Akdeniz ve Ege kıyılarında süren yangınlar ormanları, doğayı ve hayatı yok ederken, önlem almadığı gibi yangın söndürme altyapısını tahrip ettiği ortaya çıkan AKP-MHP rejiminin şefleri, sorumluluktan kaçmaya çalışıyor. Ortalık yangın yeriyken AKP’li Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, ormanlardan kendisinin sorumlu olmadığını iddia etti.
Suçtan yakasını kurtarmaya çalışıyor
Saray rejiminin rant politikalarıyla doğanın talan edilmesi konusunda tek kelime etmeyen Tarım ve Orman Bakanı, görevde olduğu yıllar boyunca söz konusu felaketleri dinci gerici bir zihniyetle ve sorumluluktan kaçmaya çalışarak izah ediyor.
2019’da Karadeniz bölgesinde yaşanan sellerle ilgili “Yani sel, taşkın ve heyelanla ilgili saat 12 civarında uyarılarımızı yaptık ama en nihayetinde bu işler Allah'ın işi” demişti.
Geçen ay gerçekleşen sel konusunda ise, “Vatandaşımız kendini korumanın yollarını arayacak, derelerden uzak durmanın yollarını arayacak.” diye açıklama yaparak yine suçu halkın üzerine yıktı.
Flamingo katliamında da suçu “Küresel ısınma”ya atan Pakdemirli, “doğal felaket” kisvesinin altına saklanarak “kadercilik” oynamayı sürdürdü.
Orman Bakanı yangınların söndürülmesindeki ihmal suçunu örtmek için de aynı yola başvurdu. “Benim gördüğüm orman yerlerindeki sorumluluk belediyelerdedir” iddiasını ortaya atan sarayın bakanı, tam bir pişkinlikle işlediği suçlardan yakasını sıyırmaya çalıştı.
Orman Bakanı Pakdemirli’nin bu söylediklerine bakılırsa koltuğunda oturduğu bakanlığın hiçbir sorumluluğu, dolayısıyla işlevi bulunmuyor!
Yasalara göre sorumlu bizzat “Bakan” ve devlet!
Üç yıldan beri pişkince bakanlık koltuğunda oturan Bekir Pakdemirli ya yasalardan habersiz ya da halka yalan söylüyor. Zira başta anayasa olmak üzere ilgili yasalar sorumluluğun bakanlıkta olduğunu vurguluyor. Anayasa’nın “Ormanların korunması ve geliştirilmesi” başlıklı 169. maddesinde “ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli yasaları koymak ve tedbirleri almak” olarak tanımlanan görevin devlete ait olduğu belirtiliyor. Orman Yasası’nın 69. maddesinde “orman yangınlarını önlemek ve söndürmek görevinin Orman İdaresi’nde olduğu” ifade ediliyor. İlgili maddede ayrıca “Orman idaresi, orman yangınlarını önlemek ve söndürmek maksadıyla her türlü hizmeti yapar veya yaptırır” ifadeleri yer alıyor. Yangın söndürme çalışmalarındaki giderlerin ise Orman İdaresi tarafından karşılanacağı belirtiliyor.
3 yılda kaybolan orman varlığı dört kat arttı
Ormanlardan sorumlu olmadığını iddia ederek suçu belediyelere atan Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin görev süresinde orman katliamı tavan yaptı. Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) istatistikleri, bakanlığın görev ihmallerinin yarattığı enkazı gözler önüne seriyor.
İstatistiklere göre Bekir Pakdemirli’nin koltuğa oturduğu 2018 yılında çıkan yangın sayısı 2 bin 167 iken, geçen yıl %56 artışla 3 bin 399’a yükseldi. Bu dönemde yok olan/yok edilen orman varlığı ise yaklaşık 4 kat arttı.
Yangınla mücadelede kullanılan araç sayısında kayda değer bir artış yapmadıkları gibi, Türk Hava Kurumu’nun yangın söndürme uçakları çürümeye terk edildi, pilotları işten atıldı.
Bu tablo, pişkin bakan ve hizmet ettiği rejimin suç dosyanın ne kadar kabarık olduğunu gözler önüne seriyor.