Kobane Davası sürüyor

HDP Kadın Meclisi, Rosa Kadın Derneği, Mersin Mimoza Kadın Derneği, Van Star Kadın Derneği, ÖHD, ÇHD, İHD üyesi kadınlar Kobane Davası öncesi basın açıklaması gerçekleştirdi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 10 Mart 2022
  • 16:45

Hakların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, kadın ve hukuk örgütleriyle birlikte Kobanê Davası’nda yargılanan 13 kadın siyasetçi için Sincan Hapishanesi Kampüsü önünde basın açıklaması yaptı.   

Açıklamada konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, iki gün önce gerçekleşen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamalarını hatırlatarak, “Kadınlar 8 Mart’ı alanlarda, meydanlarda, sokaklarda kutladı. Türkiye’de maalesef kadınlar her gün şiddete, katliama, tacize, tecavüze uğrarken bir de yargı sopasıyla iktidarın yürüttüğü siyasallaşmış yargının hedefi haline gelmiş durumda. Bu nedenle bizler Rosa Kadın Derneği, Star Kadın Derneği, İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) yöneticileriyle beraber kadın mücadelesinin yargılandığı, yargının iktidarın sopası haline getirildiği bir dosya olan Kobanê Kumpas Davası’nı takip etmeye geldik” diye belirtti.

“Başaramayacaksınız!”

Kobanê Davası’nda 13 kadının tutuklu olduğunu söyleyen Başaran şu şekilde devam etti:

“Yargılanan 13 kadın arkadaşımız da Türkiye’de kadın mücadelesini yürüten ve bütün yaşamını buna adamış kişiler. Kadın arkadaşlarımız IŞİD’in Kobanê’ye saldırısını protesto ettikleri için, IŞİD’in gerçekleştirdiği vahşetin karşısında durdukları için, Kobanê halkının yanında, Kobanêli kadınların yanında durdukları için Kobanê Kumpas Davası’nda yargılanıyorlar. Ama biz biliyoruz ki bu mahkeme salonları ne kadın mücadelesi ne de Kürt mücadelesi ve ezilenlerin mücadelesini yargılamaya muktedir olmadı. İlk günden bugüne Sebahat Tuncel, Ayla Akat Ata, Figen Yüksekdağ, Aysel Tuğluk, Gülser Yıldırım ve diğer tüm kadın arkadaşlarımız aslında yargılanan değil yargılayan olduklarını, dört duvar arasında olsalar bile mücadeleden vazgeçmediklerini bir kez daha ifade ettiler. Biz de bir kez daha arkadaşlarımızın yanında olup, onların mahkeme salonlarından söylediklerini her alanda söylemeye ve bu mücadeleyi büyütmeye devam edeceğimizi ifade etmek için buradayız.”

Başaran iktidara seslenerek “Bu ülkenin en kadim sorunlarını mahkeme salonlarında çözmekten vazgeçin. Bu ülkenin en kadim problemlerini yargı eliyle görünmez kılma çabanızdan vazgeçin. Başaramadınız!” dedi. Kadınların mücadeleden geri adım atmadığını vurgulayan Başaran “Denenmiş ve başarısız olmuş yöntemlerinizle kadınlara geri adım attıramayacağınızı buradan bir kez daha ifade etmek istiyoruz” dedi.

İtirazlara rağmen tanıklar dinlendi

Davanın 10’uncu duruşmasının 7’nci oturumu görülüyor. Sanıkların savunmaları alınmadan tanık beyanlarının alınmasına yapılan itirazlara rağmen tanık beyanları dinlendi.

Tutsak Alp Altınörs söz alarak “Konuşacağız, konuşturmuyorsunuz. Mahkemenizin duruşmayı yönetim yetkisini bizleri susturmak için kullanıyorsunuz. Tanıkları, müştekiyi araya sıkıştırmak istiyorsunuz. Özgürlük talebi burada dile getirilmesin diye müşteki ve tanık dinliyorsunuz” diyerek tanıkların dinlenmesine tepki gösterdi.

Mahkemede dinlenen tanıklar, yargılanan isimlerin herhangi birinin kendilerini eyleme teşvik etmediğini, yapılan eylemlerin anayasal hak olduğunu, herhangi bir şiddet eylemi içerisinde yer almadıklarını belirttiler.

Tanık: “Küçüktüm, hatırlamıyorum”

Van Savcılığı’ndan bağlanan Berfin Ağkaya tanık olarak dinlendi. 

Ağkaya, Kobanê eylemlerine dair “Yargılandığım davada suçsuz olduğumuz ortaya çıktı. Onunla ilgili söyleyeceğim birşey yok” dedi. Eylemlere nasıl katıldığının sorulması üzerine Ağkaya, “İsimlerini bilmiyorum ama HDP binalarından kişiler gelmişti. ‘Eğlenceler, halaylar olacak, katılın’, dediler” ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanı Ağkaya’nın daha önce verdiği ifadede Kobanê eylemlerini sanal medya üzerinden duyduğunu söylediğini hatırlatması üzerine de Ağkaya, “İkisi de doğrudur. Geçmiş zaman. O zaman çok küçüktüm. Hatırlamıyorum” dedi.

“Eyleme katılmadım, duydum"

İkinci olarak Kocaeli Savcılığı’ndan bağlanan Yılmaz Ekinci tanık olarak dinlendi. Ekinci, tutuklu siyasetçilerin isimlerini duyduğunu ancak tanımadığını belirtti. Mahkeme başkanının 6-8 Ekim olaylarına dair hatırladıklarını anlatmasını istemesi üzerine Ekinci, “Eyleme katılmadım. Devlet Hastanesi’nde zaman geçirdim. O dönemde Muş’taydım. O gün herhangi bir eyleme katılmadım. Çevreden duydum” dedi. Ekinci, mahkeme başkanının daha önce şüpheli sıfatıyla verdiği ifadeyi okuması üzerine ifadeyi kabul etti. Ekinci, Muş’un Malazgirt ilçesinde köyde camiden yapılan anonsu duyduğunu ancak köylerine gelen örgüt üyelerini görmediğini belirtti. 

“Demokratik hakkımı kullandım”

Hatay 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nden bağlanan tanık Mehmet Sapar, o dönemde HDP’nin yönetiminde olduğunu belirtti. Sapar, IŞİD’in Kobanê’ye saldırması sırasında demokratik hakkını kullandığını belirtti. Sapar, “Antalya’da 6-8 Ekim olaylarında bir bilgim yok. Türkiye’nin her yerinde demokratik platformlar vardı ve demokratik haklarımızı kullandık” dedi. HDP’nin twitter hesabındaki paylaşımı görmediğini de dile getiren Sapar, “2014 yılında yöneticiydim. Basın açıklamalarına katılıyordum. Olaylar yaşanmadı” diye belirtti. 

“Suç işlenmedi”

Antalya Savcılığı’ndan bağlanan tanık Birgül Aydemir, “IŞİD, Kobanê’ye saldırdığında halk ve sivil toplum örgütleri basın açıklaması yaptı. Eylemde suç işlenmedi. Ara sokaklarda gençlerin gözaltına alındığını duydum” ifadelerini kullandı. 

Demirtaş, “Dava Antalya’daki bir açıklamanın davası değil. Biz Kobanê eylemlerinden yargılanmıyoruz. Doğrudan suçları sormanız lazım. Bizim onları herhangi bir şiddete teşvik edip, etmediğinizi sormanız lazım. Hangi olaylar olduğunu sormuyorsunuz” diyerek, tepki gösterdi. “Biz insanları Kobanê eylemlerini protesto etmeye çağırmadık, demiyoruz ki” diyen Demirtaş, “Öldürmeye, yağmaya, çocuk düşürmeye azmettirdi mi? diye sorun. Biz insanları IŞİD barbarlığına karşı demokratik haklarını kullanması için çağırdık” dedi.

Söz alan tanıklar eylemlerin anayasal hak olduğunu, IŞİD’in barbarca saldırılarına karşı basın açıklamalarına katıldıklarını ifade etti.

İddia makamından yorumlu mütalaa

Tanık beyanlarının ardından iddia makamı, dosya kapsamında tutuklu bulunan siyasetçilerin tutukluluk hallerinin devamı yönünde ara mütalaasını sundu. İddia makamı mütalaası sırasında siyasetçiler ve avukatlarını suçlayarak, savunma yapılmadığını öne sürdü. Avukatların mahkeme heyetinin usule aykırı itirazlarını da mahkeme düzenini bozmaya yönelik olduğu yorumunda bulunan iddia makamı, mahkemenin uzatılmaya çalışıldığını iddia etti.

Mahkeme heyeti savcı mütalaası ve tanık beyanlarına dair savunma için siyasetçiler ve avukatlara söz verdi. 

“Failleri belli olmayan bir iddianame”

Söz alan Selahattin Demirtaş’ın avukatı Muhittin Metin Kaya şunları ifade etti:

“Kobanê Davası’nı açığa kavuşturmak için kendi görüş ve düşüncelerimizi bir kenara bırakıp, iddianamede isnat edilen suçların oluşup, oluşmadığının tespit edilmesi gerekir. Savcı suçu gerçekleştiren failleri araştırmadan iştirak kurallarına aykırı bir soruşturma düzenlemiştir. Azmettiricilerin sınıflandırılması gerekir. Faili olmayan ceza davasının yürütülmesine imkan yoktur. Failler ve azmettiricilerin birlikte yargılanması gerekir. Fakat iddianamede fail belli değil. Azmettiricilere ceza verilebilmesi için önce öldürmeye katılan faillerin bulunarak, cezalandırılması ve bu ceza maddesiyle azmettirenlerin cezalandırılması gerekir. Faili olmayan bir olayda azmettirenden bahsedilemez, ceza davası açılamaz.”

Ardından söz alan Figen Yüksekdağ kadın mücadelesinin sayısız saldırı ile karşı karşıya olduğunu belirterek “Bu bizim için bir mücadele davasıdır. Kobanî Davasını işlemediğimiz bir suçun davası olarak görmüyoruz. Bu dava kadın özgürlüğü davasıdır. Burada söz söyledik ve söylemeye devam ediyoruz” dedi.

Gülten Kışanak da söz alarak “Erkekler savaş çıkardı kadınlar da savaşın birinci dereceden mağduru oldular. Yıkımın, yoksulluğun, perişanlığın faturasının kadınlar omuzlarında taşırlar. ‘Her türlü barış savaştan iyidir’ diyoruz ve barış mücadelesinin en önünde olmaya devam ediyoruz” dedi.

Duruşmaya yarın saat 10.00’da devam edilmek üzere ara verildi.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı