İşçi ve emekçiler açlık sınırının altında olan asgari ücretle ölümle burun buruna çalıştırılırken sağlık emekçilerin talepleri karşılık bulmuyor. Genel karantina, kapitalist ekonomide yaratacağı “sarsıntı” sebebiyle ilan edilmez ve eğitim ile sağlığa gerekli bütçe ayrılmazken AKP hükümetinin “din eğitimlerine” aktardığı paralar gündeme geliyor. Pandemi günlerinde kamu kaynaklarının din taciri rejimin “bekası” uğruna heba edildiğine dair örneklere yenileri ekleniyor.
Diyanet İşleri Bakanlığı'nın yılın ilk 6 ayında harcadığı bütçe 5,6 milyar lira olmuştu. Son olarak bir başka harcama ise BirGün’den Mustafa M. Bildircin’in haberiyle gündeme geldi.
Buna göre, İslam Araştırmaları Merkezi’nin (İSAM) bütçesi AKP döneminde %600 büyüdü. AKP'nin kurucu üyelerinden Raşit Küçük'ün başkanı olduğu İSAM'ın bütçesi 2003 yılında 3,5 milyon TL'ydi. 2019 yılında ise 24,6 milyon TL'ye ulaştı. Din istismarcısı kurumun bütçesinin 16 yılda 7’ye katlanmasının gerekçesi ise “enflasyon” oldu.
“Daha çok enflasyonla alakalı”
1993 yılında Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) eliyle kurulan İSAM, AKP döneminde sadece bütçesini değil personel sayısını da artırdı. 134 personelin bulunduğu İSAM'ın bütçe giderlerinin %75'inin personel giderleri olduğu belirtiliyor.
İSAM'ın 24,6 milyon TL olan bütçesinin 19,6 milyon TL'si Diyanet Vakfı bütçesinden karşılanıyor. Buna ek olarak Diyanet'in merkeze 5 milyon TL proje desteği sağladığı ifade ediliyor. %75'i personel giderlerine harcanan bütçenin %15'i elektrik, doğalgaz faturaları, tamirat ve demirtaş malzeme alımı giderlerine harcandı.
TDV'nin mali raporlarında merkezin bütçesindeki artış görünürken artışın sebebi olarak da “Bu artış, daha çok enflasyon oranıyla ve kısmen de proje sayısının artışıyla alakalıdır” yorumu yapıldı.