Saray rejiminin şefi Erdoğan “Milli Uzay Programı” kapsamında konuşurken, kadınların uzaya gitme isteklerini "hatta ve hatta belki bayanlardan bile ben adayım diyen vardır” ifadeleriyle dile getirdi. Erdoğan’ın sözleri AKP-MHP iktidarının kadına yaklaşımını özetliyor aslında. Kapitalist sömürünün katmerlendiği, gericiliğin derinleştiği, kadın cinayetlerinin arttığı bir süreçte, Saray rejiminin şefinin ağzından dökülen sözler sadece malumun ilanı niteliğini taşımaktadır.
Valentina Tereşkova
SSCB’de kadın tekstil işçiliği yapan kozmonot Valentina Tereşkova, 16 Haziran 1963’te Vostok-6 isimli uzay aracı ile üç gün boyunca uzay yolculuğu gerçekleştirdi.
Tereşkova, 1937 yılında tekstil işçisi bir anne ve traktör sürücüsü olan bir babanın kızı olarak doğar. Okulu bırakıp çalışmak durumunda kalan Tereşkova, amatör paraşütçülüğe ilgi duyar. Tekstil Fabrikası Çalışanları Paraşüt Kulübü’nü kurar. Genç Komünist Birliği’nde faaliyet yürütür, Sovyetler Birliği Komünist Partisi’ne katılır.
Uzaya ilk çıkan insan Yuri Gagarin’in ardından, SSCB’de “Sovyet Uzay Programı” kapsamında uzaya bir kadın kozmonot yollama kararı alınır. Gönüllü olan kadın paraşütçüler içerisinden Valentina seçilir ve 16 Haziran 1963’te Valentina, ‘Vostok 6’ ile uzaya fırlatırlır. Yolculuk için Chaika (Martı) ismini seçen Valentina, uzaya fırlatılmadan önce “Hey gökyüzü, şapkanı çıkar ve beni selamla. Geliyorum!” der.
Valentina’nın uzaydan yolladığı mesaj ise şöyledir:
“Beni yetiştiren şerefli Leninist Genç Komünist Birliğe uzaydan sevgiler, bana dair her türlü güzelliği Komünist partimize ve Genç Komünist Birliğe borçluyum.”
Yaşamın her alanında yok sayılan ve azgınca sömürülen işçiler, emekçiler ve kadınlar için insanca bir yaşam ancak sosyalizmle mümkündür. Saray rejiminin şefinin kadınları aşağılayan sözlerine yanıt, Valentina’nın tüm insanlığa verdiği mesajda açıkça ortaya konmaktadır.