
“Yani çocuklar ucuz emek sömürüsüne maruz bırakılırken aynı zamanda vergilerden elde edilen bir kamu kaynağı sermayeye transfer ediliyor. 14-15 yaşında çalışmaya başlayan çocuklar, örgün eğitimden uzak ve denetimin sadece koordinatör öğretmene bırakıldığı bir sistemde çalıştırılıyorlar. MEB adeta bir şirket rolü oynarken bu birimin bakanları da her dönemin patronu haline geliyor. AKP’nin milli eğitim bakanları, “Haftada 1 gün okul!”, “Maaş ve sigorta!”, “İş garantisi!” gibi sermayenin sihirli sözleriyle öteden beri MESEM’lere yoksul öğrencileri çekmeye devam ediyorlar.”
Açıklamada, devletin zorunlu eğitim kapsamındaki çocukları ucuz iş gücü olarak görüp ölümlere zemin yaratmasının istismar ve suç olduğu belirtilerek, şu ifadeler kullanıldı:
“Açıktır ki; çocuk yoksulluğunu fırsata çeviren ve eğitime destek adı altında kamu kaynaklarından sermayeye kaynak aktaran MEB, çalışırken ölen, sakat bırakılan bu çocukların yaşadıklarının birinci dereceden sorumlusudur. Bu nedenle işçileştirilen çocuk cinayetlerinin hesabını verecek olan Milli Eğitim Bakanlığıdır, bu iktidardır. İktidar, çocukların işçileştirilmesine yasal zemin sunan tüm uygulamalardan derhal vazgeçmeli, çocuklara yönelik suçların failleri yargılanmalıdır. İktidar ve yargı; işvereni ve sermayeyi korumaktan vazgeçmelidir. MEB, çocuk sömürüsüne meşruluk sağlayan MESEM’leri derhal kapatmalı, daha fazla çocuğun çalışırken ölmesine neden olmamalıdır! Bizler, yaşamın özneleri olan çocukların yaşam haklarını savunmaktan, özgür ve güvenli bir yaşamı çocuklarla beraber inşa etme muradımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Çocukların işçileştirilmediği, yaşarken özgürleşecekleri bir yaşamı çocuklarla birlikte kuracağız!"