İstanbul’da 10 Ekim eylemi

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, 10 Ekim Katliamı’nın 5.yılında eylem gerçekleştirdi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 10 Ekim 2020
  • 19:10

İstanbul’da Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri 10 Ekim eylemi gerçekleştirdi.

Anma öncesi Kadıköy sokaklarında engelleme girişimlerine rağmen yürüyüş gerçekleştirildi.

Engellemelere rağmen iskeleye yüründü

Kadıköy'deki Beşiktaş İskelesi Meydanı'nda yapılacak anma öncesi bir grup CHP Kadıköy ilçe binası önünden yürüyüş yapmak istendi. Polis, yürüyüşü engellemeye çalıştı, ancak kitle yürüyüşe geçti. Yürüyüşe geçenlere saldıran polis, katliamda hayatını kaybedenlerin fotoğraflarını yırttı ve çok sayıda kişiyi darp etti.

Gençlik örgütleri, Kadıköy PTT önünde buluşup alana yürümek istedi. Polisin engelleme çabasına rağmen yürüme iradesi ortaya koydu. Gençlik Örgütleri meydana kadar yürüyüşü sürdürdü.

Beşiktaş İskele Meydanı'nda, İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrıcısı olduğu eyleme çok sayıda kişi, kurum, siyasi parti ve meslek örgütü katıldı. Eylem 10 Ekim’de katledilen 103 kişi şahsında devrim ve sosyalizm mücadelesinde hayatını kaybedenler anısına yapılan saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunda Adnan Yücel'in “Biz Kazanacağız” şiiri okundu. Saygı duruşunun ardından 10 Ekim Katliamı’nda hayatını kaybedenlerin isimleri sayıldı ve "Yaşıyor" diye yanıtlandı.

“Devlet katliamdan sorumlu ve ortağı”

10 Ekim Dayanışma Derneği adına Dicle Deli'nin babası Faik Deli söz aldı. Faik Deli, katliamın gerçekleştiği günü anlatarak şunları ifade etti:

"Ben ve kızım Dicle'de vardı. Ancak daha öncesinden defalarca Ankara merkezli birçok eyleme, mitinge, birçok basın açıklamasına katıldığımdan dolayı nasıl gidildiğni, gidilirken daha İstanbul'dan ve diğer şehirlerden çıkılırken nasıl güvenlik tedbirlerinin alındığına bizzat tanık oluyordum."

Yol boyunca yoğun bir polis ablukası ve kimlik kontrolünden geçtiklerini anlatan Faik Deli, konuşmasında şunları belirtti:

"Katil olduklarını, hangi merkezlerden korunduklarını, kimlerle iş tuttuklarını da çok iyi biliyorduk. IŞİD katilleri 103 canımızın katledilmesine, 500 arkadaşımızın da kalıcı izler dahil olmak üzere yaralanmasına neden oldular. Yüreğimiz soğumadı arkadaşlar. Üzerinden asırlar da geçse 10 Ekim katliamının unutulmayacağını biliyoruz. Oradaki yaşamını yitiren 103 yoldaşımızın, arkadaşımızın bıraktığı bayrağı bugün milyonlar taşıyor, sahipleniyor. Öldürmekle, katletmekle bitiremedikleri gibi bugün de bitiremeyecekler. Daha önce yaşananlar var; Roboski var, Suruç'u var, Dersim'i var, Maraş'ı var, var var var... Ama bitiremediler, onlar katlettikçe bizler çoğalıyoruz. Çoğalmaya devam edeceğiz. Bu kadar katliamcı, kırımcı bir şekilde saldırmalarının nedeni korkmalarıdır. Bizlerden korkuyorlar, günün birinde bunun hesabının sorulmasından korkuyorlar. Bunun için de katletmeye çalışıyorlar."

Katliamın ardından yaşananları hatırlatan ve polisin yaralılara nasıl saldırdığını hatırlatan Faik Deli, yaralılara yönelik saldırıdan dolayı Devletin sorumlu olduğunu ve katliamın ortağı olduğunu vurguladı.

"Faşizme karşı yan yana gelmek, omuz omuza vermek zorundayız”

HDP Milletvekili Sezai Temelli yaptığı konuşmada "O acı bizi hesap sormaya davet ediyor evet o günün hesabını mutlaka soracağız" dedi. Temelli konuşmasının devamında şunları belirtti:

"Ankara'da 103 canımızı neden yitirdik? Çünkü bu iktidar faşizmi kurumsallaştırmak için bu ülkenin özgürlük, barış mücadelesi verenlerine hep saldıra geldi. IŞİD Kobane'yi düşüremediği için, bu ülkede Kobane direnişinin yaratmış olduğu o büyük mücadeleyi yok etmek için çöktürme planı hazırlayanlar, önce Diyarbakır'da 2015'te bir katliam gerçekleştirdiler. Olmadı Suruç'ta 33 canımızı yitirdik olmadı bu kez Ankara'da 103 canımız yitirdik."

Temelli konuşmasında iktidarın “Gözaltı, baskı ve işkencelerle, helikoptelerden atmalarla her türlü baskıyı hayata geçirdiklerini” söyledi. Temelli, "Faşizme karşı yan yana gelmek, omuz omuza vermek zorundayız. Bunlar kendi kazdıkları kör kuyularda debeleniyorlar. Özgürlük mücadelesi verenleri bu kuyuya çekmeye çalışyorlar" diye konuştu.

“Tüm sorumluların yargılanması için mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.”

Basın metnini KESK İstanbul Dönem Sözcüsü Mehmet Emin Kırşanlıoğlu okudu. Açıklamada “Biz vicdanımızla, ahlakımızla dimdik ayaktayız. Yükseliyor mücadelemiz. Aradan geçen 5 yılda geçmedi öfkemiz. El ele, kol kola, adalet gelene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" denildi.

Kırşanlı şunları ifade etti:

“İşçi sınıfını ve örgütlü kesimleri hedef alan bu saldırıların tümü katliamın devamı niteliğindedir. Bu iktidar karşısında hiçbir muhalefetin olmadığı bir gül bahçesi, sömürü cenneti istenmektedir. Ankara Davası adalet ve demokrasi davasıdır, bu nedenle bir mücadele günüdür. Ankara’da gerekli önlemleri almayanları; her düzeyde yetkili ve görevlinin yargılanması için mücadeleyi sürdüreceğiz. Tüm sorumluların yargılanması için mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.”

“Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Gün gelecek devran dönecek katiller halka hesap verecek”, “10 Ekim’i unutma unutturma”, “Yaşasın halkların kardeşliği” , “Biji bretiya gelan” sloganları atılarak eylem sonlandırıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul