İzmir’deki yangınla ilgili üç bakan hakkında suç duyurusu

Kanadalı Alamos Gold’un altın madeni başvurusu yaptığı yerlerin de yangınla kül olan ormanlık alan içerisinde bulunduğu iddiasının yer aldığı dilekçede üç bakanla ilgili suç duyurusunda bulunuldu.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 24 Ağustos 2019
  • 11:46

Bir grup avukatın oluşturduğu Hukukçu Dayanışması, İzmir’de yaşanan orman yangınının söndürülmesi konusunda ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar hakkında suç duyurusunda bulundu. Dilekçede, yangında kül olan ormanlık bölgede, Kaz Dağları’nda talana yol açan Kanadalı Alamos Gold şirketinin altın madeni için başvuru yaptığı yerlerin de bulunduğu öne sürüldü.

Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, Hukukçu Dayanışması üyeleri, suç duyurusunda bulunmadan önce Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı avukat Doğan Erkan okudu. Daha sonra suç duyurusu dilekçesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verildi.

“Yangın olan bölgede maden başvurusu yapıldığı duyumları var”

Dilekçede, üç bakan, “görevi kötüye kullanma ve kamu görevini ihmal” ile suçlandı. Dilekçede, şöyle denildi:

“Yangının çıktığı/çıkarıldığı bölgenin, son günlerde Kaz Dağları’ndaki ağaç katliamıyla gündeme gelen, Kanadalı Altın ve Madencilik şirketi Alamos Gold’un, maden sahası için izin başvurusu yaptığı yerler içinde bulunduğu yönündeki duyumlarımız ise meselenin çok yönlü bir hukuki soruşturmaya tabi tutulması gerektiğini ortaya koymaktadır. Somut ve bilinen gerçekler ise böylesi bir afeti büyümeden engellemesi, her türlü devlet olanağını, kurumlarını ve araçlarını kullanarak bertaraf etmesi gereken ilgililerin, bu kamusal görevlerini ihmal ettikleri ya da kötüye kullandıklarıdır.”

Görev ihmali var”

Bakan Pakdemirli’nin suçlandığı yangınla ilgili dilekçede, şu değerlendirme yapıldı:

“Tarım, Orman ve Köy İşleri Bakanı, sebebini anlayamadığımız bir biçimde, asli görevlerinden biri orman yangınlarıyla mücadele etmek olan Türk Hava Kurumu’nu (THK), THK uçaklarını, gerçeğe aykırı biçimde yetersiz göstererek hizmet dışı bırakmıştır. Her ne kadar Bakan Pakdemirli’nin söylemi, uçakların kullanıma hazır olmadığı yönünde olsa da bu söylem açıkça manipülasyon amacı gütmekte ve somut gerçeklikten beslenmemektedir. Bakanın açıklamasının ardından çeşitli kişi, kurum ve kuruluşların yaptığı açıklamalar, suçun vasfını ortaya koyar nitelikte olup, kamusal görev ihmalini ve görevi kötüye kullanma halini ortaya koyar niteliktedir.”

Yangında askerler de görevlendirilmedi”

Dilekçede, yangının meydana geldiği bölgeye çok yakın olarak konuşlanmış olan Ege Ordu Komutanlığı’nın, ilgili alay ve birimlerinin yangın bölgesine çok yakın olmasına rağmen, hiçbir yetkilisini yahut askerini yangın söndürme seferberliğinde göreve çağırmadığı belirtilerek “Milli Savunma Bakanı’nın da görevi ihmal ve kötüye kullanma suçunu işlediği bizce açıktır” denildi. Dilekçede, İçişleri Bakanlığı’na bağlanan AFAD’ın yangın söndürme çalışmalarında devreye sokulmadığı ifade edilirken, bu konuda İçişleri Bakanı suçlandı.