HRW, Türkiye’deki hak ihlalleriyle ilgili BM’yi uyardı

İnsan Hakları İzleme Örgütü, BM’ye EPİ toplantısı öncesi yaptığı Türkiye’ye ilişkin uyarıda “muhaliflerin saldırı altında” olduğunu vurguladı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 28 Ocak 2020
  • 11:59

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin bugün Cenevre’de yapacağı ve Evrensel Periyodik İnceleme (EPİ) mekanizması kapsamında, üçüncü kez Türkiye’yi konu edeceği toplantı öncesinde İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) dün yaptığı açıklamayla uyarıda bulundu.

HRW açıklamasında, “muhalefetin susturulduğu” vurgusu yapıldı. İfade özgürlüklerine yönelik saldırıları, baskı, gözaltı, tutuklamalar başta olmak üzere devlet terörünü aralıksız sürdüren AKP iktidarına yönelik eleştiriler şu ifadelerle dile getirildi:

“İfade özgürlüklerini barışçıl bir şekilde kullanan ve şiddet içermeyen başka faaliyetlerde bulunan gazeteciler, aktivistler, insan hakları savunucuları ve hükümete muhalif olarak algılanan kişiler, bu faaliyetleri nedeniyle, son dört yıldır, terörle mücadele kapsamına giren veya girmeyen son derece geniş ve muğlak suçlamalarla, Türkiyeli yetkililer tarafından hapse atılıyor ve yargılanıyorlar. Toplanma ve örgütlenme özgürlüğü bütün ülkede ciddi ölçüde kısıtlanmış olduğu gibi hükümet mahkemeler üzerinde ağır bir siyasi kontrol da tesis etmiş durumda. Söz konusu mahkemelerin yargıçları ise insan hakları normlarını hiçe sayan mahkumiyet kararları ve ağır cezalar vermekten geri durmuyorlar.”

HRW BM’den Erdoğan hükümetinden şu çağrılarda bulunmasını istedi:

“*Aktivistlerin, politikacıların, insan hakları savunucularının, gazetecilerin ve yazarların keyfi ve uzun süreli tutukluluklarıyla birlikte, bu kişilerin suç sayılabilecek bir faaliyetin varlığını gösteren inandırıcı deliller yerine, şiddet içermeyen faaliyetler nedeniyle yargılanmasına son verilsin. *Yargının tarafsız olması sağlansın, hakimler ve savcılar üzerindeki siyasal baskılar kaldırılsın ve insan haklarını koruyan yasalar çıkartılsın.

*Barışçı toplanma özgürlüğünün genel ve kapsamlı yasaklarla keyfi ve orantısız bir şekilde kısıtlanmasına son verilsin.

*Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Kavala’nın ve Demirtaş’ın keyfi ve uzun süreli tutukluluk hallerine son verilerek, derhal serbest bırakılmaları yönündeki kararları uygulansın.

*Türk Ceza Kanunu’nun, Terörle Mücadele Kanunu’nun ve ilgili diğer tüm kanunların ifade, örgütlenme ve toplanma özgürlükleriyle, bilgiye erişim hakkının kısıtlanması için kullanılan tüm maddeleri, bu kanunların uluslararası insan hakları standartları ile uyumlaştırılması amacı gözetilerek, gözden geçirilsin.”