Kızıl Bayrak’ın yeni sayısı "1 Mayıs, sorunlar ve sorumluluklar” manşetiyle yayımlandı.
Gazetenin kapak yazısında 2022 1 Mayısı’nın ardından kaleme alınan değerlendirme yer alıyor. Ülke çapında yaygın olarak gerçekleşen 1 Mayıslar’da işçilerin, emekçilerin gençlerin, kadınların, ezilen Kürt halkının ve baskı altında tutulan tüm toplumsal kesimlerin alanlara indiğine vurgu yapıldı. 1 Mayıs ve sınıf hareketi, sendikal düzen, diğer toplumsal mücadele dinamiklerine işaret edilen yazıda 1 Mayıs’ın aynasında yeni döneme ilişkin şunlar ifade edildi:
“İşçi sınıfı her ne kadar 2022 1 Mayısı’na damgasını vuramasa da içinden geçmekte olduğumuz süreçte alttan alta büyük bir öfke ve mücadele dinamikleri biriktiriyor. Dahası, son dönemde yaşanan gelişmeler sınıfın sadece öfke biriktirmediğini, aynı zamanda fiili direniş ve eylemlerle kendisine yol aradığını gösteriyor. Dolayısıyla 1 Mayıs tablosunu değerlendirirken ve yeni dönem için sonuçlar çıkarırken, bu olguyu gözden kaçırmamak gerekiyor.”
“Bu kapsamda sınıf hareketinin verili durumu ve 1 Mayıs tablosu üzerinden yeni dönem için çıkarılacak sonuç ve sorumluluklar”ın işaret edildiği kapak yazısında birleşik, kitlesel ve militan bir kitle hareketi ve mücadelesine vurgu yapıldı.
Gazetenin orta sayfasında ise TKİP yayın organı Ekim’in Mayıs ayında çıkan 323. sayısının başyazısı olan “Kızıldere ve 6 Mayıs’ın 50. yılı anısına… ’71 Devrimci Çıkışı: Yeniden devrimcileşmede dönüm noktası” başlıklı yazıya yer verildi.
Orta sayfa yazısında şu vurgulara yer veriliyor:
“‘71’den kalıcı olan devrim yapmak iradesiydi ve bu çok önemliydi. Kurulu düzeni yıkmak üzere devlete başkaldırmak, bu yeni bir durum, yeni bir tutumdu. Devrimciliği de temelde buradan geliyordu. İdeolojik konumu tartışmalıydı, ama bu yönelimiydi asıl kalıcı olan. Devlete başkaldıran bu genç insanlar, bunu bir devrim anlayışına dayandırıyorlardı. Sonuçta kendilerince bir devrim teorileri vardı ve bu kendince özgün öğeler de içeriyordu. Mahir Çayan ve İbrahim Kaypakkaya’nın yazıları buna tanıklık etmektedir. Ortaya konulan çizgi elbette tartışmalıydı, ama bu yeni dönemde hızla aşıldı. Onlarda kalıcı olan devrim yapmak arzusu, iradesi ve yönelimi oldu. Aradan neredeyse bir yarım yüzyıl geçtiği halde unutulmamalarının ve unutturulamamalarının gerisinde bu var. Öncü savaş yürüttükleri için değil, fakat kendilerini bir davaya adayıp kurulu düzenin karşısına devrimci olarak çıktıkları için kalıcı olabildiler. ‘71 devrimciler kuşağının tarihimizde buradan gelen çok ayrı bir önemi var.”
Orta sayfanın hemen devamında yine Ekim’in aynı sayısında yer alan anti-faşist zaferin 77. yıl dönümü ile ilgili Nilgün Eren imzalı “Anti-faşist zaferin 77. yıl dönümü… Hitler faşizmini sosyalist Sovyet halkları ezdiler” başlıklı yazı yer alıyor. Yazıda şu ifadeler yer alıyor:
“Dünya halklarının kaderini belirleyen anti-faşist zaferin tüm onuru komünistlerindir. Anti-faşist zaferin 77. yılı ise, Ukrayna üzerinden yeni bir emperyalist savaş ve saldırganlığın özellikle Batılı emperyalistler eliyle tırmandırıldığı bir dönemde kutlanacak. Yıllardır Ukraynalı faşistleri besleyip büyüten ve insanlığı büyük bir yıkıma sürükleyecek yeni bir dünya savaşının fitilini ateşleyebilecek bir sürecin önünü açan emperyalist Batı, bir kez daha tam bir ikiyüzlülükle anti-faşist zaferi sahiplenecek. Fakat hiçbir çaba, bu savaşın gerçekte iki sistem arasında yaşandığını ve zaferin sosyalizmin ilk ülkesinin kahramanca direnişi sayesinde kazanıldığını unutturamayacak.”
***
Gazetenin arka kapağında ise Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’a atfedilen “Katledilişlerinin 50. Yılı’nda saygı ile anıyoruz… 50 yılın çağrısı: Düzene karşı devrim!” şiarına yer verildi.
Türkiye’de ve dünyada 1 Mayıs eylemlerinin yer aldığı gazetenin son sayısında yer alan diğer yazılar ise şu şekilde:
- Mevcut sendikal düzen ve 2022 1 Mayıs’ı
- Sınır ötesi operasyonlar ve ötesi
- 50 yılın çağrısı… Düzene karşı devrim!
- Emperyalist savaş ve denge arayışları
- AB’nin utancı ve kirli elleri olarak Frontex
- Avrupa çapında NATO Tatbikatı
Gazeteye buradan ulaşabilirsiniz...