İşçi Emekçi Birliği (İEB) 2024’te geçerli olacak asgari ücrete ilişkin “İnsanca yaşama yeten asgari ücret için mücadeleye!” şiarıyla eylem yaptı. Tophane’de bulunan Çalışma Bakanlığı Bölge Müdürlüğü önünde yapılan eylemde “İnsanca yaşama yetecek asgari ücret için mücadeleye” yazılı dövizlerin yanı sıra İşçi Emekçi Birliği ve bileşenlerin flamaları taşındı. Basın açıklamasından önce yapılan konuşmalarda Bakan Mehmet Şimşek’in “vergiyi tabana yayacağız” sözleri hatırlatılarak emekçileri daha zor koşulların beklediği vurgulandı. Süren direnişler ve grevler hatırlatılarak mücadele çağrısı yapıldı.
Aralarında BDSP, DEV TEKSTİL ve TOMİS’in de bulunduğu bileşen adına okunan açıklamada, belirlenecek asgari ücretin emekçiler için önemine işaret edilerek “Her yıl Aralık ayında sermaye, devlet ve sendika ağaları birlikte asgari ücreti belirleme oyunu oynuyor” denildi.
Emekçilerin asgari ücret ile geçinemediğine dikkat çekilen açıklamada açlık ve yoksulluk sınırı hatırlatıldı. Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi:
“Asgari ücret yoksulluk sınırının altında değil üstünde olmalıdır.
Geçmiş dönemde hükümet kriz, yüksek enflasyon sebebiyle asgari ücrete yılda iki defa zam yapmak zorunda kalmıştı. Seçimlerden sonra Hazine ve Maliye Bakanı yapılan Mehmet Şimşek “yüksek maaş zamlarının enflasyonu tetiklediğini” belirterek yılda bir asgari ücrete zam yapılacağını açıkladı.
Açlık sınırı altında kalan asgari ücrete zam enflasyonun yükselmesinin sebebi değildir. Enflasyonun asıl sebebi burjuva iktidarın sermaye yararına izlediği ekonomik siyasettir. Holdinglerin, sermayedarların vergi borçları silinirken, onlara teşvik üzerine teşvik verilirken, işçiler, emekçiler söz konusu olunca bütçe dengesi, enflasyon, cari açık akıllarına geliyor. Çünkü sermaye yararına çalışıyorlar. Sermayenin çıkarlarını gözetiyorlar. Onlar için önemli olan hizmet ettikleri sermayenin çıkarlarıdır.
Burjuva muhalefet ise iktidara gelseydi sorunlarımızı bir çırpıda çözeceğini iddia ediyor. Bunlar iktidar olsalardı, işçi-emekçilere reva görecekleri maaşları biz belediye işçilerinden, belediye uygulamalarından biliyoruz.”
Açıklamanın devamında işçi ve emekçilerin asgari ücrete mahkûm olmadığı belirtilerek “Biz işçiler-emekçiler kendi kaderimizi kendi ellerimize almadığımız sürece, bizim adımıza alınacak kararlarda söz sahibi olmamaya devam ederiz”denildi.
“Komisyon bizi temsil etmiyor!”
“Asgari ücreti belirleyen Asgari Ücret Tespit Komisyonu bizi temsil etmiyor” sözleriyle devam eden açıklamada mücadele talepleri şöyle sıralandı:
“-Elektrik, su, doğalgaz, ulaşım, iletişim, en temel insan haklarıdır insanî ihtiyaç kadarı ücretsiz olmalıdır!
-Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılsın!
-Eğitim ve sağlık her düzeyde ücretsiz olmalıdır!
-İnsanca yaşanabilir bir ücret!
-Herkese insanca yaşamaya yaraşır barınma hakkı!
-İşçi ve emekçilerden alınan dolaylı, dolaysız tüm vergiler kaldırılsın!
-Asgari ücret görüşmeleri canlı yayınlansın!”
“İnsanca yaşamak istiyoruz!”
Sermayenin ve iktidarın saldırılarına karşı greve çıkan ve direnen işçilerin yol gösterdiğine vurgu yapılan açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi:
“İnsanca yaşamak istiyoruz!
Biliyoruz ki kapitalizm sömürü, baskı, savaş, işsizlik, yoksulluk, doğa talanı, iş cinayetleri vb. demektir. Mücadele ederek, örgütlenerek çalışma ve yaşama şartlarımızı iyileştirebiliriz. Ancak bu yetmez!
Kapitalizm ücretli emek sömürüsüne dayanır. Kapitalizmde işçiler, emekçiler ücretli kölelerdir.
Ücret köleliğine son vermek için kapitalizmi yıkmak gerekir. Bu sebeple ürettiğimiz artı değerden daha fazla pay almak, daha iyi çalışma ve yaşam koşulları için mücadeleyle elde edeceğimiz her kazanımı ücretli kölelik düzenini ortadan kaldırma mücadelesinin bir parçası olarak yürütmeliyiz. İnsanca yaşamak ancak üretim araçları üzerinde özel mülkiyetin kaldırılacağı sosyalizmde gerçeklik haline gelecektir. Açlığa, yoksulluğa mahkûm değiliz. Patronların sürekli büyüyen zenginliklerinin yaratıcıları bizleriz. Yaratan ve üreten bizleriz. Gücümüzün farkına varalım, örgütlenelim!
İşçi ve emekçileri İnsanca yaşanacak ücret için, en temel hak ve özgürlüklerimiz için fabrikalarda, havzalarda, mahallelerde bir araya gelmeye, ücretli kölelik düzenine karşı mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Emeğin sömürüsü üzerine kurulu kapitalist düzeni yıkma, işçi-emekçilerin kendi iktidarını kurma mücadelesine omuz vermeye davet ediyoruz.”
Eyleme Devrimci Gençlik Birliği (DGB) de katılarak destek verdi. Eylem boyunca “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Asgari değil insanca yaşam!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!” ve “Sefalete teslim olmayacağız!” sloganları atıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul