AKP şefleri “yerli”, “milli” demagojilerini dillerinden düşürmezken, sermayenin dış borçları krize karşın artmaya devam ediyor. Ek vergiler çıkararak, soygun düzenini pekiştirirek, yağma ve sömürüyü derinleştirerek krizin faturasını işçi sınıfına ve emekçilere ödeten AKP iktidarı ve temsil ettiği sermaye sınıfı, diğer yandan daha fazla borçlanarak krizi aşmaya çabalıyor.
Geçen yıl sonuna kıyasla Ekim ayında yüzde 3,6 artan kısa vadeli dış borç stoku 118 milyar dolara ulaştı. 1 yıl veya daha kısa sürede ödenmesi gereken dış borçlar ise 167,4 milyar dolara yükseldi.
Merkez Bankası tarafından açıklanan istatistiklere göre, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç yüzde 1 azalarak 56,6 milyar dolara gerilerken, diğer sektörlerin borçları yüzde 8,2 arttı ve 55 milyar dolara yükseldi. Bunun önemli bir bölümünü oluşturan ithalat borçları ise yüzde 7 artışla 42,6 milyar dolara yükseldi.
Borçların kamu ve özel sektör arasındaki dağılımında da özel sektörün ağırlığı dikkat çekti. Kamuyu oluşturan bankalardan kaynaklanan kısa vadeli dış borç yüzde 1 gerilerken, özel sektörün borçları yüzde 5,2 artarak 89,9 milyar dolara çıktı.
Kısa vadeli dış borçların yalnızca yüzde 13,4’ü TL cinsinden olurken, borçların yüzde 50’si dolar, yüzde 30,6’sı avro, yüzde 6’sı diğer döviz cinslerinden ödenecek.
Öte yandan borçların orjinal vadesi göz önünde bulundurulmadan 1 yıl ya da daha kısa sürede ödenmesi gereken borçlar 167,4 milyar dolara ulaşırken, bunun yüzde 77,9’luk bölümünü özel sektör oluşturdu. Bu borçların yüzde 18,3’lük kısmını kamunun, yüzde 3,8’ini Merkez Bankası’nın borçları oluşturdu.