Depremin merkezi olan Maraş Pazarcık'ta emekçiler geç gelen arama-kurtarma çalışmalarına ve çadır vb. temel ihtiyaçların çözülmemesine öfkeli. DEV TEKSTİL ve TOMİS temsilcileri deprem bölgesi Maraş’ta depremden etkilenen emekçilerle konuştu.
Temsilcilerin aktarımlarına göre emekçiler ilk üç gün devletin, belediyenin vb. hiç kimsenin gelmediğini, dayanışma için farklı illerden, belediyelerden gelindiğini ifade ettiler. Pazarcık merkezde yaşanan en büyük sorunun su olduğunu ifade eden emekçiler, “Su olmayınca temizlik de olmuyor” dedi.
“SES ve KESK herkesten önce geldi”
Depremden etkilenen emekçilerden alınan görüşlerden biri şöyle:
"Depremin ilk üç günü kimseler yoktu. Yıkıntılardan kendi olanaklarımızla çıktık. Kendi olanaklarımızla mahsur kalanları çıkardık. 3. gün yağmur, kar altında aç-susuz kaldık. İlk Silopi Belediyesi aş evi geldi. Onlar derman oldu. Kendi olanaklarımızla branda, çadır kurduk. Sonrasında AFAD geldi. Kaç gün geçmiş, daha bugün Kızılay geldi. SES ve KESK herkesten önce geldi. Yaralarımıza ortak oldu. Hasar tespiti için geldiler. Önce az hasarlı dediler, şimdi bir test daha yapacağız bekleyin dediler. Bekliyoruz. Ama bu yaşadıklarımızdan sonra nasıl evlere gireceğiz bilmiyoruz."
“Online eğitime geçilecekmiş”
Bir üniversite öğrencisi şunları söyledi:
“Dün mesaj geldi, online eğitime pazartesi başlayacağız diyorlar. Bilgisayarım yok, onu da geçtim elektrik ve internet yok. Ne zamana gelecek belli değil. Çadırda ne kadar eğitim alabiliriz bilemiyorum."
“Nereye kadar böyle devam edecek”
Emekçi bir kadın ise şunları vurguladı:
“Temizlik ile sorun yaşıyoruz. Tuvalet vb. geldi, günlerce banyo yapamadık. Şimdi leğenlerde yapmaya çalışıyoruz. Su biterse diye kaygılanıyoruz. Biz alışığız ama genç kızlarımız var. Onlar böyle bir şey görmediler. Soba yakıyoruz, is, pis duman içinde kalıyoruz. Çamaşırı elimizde yıkıyoruz. Bu da sorun değil ama nereye kadar böyle devam edecek."
“Çadırı fabrikanın içine kurmayı düşündüm"
Çuval fabrikasında çalışan bir işçi:
“Evden kendimizi zor dışarı attık. İlk 1,5 dakikada apartman tamamen yıkıldı. Apartmandan beş cenaze çıkardım. Kurtarma ekipleri zamanında gelseydi çok insan kurtarırdık. Gelmediler.
Yaşadığımız sıkıntı yokmuş gibi bir haftadan sonra işbaşı yap dediler. Ailemi, çocuklarımı güvenli bir yere bırakıp işbaşı yapacağım. O kadar öfkeliyim ki dayanışmadan gelen çadırı fabrikanın içine kurmayı düşündüm."
“Kimse bizi malzeme yapmasın”
Çadırda konuşmak istediğimiz bir emekçi şunların altını çizdi:
“Dün de zorla içeri girip çekim yapmak istediler, resimlerimizi yayınlamak istediler. Çadırın ne kadar iyi olduğunu anlatacaklarmış. İzin vermedik. Kimse bizi malzeme yapmasın. Halimiz ortada. Kimlerin sorumlu olduğunu da biliyoruz."
Maraş’ta işçiler yıkıntı fabrikalarda çalışmak zorunda bırakılıyor
Bölgedeki emekçiler yardım vb. geldiğini ancak dağıtımların sorunlu olduğunu söyledi. “Kimin neye ihtiyacı olduğunu kimse sormuyor” diyerek ihtiyaçlarının hala karşılanmadığını belirttiler.
Maraş'ta sermayedarlar yıkıntı halindeki fabrikalarda işçilerin çalışmasını bekliyor. Bölge sınırlarında onlarca fabrika yaşanan depreme dayanamamış. Hem depremin yarattığı psikolojik etkiden hem de güvenilir olmadığı için işçiler çalışmak istemiyor, zorunda bırakılıyor.
Kızıl Bayrak / Maraş